Mersin Tabip Odası Yönetim Kurulu; “COVİD-19 Pandemisinde kaybettikleri meslektaşları anısına; #YönetemiyorsunuzTükeniyoruz Sloganıyla, Saat 18.30’da Özgür Çocuk Parkı'nda Kitlesel Basın Açıklaması gerçekleştirdi.

Mersin Tabip Odası adına açıklamayı şube başkanı Dr. Mehmet Antmen gerçekleştirdi.

Yapılan açıklama şu şekilde;

"Dünya ve ülkemiz altı ay önce ilan edilen COVID-19 pandemisi ile mücadele ediyor. Ülkemizde bu güne değin resmi rakamlarla yedi bin’i aşkın insan, 91 sağlık çalışanı, 39 hekim öldü. TTB olarak yaptığımz araştırmalarda bugüne değin açıklanan vaka ve ölüm sayılarının doğru olmadığını ve ülkemizde bir pandemiden ziyade bir algının yönetildiğini ve pandeminin yönetilememesi nedeniyle sağlık çalışanlarının tükendiğini ve öldüğünü iddia ediyoruz.

Bu nedenle 14-18 Eylül haftasını, ölen sağlık çalışanları anısına siyah kurdalelerimizi takarak, bugün yürüyüş ve basın açıklaması yaparak, 17 Eylül Perşembe gün saat 12.30’da tüm işyerlerimizde bir dakikalık saygı duruşu yaparak geçireceğiz ve meslektaşlarımızı #YönetemiyorsunuzTükeniyoruz sloganı ile anacağız.

#YönetemiyorsunuzTükeniyoruz  

Suçu vatandaşa, yükü hekimlere ve sağlık çalışanlarına yıkanlara tarihsel sorumluluklarını yılmadan her gün hatırlatmaya devam edeceğiz!

Sadece hekimler ve sağlık çalışanları değil, babalarımız, annelerimiz, kardeşlerimiz ölüyor. Daha çok olduğunu bildiğimiz ama resmi olarak açıklanan rakamlarla dahi her gün 50 yurttaşımız, önlenebilir bir hastalık olan COVID-19’dan hayatını kaybediyor.

COVID-19 Salgın sürecinin bilimsel yöntem, şeffaf veri ve ilgili tüm kesimlerin katılımı ile etkin ve koordineli bir anlayışla yönetilmesini istiyoruz. COVID-19 salgın sürecinin bugüne kadarki yönetiliş biçimini yetersiz ve kaygı verici buluyoruz.

#YönetemiyorsunuzTükeniyoruz

Ülkeyi yöneten  yetkili kişi ve kurumlardan salgın tedbirleri, salgın bütçesi, salgın koordinasyonu, salgın planlaması konusunda acil, kapsayıcı ve inandırıcı program açıklamalarını bekliyoruz.

#YönetemiyorsunuzTükeniyoruz

Ülkenin en önemli ve gerçek gündeminin COVID-19 salgını olduğunun kabul edilmesini ve ülkeyi yönetenler başta olmak üzere tüm kişi ve kurumların bu gerçekliğe uygun tutum almasını istiyoruz.

#YönetemiyorsunuzTükeniyoruz

TBMM’ni açılmasını beklemeden bütün partilerin COVID-19 salgını konusunda işbirliği ve  koordinasyon sağlamak üzere bir araya gelmeleri için çağrı yapıyoruz. TTB olarak uzmanlık dernekleri ile birlikte COVID izleme heyetimizin birikimini  ve önerilerimizi paylaşabileceğimiz bir zeminin oluşmasını,  ülkeyi yöneten hükümetin bu konuda çağrıcı olmasını istiyoruz.

#YönetemiyorsunuzTükeniyoruz

Sağlık Bakanlığı’nı başta TTB olmak üzere bütün sağlık meslek odaları, sağlık sendika ve dernekleri ile birlikte “COVID-19 işbirliği ve ortak çalışma meclisi” oluşturmasını talep ediyoruz.

#YönetemiyorsunuzTükeniyoruz

Hiçbir salgın vatandaşların bireysel çabalarıyla önlenemez. Bireysel tedbirler merkezi ve kapsamlı bir irade ve güven verici kararlarla birlikte uygulandığında anlamlı olur. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı il Hıfzıssıhha kurullarını işlevli kılmalı, başta Belediyeler ve kent konseyleri olmak üzere işçi-memur sendikaları, hemşeri – köy derneklerinden, kültür sanat dernek ve vakıflarına kadar bütün demokratik kitle örgütleri ve  sivil toplum kuruluşlarını sürece katmalıdır.

#YönetemiyorsunuzTükeniyoruz

Hekimler ve bütün sağlık çalışanlarının ölüm – kalım savaşına dönüşen COVID-19 mücadelesinde  yalnız bırakılmayacaklarını, korunacaklarını, bu insanüstü çabaların farkında olunduğunu gösterecek; maddi ve manevi olarak destekleyecek, hastalanan ve vefat eden arkadaşlarımızın “meslek hastalığı” tanımını kabul edecek Sağlık Bakanlığı ve hükümet tutumu istiyoruz.

#YönetemiyorsunuzTükeniyoruz

Yıllardır dillendirdiğimiz ve AKP hükümetlerinin “Sağlıkta Dönüşüm Programı” ile cisimleşen; sağlıkta özelleştirme – performans sistemi ve kamu özel idaresi odaklı milyarlık kiralara neden olan “şehir hastaneleri”nin COVID-19 salgını ile insanı değil sermayeyi ve karı öncelediği görülmüş oldu. Sağlıkta dönüşüm programı yarattığı tüm sonuçları ile birlikte iptal edilmeli, salgın biliminin öngördüğü üzere kamusal bir sağlık programı hayata geçirilmelidir.  “Koruyucu Sağlık Hizmetleri”nin öncelenmesi,  geçmişte kalmış bir nostalji değil, bugünün ve geleceğin sağlık perspektifidir. İlk adım olarak birinci basamak sağlık hizmetlerinin kamusal bir perspektifle yeniden düzenlenmesini, Aile Sağlığı Merkezleri’nin varlığı ve çalışanları ile birlikte kamu sağlık merkezi olarak tanımlanmasını ve acil olarak tüm ASM binalarının kamu eli ile temini ve onarımı ile ek sağlık personel ataması yapılmasını istiyoruz.

#YönetemiyorsunuzTükeniyoruz

Salgının yaygınlaştığı ve uzun süreceğinin yadsınamaz hale geldiği bir dönemde hekimler ve sağlık çalışanlarının çalışma sürelerinin 6 saate indirilmesini, dinlenme yer ve zamanlarının pandemi göz önünde bulundurularak yapılandırılmasını ve yeterli sayıda kişisel koruyucu ekipman sağlanmasını, bu hususta hiçbir aksama yaşanmamasının sağlanmasını istiyoruz.

#YönetemiyorsunuzTükeniyoruz

Çalışma yaşamı, ulaşım, eğitim başta olmak üzere toplu bulunma ortamlarına dair insan yaşamını önceleyen, insan emeğinin değerini koruyan yasal  ve idari düzenlemelerin hak kaybı yaratmadan ve en dezavantajlı, yoksul kesimleri - emekçileri gözeterek ivedilikle yapılmasını bekliyoruz.

#YönetemiyorsunuzTükeniyoruz

Bu adımları atmayanların, COVID-19 salgını ile mücadeleyi gerçekler üzerinden, olağandışı durum tanımıyla ve bir seferberlik ruhuyla karşılamayanların;  suçu vatandaşa, yükü hekimlere ve sağlık çalışanlarına yıkanların tarihsel sorumluluğunu her gün ama her gün hatırlatacağımızı buradan ilan ediyoruz. COVID-19 salgını mücadelesinde başarı; akıl ve bilim esas alınarak, gerçekleri konuşarak, filyasyon ve test süreçlerini çok iyi yöneterek, tedavi ortamını iyileştirip, sağlık çalışanlarını motive ederek sağlanır. Salgının yaygınlaştığı, 8 günde 8 hekimin hayatını kaybettiği, herkesin kendisi ve bütün yakınları için sürekli tedirgin olduğu bir süreçte herhangi bir başarıdan söz edilemez." 15.09.2020

Editör: TE Bilisim