30 KÖMÜRLÜ TERMİK SANTRALİN KAPATILMASI, 7 TERMİK SANTRAL PROJESİNİN DE İPTALİ İÇİN BUGÜN ÇANAKKALE İDARE MAHKEMESİNDEN DANIŞTAY’A SUNULMAK ÜZERE CUMHURBAŞKANLIĞI ALEYHİNE DAVA AÇILDI.

Corona virüsün COVİD -19 olarak mutasyona uğrayarak ülkemizde ve dünyada ÖLÜMCÜL SALGIN HASTALIĞA YOL AÇMA sebebinin iklim değişikliği olduğunun bilimsel olarak sabit olması ve yine ekteki bilimsel çalışmalarla hava kirliliğinin ve termik santrallerin neden olduğu partikül madde kirliliğinin yoğun olduğu yerlerde Covid-19 vakalarının ve ölümlerinin daha fazla olduğunun saptanmış olması nedenleriyle;

Çevre ve Tüketici Koruma Derneği –Adana, Mersin Çevre Dostları Derneği, Antakya Çevre Koruma Derneği, İskenderun Çevre Koruma Derneği, Erzin Çevre ve Tarihi Varlıkları Koruma Derneği, Tarsus Çevre Koruma Kültür ve Sanat Merkezi Derneği, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Çan Çevre Koruma Derneği, Yeşil Artvin Derneği, EGEÇEP Derneği, Ordu Çevre Derneği, Adana Tabip Odası, Ziraat Mühendisleri Odası, Erzin Ziraat Odası, Erzin Yeşilkent Sulama Kooperatifi, Erzin Turunçgil Üreticileri Birliği, Cumhurbaşkanlığı aleyhine dava açtılar.

Dava dilekçesinde;

“Türkiye'de işletmede olan  30 kömürlü termik santralin üretim lisanslarının iptal edilerek bu termik santrallerin kapatılmasına, henüz işletmeye alınmamış olan 7 termik santralin ise üretim lisanslarının ve projelerin iptaline; Anayasanın 104.maddesinden kaynaklanan yetki ve görevle karar verilmesi talebiyle CUMHURBAŞKANLIĞINA YAPTIĞIMIZ İDARİ BAŞVURUNUN ZIMNEN REDDİ YÖNÜNDEKİ KARARA  dair İŞLEMİN İPTALİNE, TELAFİSİ İMKANSIZ ZARAR ve AÇIK HUKUKA AYKIRILIK ŞARTLARI BİRLİKTE GERÇEKLEŞTİĞİNDEN DAVA SONUÇLANINCAYA DEK YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA, İNCELEMENİN DURUŞMALI YAPILMASINA karar verilmesi talebi ile dava açıldı.” Denildi.

KARAR VERİCİ ORGANLARI UYARMA 

Davacılar dilekçelerinde ayrıca konu hakında şu konulara dikkat eçktiler;

“İZAHI: TERMİK SANTRALLERİN YOL AÇTIĞI İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ve MADENCİLİK FAALİYETLERİNİN CORONA VİRUS SALGININA NEDEN OLMASI; AYRICA TERMİK SANTRALLERİN NEDEN OLDUĞU PARTİKÜL MADDE KİRLİLİĞİNİN ( 2,5 pm ve 10 pm) COVİD -19 VAKALARININ VE ÖLÜMLERİNİN ARTIŞINA NEDEN OLDUĞU BİLİMSEL DELİLLERİYLE SABİTTİR VE TÜRKİYE CUMHURİYETİ HALKININ YAŞAMA HAKKININ GÜVENCE ALTINA ALINABİLMESİ İÇİN BÜTÜN KÖMÜRLÜ TERMİK SANTRALLERİN KAPATILMASINA KARAR VERİLMESİ GEREKMEKTEDİR.” Denildi.

Açıklamanın devamında;

Şöyle ki ;

I ) Bu meyanda 30 kömürlü termik santralin kapatılması , 7 kömürlü termik santral projesinin de iptali talebiyle Cumhurbaşkanlığına yaptığımız idari başvuru 9.05.2020 tarihinde Cumhurbaşkanlığına ulaşmış ve 8.07.2020 tarihinde de ZIMNİ RED  niteliğinde idari işlem oluşmuştur. ( Bkz. Delil listesi-1 / TC Cumhurbaşkanlığına yaptığımız idari başvuru ve posta alındısı ) Cumhurbaşkanlığının ZIMNİ RED niteliğindeki bu idari işlemine yasal süre zarfında davamızı ikame ediyoruz.

Bilimsel delilleri ve dayanaklarıyla ispat ettiğimiz üzere ( TERMİK SANTRAL ve MADENCİLİK  FAALİYETLERİNİN NEDEN OLDUĞU CORONA VİRUS SALGINLARININ 82 MİLYONUN HAYATINI TEHDİT ETMESİ NEDENİYLE ) menfaat koşulu bakımından Türkiye'deki  her yurttaşın, çevre -ekoloji yaşam hakkı konusunda faaliyet gösteren her STK’nın, her Tabip Odasının, Ziraat Mühendisleri Odasının ve üyelerinin hak ve menfaatlerini korumakla yükümlü olan her meslek örgütünün işbu davayı açma hakkı vardır.

Başta iklim değişikliği ve iklim değişikliğinin beraberinde getirdiği su ve gıda krizi süreci, madencilik faaliyetleri gibi hem iklim değişikliğini besleyen ve hem de su -gıda kaynaklarını yok eden ve de en önemlisi yaşadığımız CORONA VİRÜS SALGIN HASTALIKLARINA NEDEN OLAN   kirletici -yokedici tesisleri engelleme, KARAR VERİCİ ORGANLARI UYARMA  hak ve yükümlülüğü doğurmaktadır. Anayasaya, BM Evrensel İnsan Hakları Bildirgesine, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine göre herkes yaşama hakkına, maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkına sahip olup;  bilimsel delilleriyle açıkladığımız üzere kömürlü termik santral faaliyetlerini engellemek  ulusal bir görev olup , aynı zamanda  İnsanlık alemini ve gelecek nesillerimizin yaşama hakkını koruma  amacıyla görev  ifa edilmektedir. 

HALK SAĞLIĞININ ve HALKIN YAŞAM HAKKININ KORUNMASI

Termik santraller nedeniyle meydana gelen küresel iklim değişikliğinin gezegende yarattığı süreç ve / veya sonuçlar çevre hakkının yaşama hakkıyla eşdeğer hale gelmesine neden olmuştur. İklim krizi haline dönüşen iklim değişikliği, virüs mutasyonlarına neden olarak küresel salgın hastalıkların ortaya çıkmasına neden olmakta; diğer yandan iklim değişikliğine neden olan sera gazları sonucu meydana gelen endüstriyel kirli havanın olduğu yerlerde daha fazla Covid-19 ölümlü vaka gerçekleşmekte ve geleneksel olarak 3. Kuşak haklar arasında sayılan çevre hakkı kuşak atlamakta, 1. kuşak haklar arasındaki yaşama hakkının ihlaliyle eşdeğer hale gelmektedir. Covid-19 mutasyonlarına neden olan iklim değişikliğinin en önemli sebebi ise kömürlü termik santrallerdir. Küresel iklim değişikliğine neden olan sera gazlarının %30'undan termik santraller tek başına sorumludur.

Termik santrallerin neden olduğu iklim değişikliğinin yol açtığı deniz seviyesi yükselmesi, kuraklıklar, seller, çeşitli böcek ve çekirgelerin tarım alanlarını istilası sonucunda gıda güvenliğinin yok olması, kıtlık, iklim göçleri, savaşlar ve güvenlik sorunları gibi insanlığın orta vadede geleceğini tehdit eden küresel sorunların yanı sıra, Covid -19 Corona virusu salgın hastalığında olduğu gibi kısa vadede küresel pandemilere de yol açarak Türk halkının ve gezegen halklarının yaşama hakkını ortadan kaldıran süreçlere evrilmiştir.

Termik santraller bir yandan Covid -19 küresel salgın hastalığına yol açan iklim değişikliğinin 1 numaralı sebebiyken, diğer yandan da havasını kirlettiği bölgelerde daha çok insanın hastalanmasına ve havası temiz olan bölgelere kıyasla oransal olarak da daha çok ölüme yol açmaktadırlar.   Öncelikle Covid -19 salgını nedeniyle, daha sonra da dilekçenin tamamında belirttiğimiz orta vadedeki hayati tehlikeler nedeniyle, iklim değişikliğine neden olan ve havasını kirlettiği bölgelerde Covid -19'dan daha çok sayıda insan ölmesine neden olan ülkemizde işletmede olan 30 kömürlü termik santralin  üretim lisanslarının iptal edilerek kapatılmalarını, üretim lisansı olan ancak işletmeye geçmemiş kömürlü  termik santrallerin de lisanslarının iptal edilmesini talep ediyoruz.

DEVLETLERİN KURUMSAL ÇÖKÜŞÜ

Termik santrallerin yol açtığı iklim değişikliğinin neden olduğu Covid -19 salgınını ve gelecekteki yeni Corona virus mutasyonlarını engellemek ve termik santrallerin kurulduğu bölgelerde meydana gelen hava kirliliğinin Covid -19 ölümlerini arttırıcı etkisinin önüne geçmek, HALK SAĞLIĞININ ve HALKIN YAŞAM HAKKININ KORUNMASI için Cumhurbaşkanına Anayasanın 104. maddesiyle verilen yetki ve görev, bu salgını ve sonuçlarını önlemek için gereken tedbirleri almaktır.

Termik santrallerin kapatılması ülkemizin geleceği ve milli güvenlik açısından da MİLLİ GÜVENLİK ÖZELİNDE de elzemdir. Anayasamızın 104/13 . Maddesi de Cumhurbaşkanına "Milli güvenlik politikalarını belirlemek ve gerekli tedbirleri almak " yetki ve görevini vermiştir.

Bilimsel delilleriyle açıkladığımız üzere termik santrallerin neden olduğu iklim değişikliğinin yol açtığı Covid-19 salgını ve salgının yarattığı muhtelif riskler, yine iklim değişikliğinin yol açtığı Doğu Akdeniz -Ortadoğu bölgesindeki İKLİM GÖÇLERİ, SU ve YİYECEK SAVAŞLARI 'nın KÜRESEL SÜREÇLERE EVRİLMESİ olasılıkları gerçeğe dönüşürken, SAĞLIK -ADALET -EĞİTİM hizmetlerinin ve DEVLETLERİN KURUMSAL ÇÖKÜŞÜNÜ de beraberinde getirebilecektir.” Denildi.

Editör: TE Bilisim