Dünya Öğretmenler Günü’nün geçmişi, uluslararası öğretmen örgütlerinin katkılarıyla 5 Ekim 1966 tarihinde ILO ve UNESCO tarafından ‘Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararı’nın alınmasına dayanmaktadır.

Tüm dünya öğretmenleri için önemli olan bu tarihi karar, öğretmenlerin toplumsal statüsü ve haklarına yönelik önemli ve tarihi bir adım olmuştur. 5 Ekim, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO ve ILO tarafından 1994 yılında Dünya Öğretmenler Günü olarak ilan edilmiştir.

5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü, Eğitim Enternasyonali’ne üye yüzden fazla ülkede eş zamanlı olarak kutlanmaktadır.

Öğretmenlerin toplumsal statüsü ve haklarına yönelik önemli ve tarihi bir adım olan ‘Tavsiye Kararı’ ile öğretmenlerin sadece okulda değil, toplum içinde de yerine getirdikleri görevin taşıdığı önem uluslararası düzeyde belgelenmiştir.

‘Öğretmenlerin Statüsü Tavsiye Kararı’, öğretmenlerin konumlarını güçlendirmeyi, haklarını geliştirmeyi ve korumayı amaçlarken, aynı zamanda uluslararası düzeyde yapılmış bir toplu sözleşme niteliği taşımaktadır.

‘Tavsiye Kararı’, Türkiye tarafından da kabul edilen ve altına imza atılan bir belge olmasına rağmen, Türkiye’nin yıllardır yükümlülüklerini yerine getirdiğini söylemek mümkün değildir.

Dünya Öğretmenler Günü teması 2020

2020 Dünya Öğretmenler Günü teması, koronavirüs salgını nedeniyle “Öğretmenler: Krizde liderlik, geleceği yeniden tasarlama”. Bugün, dünya çapında öğretmenlik mesleğini kutlamak, başarıları değerlendirmek ve küresel eğitim hedefine ulaşma çabalarının kalbinde yer alan öğretmenlerin seslerine dikkat çekmek için bir fırsat sunuyor.

Türkiye’de görev yapan eğitim ve bilim emekçileri, OECD ülkeleri arasında ekonomik, sosyal ve özlük haklar açısından son sıralardadır.

Geçtiğimiz yıllar içinde eğitim ve bilim emekçilerinin aldıkları maaşlar, rakamsal olarak artmış gibi görünse de insanca yaşam seviyesinin yanına bile yaklaşamamıştır.

Eğitim emekçilerinin üçte ikisi insan onuruna yaraşır bir yaşam sürdürebilmek için ek işler yapmak zorunda bırakılmıştır. Geçtiğimiz yıllar içinde öğretmenlerin satın alma gücünün belirgin bir şekilde azaldığı görülmektedir.

Öğretmenlik mesleği ve mesleki idealleri, bilinçsiz politikalarla çok yönlü olarak hızla yozlaştırılmıştır. Eğitim politikalarına yön verenler öğretmenlik mesleğinde yaşanan nitelik kaybının artmasında en büyük pay sahipleridir. Bu nedenle bugün eğitim alanında yaşanan sorunların sorumlusu öğretmenler değildir.

Mesleki saygınlık

Öğretmenlerin yıllar boyunca büyük fedakârlıklara katlanarak çalışırken yaşadığı zorluklar ortadayken, çalışma ve yaşam koşulları ve mesleki saygınlıklarının giderek kötüleşmesi dikkat çekicidir. Geçtiğimiz yıllar içinde öğretmenlerin ekonomik ve sosyal sorunlarına ek olarak, mesleki saygınlıklarında da ciddi gerilemeler yaşanmıştır.

Ekonomik, sosyal, mesleki ve özlük sorunlar

Yaşanılan tüm olumsuzluklara, işlerine, ekmeklerine ve geleceklerine yönelik ağır tehdit ve saldırılara, hukuksuz ihraç politikalarıyla, kaybedilme noktasına gelen mesleki saygınlığının yeniden kazanılması, öğretmenliğin uluslararası standartlara uygun ve bilimsel bir anlayışla ele alınması ve tüm eğitim emekçilerinin ekonomik, sosyal, mesleki ve özlük sorunlarının çözülmesi gerekmektedir.

Yıllardır kamu istihdamında, özellikle eğitimde güvencesiz, esnek ve performansa dayalı istihdam politikalarını hayata geçirmek isteyenler, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında eğitimde mülakat sınavı ile alınan ‘sözleşmeli öğretmenlik’ uygulamasını başlatmış ve bugüne kadar yüzbinin üzerinde sözleşmeli öğretmenin ataması yapılmıştır. Öğretmen istihdamında yaşanan güvencesizleştirme, öğretmenlerin özlük hakları ve çalışma koşulları arasında belirgin farklılıklar ve adaletsizlikler yaratmayı sürdürmektedir.

Nitelikli eğitim nitelikli öğretmen

Nitelikli eğitimin nitelikli öğretmenle mümkün olduğu gerçeği ortadadır. Bu nedenle öğretmen yetiştirme ve kadrolu istihdam konusundan başlayarak, sadece öğretmenlerin değil, tüm eğitim ve bilim emekçilerinin yaşadığı sorunlara kalıcı çözümler üretilmesi için somut adımlar atılması bir zorunluluktur.

Eğitim ve bilim emekçileri açısından 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü, klasik anlamda sadece ‘kutlanan’ bir gün değil, eğitim emekçilerinin uluslararası alanda birlik, dayanışma ve örgütlü mücadelenin simgesi olan evrensel anlamda bir mücadele günüdür.

Dünyanın dört bir yanında fedakârca görev yapan öğretmenlerin, eğitim ve bilim emekçilerinin, mesleğine ve haklarına yönelik saldırılara karşı mücadele eden, haklarına ve geleceğine sahip çıkmaya çalışan tüm eğitimcilerin 5 Ekim Dünya Öğretmenler günü kutlu olsun.

Editör: TE Bilisim