Eğitim Sen Adana Şubesi Atatürk Parkında Basın Açıklaması Gerçekleştirdi.
Şube adına basın açıklamasını şube başkanı Hüseyin Kaya okudu.
Kaya; "Sermayenin lehine oluşturulan ekonomik yapı, nüfusun büyük bölümünü oluşturan yoksul emekçileri korumak bir yana, sürekli yeni yoksullar üretmeye devam etmektedir. Türkiye’de milyonlarca emekçi tek adam rejimine dayalı siyasi iktidarın yarattığı ağır ekonomik yıkımın bedelini ödemeye başlamıştır. Türkiye ekonomisi ağır borç yükü ve ağır faiz yükü altına sokulmuştur. Yüksek enflasyon gelir dağılımını bozup halkı hızla yoksullaştırırken, zenginle fakir arasındaki uçurumu daha da artırmaya devam etmektedir" dedi.
Hüseyin Kaya sözlerine şu şekilde devam etti;
Türkiye’de ücretliler, işsizler ve gelir kaybı yaşayan milyonlar değil, yüksek enflasyon nedeniyle güvenceli biri işe sahip olanlar da ciddi ekonomik sıkıntı içine girmiştir. Şüphesiz ekonomik kriz en çok eğitimi ve eğitim sürecinde bulunan çocuklarımızı, gençlerimizi etkilemektedir.
Türkiye’de, özellikle 20 yıllık AKP iktidarı döneminde hazırlanan merkezi bütçeler ‘’yoksuldan alıp, zengine aktaran’’ bir anlayışla hazırlandı.
2023’te bütçe giderleri 4 trilyon 470 milyar lira, bütçe gelirlerinin 3 trilyon 180 milyar lira olması hedefleniyor.
2023’de bütçe açığının 659 milyar lira olması öngörülüyor. Tek adam rejimine resmi olarak geçilen 2018 yılında bütçe açığı 73 milyar iken beş yıl içinde bütçe açığı 9 kat arttı.
2023 bütçesinde en büyük kalemi 1 trilyon 682 milyar lirayla cari transferler (sosyal güvenlik kurumlarına yapılacak transferler, görev zararları, sosyal amaçlı transferler, fonlara yapılan ödemeler vb.) oluşturuyor.
Eğitime ayrılan bütçe payı her yıl azalmaya devam ediyor. MEB’e bütçeden ‘’435 Milyar lira’’ ayrılmıştır. Eğitime ayrılan payın genel bütçe içindeki oranı azalmıştır. 2022 yılında MEB bütçesinin Merkezi Yönetim Bütçesine oranı yüzde 10.79 iken, 2023 bütçesinde yüzde 9.64’e gerilemiştir.
Bu bir abartı değildir. Çocuklarımız okula aç gidiyor! Ve evlerine aç dönüyor! Aileler çocuklarının beslenme çantasına bir şey koyamaz hale gelmiştir. Derslerde açlıktan bayılan çocuklarımız var. Yetersiz beslenme yüzünden milyonlarca çocuğumuz sağlık sorunları yaşamaktadır.
Okullarda öğrencilere devlet eliyle sağlıklı yemek verilmelidir. Bu konu gazete, televizyonlarda gündem oldu. Muhalefet milletvekilleri soru önergeleriyle, kanun teklifleriyle ‘’bir öğün ücretsiz beslenme’’ talebini mecliste gündeme getirdi. Bu önergeler AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Soruyoruz; çocukların sağlıklı beslenmesinden daha önemli ne olabilir? Devletin görevi çocukların sağlığını güvence altına almak değil midir?
Çocuklarımızın sağlığı, bilinçsel ve fiziksel gelişimi, eğitime katılımı tamamen ailelerin sırtına yıkılmış durumda.
Asgari ücretin açlık sınırının çok altında kaldığı, kiraların fahiş düzeye ulaştığı, en temel tüketim maddelerine, elektriğe, doğalgaza gün aşırı zam geldiği bu günlerde çocuklarımızın hakları ihmal edilir hale geldi.
Hatırlatıyoruz! Çocukların gelişiminden, sağlıklarından, sağlıklı beslenmeye ulaşmalarından devlet doğrudan sorumludur. Çocukların eğitimden kopmaması, sağlıkları için okullarda ayrım yapılmadan her çocuğa bir öğün ücretsiz ve sağlıklı yemek verilmesi şart. Bu talebi karşılayacak kaynak da var.
Şu an meclis genel kurulunda bütçe görüşmeleri devam ediyor. 10 Aralık’ta Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı bütçesi, 11 Aralık’ta Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi Meclis Genel Kurulunda görüşülecek.
Bizim vergilerimizle oluşturulan bütçenin sermayeye, faize, ranta, savaşa, batık holdingleri kurtarmaya değil insanca bir yaşamı, güzel bir geleceği hak eden milyonlarca çocuk için kullanılmasını istiyoruz. Ekonomik kaynakların çocuklarımız ve en temel ihtiyaçlarımızın karşılanması için kullanılmasını talep ediyoruz!
Milyonlarca çocuğun geleceği için Meclise çağrımızdır, okullarda çocuklara ücretsiz ve sağlıklı yemek için bütçe ayırın! Bütçeden hakkımız olanı istiyoruz.
Okullarda bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek, Eğitim emekçilerine insanca yaşayacak ücret, eğitime bütçe istiyoruz.
Bu talebimizi sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz. Bütün emek ve demokrasi güçlerini, velilerimizi göreve çağırıyoruz. Birlikte kazanacağız.