Adana Kadın Platformu İki Çocuğun İstismar Edilmesiyle İlgili Verilen Beraat Kararına Sert Tepki Gösterdi.

Platformun konuyla ilgili açıklaması şu şekilde;

Adana Kadın Platformu olarak takip ettiğimiz davalardan olan, 5 ve 6 yaşlarındaki iki çocuğunu istismar etmek suçundan 35 yıl 7 ay 15 gün ceza alan sanık M.A.K.’nin cezası istinaf mahkemesindeki incelemenin 35’inci gününde, olayın tanığı olmadığı, dolayısı ile ispatlanamadığı gibi gerekçelerle bozulmuştu. Bozma kararından sonra yürütülen yargılamada bugün beraat kararı verildi.

İstinaf bozmasından sonra mağdur çocukların uzman eşliğinde verdikleri ifadelerde istismarı tekrar anlatmalarına, çocukların tedavi gördükleri ruh sağlığı hastanesinden gelen kayıtlarında travma yaşadıklarının ve ilaç kullandıklarının belirtilmesine rağmen 27.05.2021 tarihli duruşmada mütalaa veren savcı sanığın delil yetersizliğinden beraat talep etmişti. Mahkeme de yine aynı gerekçe ile suçun ispatlanamamış olması gerekçesi ile beraat kararı verdi.

İstinaf mahkemesi baba istismarının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ifade etmişti. Ancak biz yapılan bilimsel çalışmalardan ve istatistiklerden bunun doğru olmadığını biliyoruz. Baba istismarı hayatın olağan akışına aykırı bir durum değil, aksine çok yaygın bir olgudur.

İstinaf mahkemesi ayrıca çocukların, şikayetçinin ve tanıkların beyanlarında çelişkiler olduğunu iddia etmiştir. Ancak mağdur çocukların ilk görüşmelerde hiç bir şey anlatmamasının ve hatta inkar yoluna gitmesinin dahi sıklıkla gözlenen bir durum olduğu bu konuda yapılan bilimsel çalışmalarda vurgulanmaktadır. Yetişkin bireyler açısından dahi tacizin dile getirilmesinin ne kadar zor olduğu hepimizin malumudur. Burada çok küçük yaşta iki çocuk vardır ve kendilerini istismar eden en yakınlarından biri, babalarıdır. Bu şekilde, madem öğretmenine yakındı, neden herşeyi anlatmadı gibi bir yorumda bulunmak en hafif tabiri ile bu yönde hiçbir psikolojik çalışmanın okunmadığının, hiçbir bilimsel veriden faydalanılmadığının göstergesidir.

Tüm kadınları adalet mücadelemizde dayanışmaya, sesimize ses, gücümüze güç katmaya davet ediyoruz.

AİHM'in, 16143/10 başvuru nolu, 18.10.2016 tarihli G.U/Türkiye kararı  da cinsel istismar davasında nasıl bir yargılama yapılması gerektiğine işaret etmektedir. Bu kararda dikkat edilmesi gereken bir husus da tarafların beyanlarını alan heyetin kararı veren heyet olmamasının yerinde görülmemesidir.  AİHM, söz konusu değerlendirmeyi yapan hâkimlerin, başvuranın ifadesinin alındığı sırada hazır olanlardan farklı olduğunu, ilgiliyi hiç görmediklerini vurgulayarak tarafları bizzat görüp gözlemleyen heyetin kararı da veren heyet olması gerektiğinin altını çizmiştir. Dosyamızda da BAM 12. Ceza Dairesi tıpkı bu kararda eleştirildiği üzere duruşma yapmaksızın, sanığı, mağdurları ve katılanı görmeksizin sanığın beraati gerektiği yönünde bir eğilim bildirmiştir. Tüm yargılama sürecini yürüten, ifadeleri alan, sanığı ve diğer tarafları gözlemleyen yerel mahkeme heyetinin vicdani kanaati istinaf kararı ile hiçe sayılmış, yerel mahkeme de nihai olarak istinaf mahkemesi kararına uymuştur. Yerel mahkeme delil durumunda aleyhe hiçbir değişiklik olmamasına, hatta toplanan delillerin istismarı bir kez daha ispatlamasına rağmen beraat kararı vermiş, masum çocukların adalete erişmesinin önünü kesmiştir.

Adana Kadın Platformu olarak eninde sonunda gerçeğin ortaya çıkacağına ve adaletin tecelli edeceğine inanıyoruz. Adaletin sağlanması, istismarcının hak ettiği cezayı alması için sonuna kadar bu davanın takipçisi olacağız. Bundan sonra istinaf ve temyiz aşamalarında da dosyanın takipçisi olacağız. Hukuka uygun bir karar verilmemesi durumunda Anayasa Mahkemesi ve AİHM başvuruları da dahil olmak üzere tüm süreci kız kardeşlerimizle birlikte yürüteceğiz. Tüm kadınları adalet mücadelemizde dayanışmaya, sesimize ses, gücümüze güç katmaya davet ediyoruz.

Editör: TE Bilisim