Adana Kadın Platformu Eski Adliye Binası önünde iki çocuğun istismarıyla ilgili görülecek dava öncesi basın açıklaması gerçekleştirdiler.

Adana Kadın Platformu adına Avukat Sevil Aracı Bek konuşmasında; "Adana Kadın Platformu olarak takip ettiğimiz davalardan olan, 5 ve 6 yaşlarındaki iki çocuğunu istismar etmek suçundan 35 yıl 7 ay 15 gün ceza alan sanık M.A.K.’nin cezası istinaf mahkemesindeki incelemenin 35’inci gününde, olayın tanığı olmadığı, dolayısı ile ispatlanamadığı gibi gerekçelerle bozulmuştu. Bozma kararından sonra yürütülen yargılamada sona gelindi. Karar duruşması bugün birazdan Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek" dedi.

Aracı sözlerine şu şekilde devam etti;

Sanığın ceza almasına kadar oldukça zorlu bir hukuk mücadelesi verilmişti. Öyle ki şikayetin ilk yapıldığı dönemde savcı tarafından “Boşanma aşamasındasınız, aranızda husumet var” denilerek takipsizlik kararı verilmiş, itiraz üzerine takipsizlik kararı kaldırılmıştı. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12’inci Ceza Dairesinin verdiği karar ile yargı sürecinde başa dönülmüş oldu.

Mağdur çocukların uzman eşliğinde verdikleri ifadelerde istismarı tekrar anlatmalarına, çocukların tedavi gördükleri ruh sağlığı hastanesinden gelen kayıtlarında travma yaşadıklarının ve ilaç kullandıklarının belirtilmesine rağmen 27.05.2021 tarihli duruşmada mütalaa veren savcı sanığın delil yetersizliğinden beraatini talep etti. 8 Haziran’da görülecek olan duruşmada dosya karara bağlanacak.

Son süreçte takip ettiğimiz istismar ve taciz davalarında zanlıların ceza almasının önünde ne kadar çok engel olduğunu görüyoruz. Taciz ve istismar davalarında savcılar mütalaalarında önce masumiyet karinesine vurgu yapıyor, sonra da sanıkların atılı suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle sanıkların beraatlerini talep ediyor; mahkemeler de aynı gerekçelerle beraat kararları veriyor. Her nasılsa yerel mahkemelerde cezalandırma kararı çıkan dosyalarda ise üst mahkemeler yine suçun ispatlanamadığı gerekçesi ile bozma kararları veriyor.

Bizler suç tipi istismar veya taciz olduğunda, yargının en çok başvurduğu ilkenin masumiyet karinesi olduğunu her seferinde görmekten bıktık. Bu dosyalarda mağdur çocukların tutarlı ifadelerine, uzmanların verdikleri çocukların beyanlarına itibar edilebileceğine dair raporlara rağmen çocukların anlattıkları yok sayılarak verilen beraat kararlarından tiksindik.

Soruyoruz:

Çocukların beyanlarının itibar edilebilir olduğuna dair raporlar gözetilmeyecekse neden çocuklara olaydan nice sonra aynı travmayı yaşatmak pahasına yeniden raporlar aldırılıyor?

İstismar davasında nasıl deliller arıyorsunuz? İstismarcıların ceza alması için tanıklar önünde mi fiillerini gerçekleştirmeleri, suçüstü mü yakalanmaları gerekiyor?

Başka hiçbir suç tipinde aklınıza gelmeyen masumiyet karinesi, kadına yönelik suçlarda neden hiç aklınızdan çıkmıyor? Mesela eşini öldürmek suçundan ceza verdiğiniz Fikriye Özbek dosyasında o kadar tanık anlatımına, tutarlı ifadelere, delillere rağmen neden masumiyet karinesini düşünmediniz?

Adana Kadın Platformu olarak eninde sonunda gerçeğin ortaya çıkacağına ve adaletin tecelli edeceğine inanıyoruz. Adaletin sağlanması, istismarcının hak ettiği cezayı alması için sonuna kadar bu davanın takipçisi olacağız. Bu dosyanın kapatılıp zanlının cezasız bırakılmasına, istismar mağduru çocukların sesinin kısılmasına, istismarı ortaya çıkarmak için mücadeleye atılan kadınların umudunun, cesaretinin kırılmasına asla izin vermeyeceğiz.

Tüm kadınları ve duyarlı kamuoyunu adalet mücadelemizde dayanışmaya, sesimize ses, gücümüze güç katmaya davet ediyoruz.

YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI!

İSTİSMAR SUÇTUR, AKLANAMAZ!                                                                           

ADANA KADIN PLATFORMU

Editör: TE Bilisim