ADANA KADIN PLATFORMU: “TACİZE- TECAVÜZE- İSTİSMARA SON!” BAŞLIKLI BASIN AÇIKLAMASINI ESKİ ADLİYE BİNASI ÖNÜNDE GERÇEKLEŞTİRDİ.

PLATFORM ÜYESİ KADINLAR ADINA BASIN AÇKLAMASINI AVUKAT SEVİL ARACI BEK OKUDU.

Aracı açıklamasında; “Adana Kadın Platformu olarak takip ettiğimiz davalardan olan, 5 ve 6 yaşlarındaki iki çocuğunu istismar etmek suçundan  35 yıl ceza alan sanık M.A.K.’nin cezası istinaf mahkemesindeki incelemenin 35’inci gününde, olayın tanığı olmadığı, dolayısı ile ispatlanamadığı gibi gerekçelerle bozulmuştu. Bozma kararından sonraki ilk duruşma, bugün birazdan Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek” dedi.

Aracı konuşmasına şu şekilde devam etti;

Adana 1’inci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada, 01.10.2021 tarihinde, M.A.K. hakkında “çocuğun cinsel istismarı, çocuğun görebileceği yerlerde müstehcenlik, müstehcen içerik üretmekte çocuğun kullanılması” suçlarından toplam 35  yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verilmişti.

İstismara uğrayan çocukların annesi, 6 yıldır evli olduğu ve sürekli şiddet gördüğü eşinden boşanmak üzere dava açmıştı. Boşanma davası sürerken Aile Mahkemesi çocukların velayetinin kime verileceği hususunda Sosyal İnceleme Raporu düzenlenmesini istedi. Sosyal hizmet uzmanının yaptığı görüşmede çocukların babaları tarafından istismar edildiği ortaya çıktı.

Yerel mahkemenin cezalandırma kararı vermesinde çocukların gerek ÇİM'de, gerekse duruşmada alınan beyanlarının birbirleri ile uyumlu olması,  sosyal hizmet uzmanlarının, mağdurların olayı kurgulamalarının mümkün olmadığını, anlatımlarının kendi yaş grubu çocuklarının cinsel bilgisinin üstünde olduğu ve bu anlatımların hayal ürünü ya da ezberletilmiş olamayacağı şeklindeki görüşleri etkili olmuştu. Tüm kanıtların sanık aleyhine olmasında rağmen, istinaf mahkemesi olağan dışı bir hızla kararın kaldırılmasına ve sanığın tahliyesine karar verdi.

Sanığın ceza almasına kadar oldukça zorlu bir hukuk mücadelesi verilmişti. Öyle ki şikayetin ilk yapıldığı dönemde savcı tarafından “Boşanma aşamasındasınız, aranızda husumet var” denilerek takipsizlik kararı verilmiş, itiraz üzerine takipsizlik kararı kaldırılmıştı. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12’inci Ceza Dairesinin verdiği karar ile yargı sürecinde başa dönülmüş oldu. İstinaf Mahkemesi verdiği kararda çocukların velayeti konusunda çekişme bulunduğuna değindi ve katılan anne B.’nin, çocukların anneannesinin ve çocukların anlattıklarını hayatın olağan akışına aykırı buldu.

İstinaf Mahkemesinde 16 Aralık’ta açılan dosyanın 20 Ocak tarihinde, yani 35 günde karara bağlanması ve sanığın alelacele tahliye edilmesi ise adalet mücadelesinin uzun zamana yayılmasına alışık olan bizler için şok edicidir. Bu durum bize amaçlanan erkekleri korumak olunca yargının ne kadar hızlı hareket edebildiğini de göstermiştir.

İstinaf Mahkemesi kararında olayın tanığının bulunmadığından bahsedilmiştir. Ancak zaten taciz, tecavüz, istismar gibi suçlar özellikle tanıkların olamayacağı durumlarda işlenen suçlardır. Üstelik burada babanın istismarı söz konusu olduğundan tanık olmaması anlaşılabilir bir durumdur.

İstinaf Mahkemesi ayrıca dosyaya sanık vekilleri tarafından sunulan ilgisiz her türlü delile de gerekmediği kadar itibar etmiştir. Öyle ki çocukların mutlu göründükleri fotoğraflar dahi istismarın olmadığına delil sayılmıştır.

Kadınların yargılandığı dosyalarda sunulan uzman görüş

Kadınların yargılandığı dosyalarda sunulan uzman görüş ve mütalaalarının asla karara dayanak alınmamasına rağmen, yine bu dosyada sanık vekilleri tarafından uzman görüşü adı altında sunulan mütalaanın da gerekçeli kararda yer bulmasını çifte standarttır.

Öte yandan sanık, istinaf mahkemesi kararından sonra iki haftada bir pedagog eşliğinde çocuklar ile şahsi ilişki kurmaya da başlamıştır. Geçtiğimiz Cumartesi günü yapılan çocuk görüşmesinin ardından çocukları teslim ederken çocukların annesine sataşan sanık, 1,5 saat evin önünden ayrılmamış, bunun üzerine anne polis çağırmak durumunda kalmıştır. Polisler geldiğinde katılan, sanığın da kendisinden şikayetçi olmak üzere polis çağırdığını öğrenmiş, polis her iki tarafa da karakola gitmeleri gerektiğini söylemiştir.

Karakola giden katılana, şikayetçi olarak değil, şüpheli olarak ifadesinin alınacağı söylenmiş, hatta kendisine uzaklaştırma tedbiri uygulanmıştır. Katılanın şikayeti ise ancak avukatının gelip ısrar etmesi sonucunda alınabilmiş, koruma talebi de yine uzun uğraşlar sonunda alınabilmiştir. Karakolda kadına, artık koruma başvurularının Aile Mahkemeleri kanalı ile yapıldığı, karakollardan başvuru alınmadığı bildirilmiştir. İstanbul Sözleşmesinden çıkılmasının ardından henüz çıkma kararının yürürlüğe girmemiş olmasına ve 6284 sayılı yasanın da yürürlükte olmasına rağmen, kadınlar aleyhine uygulamalar anlattığımız örnekte olduğu üzere hız kazanmıştır.

İstanbul Sözleşmesi hakkıyla uygulanıyor olsaydı

Biz biliyoruz ki, İstanbul Sözleşmesi hakkıyla uygulanıyor olsaydı, çocukları ve kadınları defalarca mağdur eden yargı süreci bu şekilde işlemez, zanlı hak ettiği cezayı çoktan almış ve çekiyor olurdu. Ancak bildiğimiz bir şey daha var ki yargı süreci henüz bitmedi. Biraz sonra Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek olan davanın tarafları sadece istismar edilen çocuk ve anneleri değildir, biz Adana Kadın Platformu olarak davanın tarafıyız.

Adana Kadın Platformu olarak yargılamayı bozma öncesi süreçte olduğu gibi yakından izleyecek, adaletin sağlanması, istismarcının hak ettiği cezayı alması için sonuna kadar bu davanın takipçisi olacağız. Bu dosyanın kapatılıp zanlının cezasız bırakılmasına, istismar mağduru çocukların sesinin kısılmasına, istismarı ortaya çıkarmak için mücadeleye atılan kadınların umudunun, cesaretinin kırılmasına asla izin vermeyeceğiz.

YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI!

TACİZE- TECAVÜZE- İSTİSMARA SON!                                                                           

ADANA KADIN PLATFORMU

Editör: TE Bilisim