İHD İstanbul şubesi Ağır Hastalar ile ilgili basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı Hapishane komisyon üyesi Meral Nergis Şahin gerçekleştirdi.

İHD İstanbul; Covid-19 salgınındaki tehlikeli yükseliş, yeni vakalar ve yaşamını kaybedenlerin sayılarındaki artışla kendisini açıkça gösteriyor. Salgındaki bu yükselişin dünya ölçeğinde yaşandığı gerçeği yanında, Türkiye’de salgın yönetimi bakımından ciddi aksamaların olduğu, alınan önlemlerin yetersizliği ve sağlık sisteminde yaşanan aksaklıkların tabloyu giderek daha olumsuz bir noktaya taşıdığı da bir gerçek olarak kabul görmekte. Bununla beraber,  zorunlu çalışma alanlarında çalışanlara yeterli koruma imkanı sağlanmaması ve alınan ekonomik önlemlerin yetersizliği nedeniyle salgının sınıfsal bir nitelik kazanmaya başladığı yönündeki tespit ve eleştiriler de giderek artmakta.

Bu süreçte hapishanelerden yükselen ses;  salgına karşı yeterli önlem alınmadığı gibi, önlem adı altında hak gasplarının meşrulaştırıldığını,  tedaviye erişimin neredeyse durma noktasına geldiğini, beslenme imkanlarının yetersizliğinin devam ettiğini, aile görüşlerinin kısıtlandığını, sosyal hakların tamamen yasaklandığını, kitap, gazete ve dergilerin içeriye alınmadığını, mahpusun dışarı ile bağı kopartılarak tecrit uygulamasının derinleştirildiğini ve yaşamının işkenceye çevrildiğini söylüyor. 

Koğuşlara yeterli hijyen malzemesinin verilmemesi, beslenme imkanlarının yeterli seviyeye çıkartılmaması, revir ve hastane hizmetlerinin ve tedaviye erişimin durma nokrasına gelmesi ile ağır hasta mahpuslar da dahil risk grubunda bulunan tüm mahpuslar adeta ölüme terk ediliyorlar. Pandemi ve yukarıda belirttiğimiz sorunlar nedeniyle ölüm riski ile burun buruna yaşamak zorunda kalan ağır hasta mahpuslardan biri de Mehmet Emin Özkan.

Bu vesileyle bugün 443. F Oturmasında, ağır hasta mahpus Mehmet Emin Özkan’ın durumunu kamuoyu ile paylaşacağız.

Diyarbakır D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutulmakta olan 82 yaşındaki Mehmet Emin Özkan, 24 yıldır hapishanede olup ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsüdür. M. Emin Özkan, 24 yıllık mahpusluk hayatında hem gördüğü işkencelerden hem de hapishane koşullarından dolayı çeşitli hastalıklara yakalanmış, gelinen noktada en net tabirle “yaşayan bir ölü haline” gelmiştir. Avukatı Özkan için; “yürüyemiyor, konuşamıyor, duyamıyor, kısaca ölüyor, Adli Tıp Kurumu( ATK) neye göre cezaevinde kalabilir raporu veriyor, anlayamıyorum” diyor.

Yürüyemeyen, duyamayan, beyninde kist bulunan, ileri derecede koah, tansiyon, alzheimer ve kalp hastası olan M.Emin Özkan’a değişik tarihlerde dört defa anjiyo yapılmış olup on yıldır damarlarına takılı stentlerle yaşamaktadır. Özkan;  kalp damarlarının bir kısmı hala kapalı olmasına ve kalın bağırsaklarındaki ciddi problemlere rağmen, ileri yaşından ve hastalıklarından dolayı artık ameliyat edilememektedir.

Özkan, hapishanede tek başına ihtiyaçlarını giderememekte, bu yüzden her türlü bakımını aynı koğuşta birlikte kaldığı oğlu yapmaktadır. Ailesinin aktarımına göre Özkan’ın oğlu, babasının rahatsızlıkları ve dayanılmaz ağrıları nedeniyle sabaha kadar başında nöbet beklemektedir. Yine ailenin aktarımına göre Özkan, en son 16 Eylül Çarşamba günü ailesini telefonla aramış ancak duyma yetisini tamamen kaybetmiş olduğundan aile kendisiyle iletişim kuramamıştır.

Son bir haftadır ağır yüksek tansiyon şikâyeti de gelişen M. Emin Özkan’ın ailesi,  çok endişeli olduklarını, hemen tahliye edilmezse kısa bir süre içerisinde yaşamını kaybedeceğinden endişe ettiklerini, yaşam hakkının korunması ve veda hakkı gözetilerek derhal serbest bırakılmasını istediklerini söylemektedir.

82 yaşındaki M. emin Özkan’ın yaşam hakkına yönelik ciddi tehditlere rağmen, halen hapiste tutuluyor olması, ağır hastalıklarına ve covid tehdidine rağmen ATK’nın yapılan tüm başvurulara,  “ hapishanede kalabilir” şeklinde rapor vermesi,  başlı başına hak ihlalidir ve kabul edilemez.

Genel olarak covid salgını gözetilerek risk grubundaki bütün mahpuslar, 443. F Oturması özelinde Mehmet Emin Özkan ve benzer durumda olan ağır hasta, yaşlı ve engelli mahpuslar, derhal serbest bırakılsın.

Editör: TE Bilisim