Gazeteci, Süleyman Özışık televizyon yayınında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya 'masum olduğuna inandığı' binlerce kişinin dosyasını götürdüğünü söylüyor ve “Dedim ki; bu insanlar eğer masum çıkmazsa hesabını benden sorun. Araştırmalar yapıldı. Hepsinin bir iftiraya kurban gittiği ortaya çıktı. Hepsi görevlerine iade edildi" diye konuşuyor.

Özışık şunları dile getiriyor:
“Dışarıdaki suçlu bir şekilde yakalanır ama içerideki masumun kul hakkını kimse ödeyemez. Ben gerek Süleyman Soylu'ya, gerek OHAL işlemleri komisyonuna, gerek diğer mercilere masum olduğuna inandığım binlerce insanın dosyasını götürdüm. Dedim ki 'Bu insanlar eğer masum çıkmazsa hesabını benden sorun'. Araştırmalar yapıldı, hepsinin bir iftiraya kurban gittiği ortaya çıktı ve hepsi görevlerine iade edildi'’

Açıklamalar ve iddialar ürpertici. Hukuk dünyası ve adalet mekanizması için bu beyanlar felaket ve çürüme halidir. Ülke onuru ve prestiji için can yakıcı.. Netice de ortada bir ifşa ve iddia var. Süleyman Özışık ben bin kişiyi kurtardım diyor..

Bizde bu beyan ve ifşa üzerine şu sorularımıza yanıt istiyoruz?

1-OHAL Komisyonunda dosyası olan binlerce kişiyi nerden/nasıl tanıyorsun? Kim bunlar? Nasıl buldun?
2- Binlerce kişi ile nasıl ve nerde görüştün? Bu kişiler ile görüşme kayıtlarını, görüşme şeklini ve mekana dair bilgileri açıklar mısın? İç işleri bakanı ve diğer merciler senin hangi olağanüstü özelliğine ve bilgine güvendiler de seni muhatap aldılar?
3-Bu kişiler adına hangi sıfat ve yetki ile görüştün? .OHAL Komisyon üyeleri ile nasıl ve nerde görüştün? OHAL Komisyon üyeleri seni hangi sıfatla muhatap alıp görüştüler?

4-75 Kişilik(Yargıç, uzman ve müfettiş) komisyon heyeti bir arada ve birlikte senin gerçeği ve sadece gerçeği söylediğine nasıl ikna oldu? Nasıl inandı? (Dünyada böyle bir örnek uzlaşma kararı yoktur. 75 kişi serbest iradesi ve hür vicdanı ile değişik konuda aynı kararı veremez)
5-Bir insan, binlerce insanın masum olduğuna nasıl karar verebilir? Bunca şaibeli ve karanlık ilişkileriniz ortada iken hangi ahlak ve vicdan terbiyesi ile kendine bu kadar güveniyorsun? Kendin de bu gücü nerden buluyorsun?
6-Kendine bu kadar güveniyorsan son dört yıla ilişkin kendinin ve yakın arkadaşlarının, ailenin tüm parasal kaynaklarını ve hesaplarını kamuoyu ile paylaş! Aynı şekilde kurtardığın bin insan da parasal trafik ve kaynaklarını paylaşsın..

7- Dünyanın en iyi avukatları binlerce davayı üst üste kazanamamıştır .. Dünyanın en iyi yargıçları üst üste binlerce doğru karar verememiştir. Sen binlerce kişi hakkında nasıl doğru karar verdin/verdirdin.. Sende ki bu olağan üstü adil güç nerden geliyor? Kim verdi sana bu kadar gücü?
8- OHAL Komisyonunda 101.058 başvuru ret edilmiştir. Bu kişilerin masum olmadığına inanıyor musun? Bu kişiler ile ilgili bir inceleme ve araştırman oldu mu? Bunlar içinde de masum bir kişi yok mudur? 101.058 kişi kati ve kesin deliler ile suçlumu dur. Vicdanın ve insanlığın bu konuda rahat mı? Sana başvurup da hayır sen masum değilsin dediğin kaç kişi? Tüm masumlar sadece ve sadece seni nasıl buldu?
9- Kamu ve adalet işleri şeffaf ve açıktır. Binlerce kişiyi kurtarana kadar neden hiç kimsenin haberi olmadı.. Belki başka masum insanlar da seni bulur ve bu haktan faydalanırdı. Neden gizli ve örtülü bir çalışma gereği duydun? Gizli ve karanlık yapılan bir işlemin adil ve hakka/hukuka uygun olmayacağını bilmiyor musun?
10- Binlerce kişiden bir kişi masum çıkmadı diyelim, senden sorulacak hesap nedir? Hangi sıfat, yetki ve görevinle hesap verecen?

Sorabileceğimiz yüzlerce soru var.. Ama bu kadarı yeter çünkü hiçbir sorumuza gerçek ve doğru cevap verilmeyecektir. Aslında içimizi en çok acıtan da hukuk aparatı olan bir komisyonun bu işlere alet edilmesidir.

OHAL komisyonundan çok acil açıklama bekliyoruz. Bu kişi ile nerde, nasıl ve kaç kez görüşüldü?. Bu kişi hangi sıfatla muhatap alındı? Bu sorularımıza somut ve teknik deliller ile cevap verilmediği sürece komisyon işlemleri hakkında şüphe ve şaibe kuşkumuz devam edecektir. Temel hak ve özgürlükler ile kişinin yaşam hakkı bağımsız ve adil mahkemelerde korunur. Dünya ve tüm insanlık çok acı tecrübe ve deneyimlerden sonra adil ve bağımsız mahkemelere sığınmıştır. Komisyon, kişilerin haklarına kavuşmaması için konulan bir perdedir. Kişiler makul sürede bağımsız ve adil mahkemeler de yargılanma hakkına sahiptirler.. Türkiye de hiçbir babayiğit ben filanca mahkeme de binler kişi hakkında beraat kararı aldırdım diyemez.. En taraflı ve kötü mahkeme dahi böyle bir karar vermez… Hiçbir mahkeme farklı delil ve iddialara konu suçlamalar hakkında birinin kefaleti/istemi üzerine üst üste binlerce kişi hakkında beraat kararı vermez/veremez. Komisyonun çalışma ilke ve prensipleri ile kuruluş amacı itibariyle tarafsız ve doğru karar veremeyeceğini tahmin ediyorduk. Lakin bu kadarını da beklemiyorduk.. Bir kişinin binlerce kişi için komisyonu etkileyebileceğini düşünememiştik…

Bu bir kabus! Umarım, uyandığımızda doğru çıkmaz.

Editör: TE Bilisim