Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali KENANOĞLU, İstanbul Esenyurt başta olmak olmak üzere Türkiye’nin çeşitli il ve ilçelerinde yaşanan konut dolandırıcılığı sorununun araştırılması için Meclis’i göreve çağırdı. Artan konut ihtiyacının suç şebekeleri tarafından suistimal edildiğini ifade eden Kenanoğlu, sayıları 100 bini bulan mağduriyet yaşamış yurttaşların “Türkiye Konutla Dolandırılanlar Hak Sahipleri Platformu” adı altında bir araya geldiğini belirtti. Ticaret Bakanlığı başta olmak üzere kamu kuruluşlarının ve sivil toplum örgütlerinin mağduriyetler karşısında sorumlu davranmadıklarını vurgulayan Kenanoğlu, gerekli adli sürecin başlatılması ve hak sahiplerinin konutlarına kavuşması için Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını talep etti.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Başta İstanbul/Esenyurt İlçesi olmak üzere ülkemizin değişik bölgelerinde, özellikle yüksek nüfus artışı hızından kaynaklanan konut ihtiyacını fırsat gören bazı kişiler, on binlerce insanı-daha çok toplumun dar ve orta gelirli vatandaşlarını- konut edindirmek vaadiyle kurdukları inşaat firmaları aracılığı ile “ön ödemeli konut satış” yöntemiyle, satış kampanyaları düzenlemiş ve paralar toplanmış, ancak, aradan uzun yıllar geçmesine rağmen hak sahiplerine konutlar teslim edilmemiş, bazı projelere hiç başlanmamış veya yarım bırakılarak on binlerce insanın mağduriyetine sebebiyet vermişlerdir.

Dolandıklarını anlayan binlerce insan hak mücadelesine başlamış, ancak, bugüne değin bütün ilgili mercilere başvurulmasına rağmen sorunun çözümü nihayete kavuşmamıştır. Bu nedenle, konut satış vaadiyle vatandaşları dolandıran şirketlerin tespit edilmesi ve suçu tespit edilenlerin yargılanması, bu durumun yaşanmasında sorumluluğu olan kamu kurum ve kuruluşlar hakkında gerekli işlemlerin yürütülmesi, konuyla ilgili adli süreçlerde yaşanan sorunların aşılması, mağduriyet yaşayan hak sahiplerinin konutlarına kavuşabilmesi için varsa gerekli yasal düzenlemelerin yapılması ve bundan sonra bu tür olumsuzlukların yaşanmaması amacıyla Anayasa’nın 98. ve Meclis İçtüzüğünün 104. ve 105. maddeleri uyarınca Meclis Araştırma sürecinin başlatılması gereğini arz ve teklif ederim. 02/01/2023

GEREKÇE

Esenyurt’un nüfusu 2021 verilerine göre 977.489’dur. Kayıtlı olmayanlarla birlikte bu sayının 1.200.000 kişi düzeylerinde olduğu tahmin edilmektedir. Esenyurt bu nüfusu ile sayısal olarak sadece İstanbul’un değil, Türkiye’nin en büyük ilçesidir. Öte yandan Esenyurt, kente göç olgusunun yoğun bir şekilde yaşandığı ülkemizde oransal olarak en fazla göç alan ilçelerin başında gelmekte olup nüfus artış hızı 2008’den bu yana % 156 düzeyinde artış göstermiştir.

Esenyurt’ta yaşanan bu hızlı nüfus artışının getirdiği konut talebini fırsat bilen çok sayıda inşaat şirketi, taksitle satış kampanyaları düzenleyerek, güvenilir unvanları, şahsiyetleri ve belediyeyi kullanarak maket projeler üzerinden “ön ödemeli konut satış sözleşmeleri” imzalatarak, satışlar yapmış ve para toplamış, ancak, aradan uzun yıllar geçmiş olmasına rağmen bu projelere ya hiç başlanmamış ya yarım bırakılmış ya da vatandaşlar vaat edilen konutlarına sahip olamamışlardır.

Bu durumdaki vatandaşlar “Türkiye Konutla Dolandırılanlar Hak Sahipleri Platformu” adı altında bir araya gelmişlerdir. Söz konusu platforma göre mağdur olan tüketicilerin sayısı, büyük ağırlığı Esenyurt’ta olmak üzere, Türkiye genelinde yaklaşık 100.000 kişi civarındadır.

“Türkiye Konutla Dolandırılanlar Hak Sahipleri Platformu” yaşanan konut dolandırıcılığı sürecini şöyle özetlemektedir:

Güvenilir inşaat firmalarının isimleri ve proje markalarını andıran isimlerle firmalar ve projeler kurulduğu, mağdur olduktan sonra araştırdıklarında geçmişlerinde de benzer olaylardan hüküm giymiş kişiler veya o kişilerin bağlantılı olduğu şahıslar tarafından bu işler için hazır firmalar devir alınarak medya organlarında o dönem  toplumun güven duyduğu kişiler aracılığı ile tanıtıldığı, büyük firma imajları oluşturulduğu, bu firmaların medya organlarında güvenilir imajını pekiştirmek için okul camii bağışları yaptığının duyurulduğu, bu bağışların temel atma törenlerine veya protokol imza törenlerine üst seviyede devlet yetkililerinin de katıldığı, boy boy devlet yetkilileri ile çekilmiş resimler ve videolarla güvenilir imaj oluşturmak  için bu firma ve sahipleri tarafından kullanıldığı,

Gösterişli maketler üzerinden  showromlarda  örnek daireler yardımı ile özel eğitim almış kişilerce maketten projeler anlatılarak tüketicilerin ikna edildiği, yılların emeğini zar zor bir araya getirmiş genelde maaşla çalışan kesimin hedef kitle olarak seçildiği, bu kişilerin çoğunun devlet memuru yada özel firmalarda maaşlı çalışan kesimlerden oluştuğu, bu hedef kitlenin özel olarak seçildiği, çünkü bu insanların hak kaybına uğradıklarında hak arama yollarını bilmeyen bilse de hak aramaya zaman ayırdığında çalıştığı işinden olma tehlikesi ile karşı karşıya kalabilecek insanlar olduğu,

Güvenilir imaj oluşturulduktan sonra projelerin inşaat şirketlerinin gösterişli showromlarında şirket antetli kağıda yapılan sözleşmelerle tüketicilere satıldığı, tüketicilerin sözleşmelerin noterde yapılmasını istediğinde ise çeşitli yalanlarla ikna edilerek noterde sözleşme yapıp tapuya şerh ettirmelerinin engellendiği, hem tapu masrafı hem de noter masrafı yapmanıza gerek yok tapunuzu alırsınız tek masrafla işi çözmüş olursunuz denilerek insanların oyalandığı, maalesef o tapuların hiç çıkmadığı, teslim süresi gelmesine rağmen konutların teslim edilmediği hatta hiç başlamayan projeler olduğu, belediyelere ruhsat müracaatlarının dahi yapılmadığı, tuzaklarına düşürdükleri  dar gelirli tüketiciler paralarını istediklerinde ise paravan gruplar kurdurarak hukuka müracaatlarının engellendiği,

Tüketicilerden toplanan paraların bir kısmının inşaatlara harcandığı, satışlar tamamlanınca yarım inşaatları bile bırakmayıp tacir sıfatlı arsa sahiplerinin kurdukları yada kurdurdukları  paravan firmalara satıldığı veya devredildiği, bu işlemleri ise müteahhit battı yada müteahhit dolandırıcı çıktı bizde sözleşmeyi fesih ettik algısı oluşturarak tüketicilere yutturmaya çalışıldığı, yıllarca yargıda suçluların cezalandırılmasını sağlamak için uğraşan mağdurların yargılama sonunda bir kısım faillerin şikayetleri ile mahkum olmasını sağlasa bile  zararlarının tazmini için hüküm giyenlere hukuk davası açsa da organize çetenin tüm faillerinin yargıda hesap vermesi sağlanmadığından dolayı organize çetenin suç gelirlerini kaçırmasına engel olunamadığı,

Bu organize suç şebekelerinin bir kısmının çok profesyonel hareket ettiği, onlar hakkında yapılan şikayetlerin davalaşmadığı, önce konutları tüketiciye adi yazılı sözleşmeyle satarak sonrasında satılan dairenin arsa payını o bankalara herhangi bir hukuki işlem olmaksızın ipotek verip bankalardan kredi kullanıldığı, işbirliği içinde oldukları bir kısım taşeronlara muvazaalı senetlerle hacizler koydurulduğu, sonraki aşamada ise muvazaalı borçlanmalarla ilgili icra takibi yaptırıp iflas davaları açtırarak şirketin iflasını sağlayıp tüketicilerin daire haklarını icradan sattırmaya, satıştan elde edilen paranın da muvazaalı borçlandıkları kişi ve firmalar eliyle kendi ceplerine girmelerinin sağlandığı, dolandırıcılığı meslek edinmiş bu kişilerden bazılarının tutukluluğu göze aldığı, çünkü yaptıkları işin bireysel değil organize ve örgütlü şekilde yapıldığı,

Esenyurt’ta  30 binin üzerinde İstanbul da 100 binin üzerinde ülke genelinde 300 binin üzerinde konut alırken dolandırılarak mağdur edilmiş tüketicilerin olduğu, bu rakamın resmileştirilememesinin nedeninin ise mağdur olan kişilerin çok az kısmının hukuka yada savcılıklara müracaat etmesinden kaynaklandığı, müracaatların az olmasının diğer bir nedenin  ise çoğu savcıların konuyu hala kavramamış dolandırıcıların oluşturmuş olduğu ticari kılıfın gerisindeki suç işleme kastını görememiş olduğu, dilekçeyi gören her savcının zaten dosyalar içinde iş yoğunluğundan bunaldığı için konuyla ilgili hemen ticari husumet düşüncesine kapıldığı, takipsizlik kararları verildiği,

Dolandırıldıklarının farkına vardıktan sonra sosyal medyada #EsenyurttaKonutlaDolandırıcılıkVar sloganı ile yola çıkıldığı, sorunları ile ilgili paylaşımlar yapıldıkça İstanbul’un her ilçesinden birçok mağdurla tanışıldığı, bu alanda kurulmuş derneklerin bile dolandırıcı çıktığı, bu nedenle sadece kendi mağdur oldukları projenin ismiyle  açmış oldukları sosyal medyadaki grupları yada sayfaları “Türkiye Konutla Dolandırılan Hak Sahipleri” olarak değiştirip bir platform oluşturulduğu, mağduriyetin asıl nedeninin projeden konut satan müteahhit ve müteselsil sorumlusu konumundaki tacir arsa sahiplerinin 4077 ve 6502 sayılı yasaya uymamış olmalarından kaynaklandığının farkına varıldığı, Ticaret Bakanlığı Belediyeler ve sivil toplum kuruluşları olarak da tüketici derneklerinin bununla ilgili vazifelerini yerine getirmediğini, ifade etmektedirler.

Bütün bu anlatılanlara göre Halkların Demokratik Partisi olarak, Başta İstanbul/Esenyurt İlçesi olmak üzere ülkemizin değişik bölgelerinde, on binlerce insanı konut edindirmek vaadiyle kurdukları inşaat firmaları aracılığı ile dolandıran şirketlerin tespit edilmesi ve suçu tespit edilenlerin yargılanması, bu durumun yaşanmasında sorumluluğu olan kamu kurum ve kuruluşlar hakkında gerekli işlemlerin yürütülmesi, konuyla ilgili adli süreçlerde yaşanan sorunların aşılması, mağduriyet yaşayan hak sahiplerinin konutlarına kavuşabilmesi için varsa gerekli yasal düzenlemelerin yapılması ve bundan sonra bu tür olumsuzlukların yaşanmaması için bir Meclis Araştırma Komisyonun kurulmasını çok önemli ve gerekli görmekteyiz.

Editör: Haber Merkezi