KESK AMED ŞUBELER PLATFORMU: "KHK’ler GİDECEK BİZ KAZANACAĞIZ!" BAŞLIKLI BASIN AÇIKLAMASI GERÇEKLEŞTİRDİ.

Hazal Park'ta gerçekleştirilen basın açıklamasını SES Amed Şube Eşbaşkanı Şiyar Güldiken okudu.

Eşbaşkan Güldiken tarafından okunan basın açıklamasında; "Demokrasi ve insan haklarından uzaklaşan tüm sistemlerde olduğu gibi siyasal, ekonomik, ahlaki, kısacası her açıdan çürüyen kapitalizm, yaşanan krizin bedelini bir kez daha insanlığa, doğaya ve evrene ödetmek istemektedir" denildi.

Güldiken konuşmasına şu şekilde devam etti;

Uluslararası çatışma ikliminin ve dengelerin istikrarsızlığı derinleştirdiği bu süreçte iktidar ülkeyi çoklu bir krize teslim etmiştir. Ülke sosyal, ekonomik, hukuki, siyasi ve bürokratik bir kriz halini yaşamaktadır. Siyasal iktidar hukuku, demokrasiyi ve en temel insan haklarını dahi ortadan kaldırmak için halkları ayrıştırıp sürekli bir gerginlik ve çatışma politikası uygulayıp toplumu manipüle ederek örgütsüzlüğü ve güvencesizliği dayatıyor, hak gasplarını olağanlaştırıyor! Ancak dayatılan yaşam koşulları karşısında halkların, emekçilerin, ezilenlerin bu hukuksuzluklara karşı daha fazla tahammülü kalmadı.

15 Temmuz darbe girişimi bahane edilerek, KHK’ler eliyle on binlerce kamu emekçisi ihraç edildi. İktidar, tüm iç hukuk yollarını bu süreçte kapalı tuttu, bunun üzerine emekçiler çözümü AİHM’de aramaya başladı. Bu hukuksuzluklar karşısında mahkûm olacağını anlayan iktidar yine KHK ile 2 yıl görev süresi olacak denilerek ancak 5.yılını dolduran OHAL komisyonunu kurdu.

Bu oyalama komisyonu hukuksuz bir şekilde anayasa ve yasalara aykırı olarak işlemlerine hala devam etmektedir. Haksız ve hukuksuz bir şekilde ihraç edilmiş olan üyelerimizden olan Ferda AYTEK TOZ Arkadaşımız, geçtiğimiz Şubat ayından vefat etmiş ve bu oyalama Komisyonu tarafından iki hafta önce iade edilmiştir. Bugüne kadar ise Onlarca emekçi, yaşamını yitirdikten sonra işine iade edilmiştir.

15 Temmuz günü, iktidar için bayram olsa da mağdurlar ve aileleri için travmaya dönüşmüştür. İktidar bir yandan milliyetçi politikalarla bu tabanının desteğini güçlendirme çabasını sürdürürken bir yandan da neo liberal politikalarla güvencesiz ve işsizlik oranını artırarak örgütsüz bir toplumda, yönetim anlayışını devam ettirmeye çalışmaktadır. Ülkede neredeyse soruşturma, kovuşturma altında olmayan bir yurttaş kalmamıştır.

Emek örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarının fiili meşru mücadele yöntemi olan miting ve basın açıklamaları çeşitli gerekçeler gösterilerek engellenmektedir.

Konfederasyonumuzun siyasi ve ekonomik krize karşı mücadele programlarını hayata geçirdiği ve üye artışlarının yoğun olduğu dönemlerde bizlere yönelik gözaltı, tutuklama, ihraç ve mobbing gibi baskı yöntemlerinde artışın yaşanması tesadüf değildir. Ağırlıklı olarak geçmişte yada şu an şube yöneticiliği yapan aktivistlerin seçilip cezalandırılması, OHAL oyalama komisyonu tarafından hukuka ve anayasaya aykırı bir şekilde red kararlarının verilmesi, KESK’e yönelik baskı ve sindirmenin planlı bir şekilde yürütüldüğünü açıkça göstermektedir. Baskılar ve tahakküm altına alma, sadece kamu emekçilerine yönelik değil, birçok alanda kendisini belirgin biçimde göstermektedir.

Son tahlilde yürütülen bu politikaların iflas ettiği ve ülkenin yönetilemez bir hale geldiğini görmekteyiz. Ekonomik kriz, toplumun bütün hücrelerinde hissedilirken iktidar OHAL’i fiilen devam ettirme uygulamalarından biri olan 375 sayılı KHK’ye eklenen geçici 35.maddeyi olağan hale getirip bu maddeye dayanılarak uydurma sebeplerle onlarca emekçi, ihraç edilmiştir. İktidar, geçici 35.madde ile hukuksuzlukları yetmiyormuş gibi, kurumlara liyakatsizlik ve torpille yerleştirdiği yandaşlar eli ile bu antidemokratik süreci devam ettirmektedir.

Bizler bir kez daha KESK olarak direniş ve fiili meşru mücadele tarihimizin, iktidarın tarihinden çok eski olduğunu, bu tarihsel emek ve demokrasi mücadelesinin bedeli ne olursa olsun sonuna kadar sürdüreceğimizi buradan tekrar ediyoruz.

OHAL ve KHK’lerin kamu emekçilerini örgütsüzleştirmenin, tüm toplumu bastırma, örgütsüz kılmanın aracı olarak kullanma politikalarına son verilmelidir. Anayasa ile taraf olunan özellikle AİHM ve uluslar arası sözleşmelere bağlı kalınarak son günlerde artan ve toplumsal barışı bozan hak ihlalleri politikalarından vazgeçilmelidir. Bir kez daha, İktidarı OHAL komisyonu ve geçici 35. madde uygulamalarına son vererek, hukuksuzca ihraç edilen arkadaşlarımızı derhal göreve iade etmeye ve ülkedeki bütün antidemokratik uygulamalara son vermeye çağırıyoruz.

YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ!

YAŞASIN KESK!

Editör: TE Bilisim