İzahı olmayan şeyin mizahı olur derler ya; şu anda öyle bir durum içerisindeyiz. Sosyal medyada bin bir türlü gırgır dönüyor, dolar ve fakirlikle alakalı.
Dolar gün geçtikçe rekor kırmaya devam ediyor diyeceğim ama şu an bu satırları yazarken bile rekorlarına bir yenisini daha ekledi. Gün geçmeden bile fakirleşiyoruz muntazaman…
Evet, günden güne fakirleşiyoruz ve bu fakirliğimizin tek sorumlusu da iktidardır. Yapılan bir araştırmaya göre; Hukukun Üstünlüğü Endeksinde, Zambia, Sierra Leone, Guatemala, Liberya, Nijer, Madagaskar, Meksika, Angola, Mali ve Sudan’ın ardından Dünya’da 117. sıradayız.
Daha önceki yazılarımda da dediğim gibi; “ekonomik kötü gidişatın nedeni birçok yerde aranabilir; fakat asıl aranması gereken yer, güven ortamının varlığıdır.”
Ne yazık ki geçtiğimiz 20 sene içerisinde ülkemizdeki güven ortamı ve hukuk sisteminin bağımsızlığı giderek azalmış ve nihayetinde yukarıda bahsettiğim tablodaki duruma gelmiştir.
Ülkede güven ortamı olmayınca, yerli üretimi de bitirme noktasına getirince; ekonomik olarak sırtını dayadığın yabancı sermaye derhal uzaklaşıyor. Uzaklaşmayı bırakın resmen “topukluyor.”
Bu nedenlerle değerli okur; elinizde çok önemli bir güç var: “sandık.”
Öncelikle uçurumun kıyısından çoktan yuvarlanmış, iflasın eşiğini çoktan geçmiş olan ülkemizde, kötü gidişatın ivmesini yavaşlatmak ve sonrasında tersine çevirebilmek için bu gücünüzü kullanın.
Mevcut hükümetin hem yurt dışında hem de yurt içinde itibarı sarsılmış, güvenilirliği kalmamıştır. Yaptıkları ve yapmaya çalıştıkları her hamle ve açıklama, ülkemizi içinden çıkılmayacak bir duruma ve kaosa sürüklemektedir.
İstikrar sürsün Türkiye büyüsün diyenler; sürdürdükleri istikrarsızlığın istikrarında, ülkemizi büyütememişler, verdikleri sözleri maalesef tutamamışlardır.
Bunun yanında, yerelde birçok büyükşehirde iktidarda olan Millet İttifakı ise; hem yöneticiliğin nasıl olacağını halkına iyi bir şekilde anlatmış hem de verdikleri sözleri harfiyen tutarak tabanda güzel bir tevazu kazanmışlardır.
Vatandaşa kömür değil iş verecek, makarna değil emeğinin karşılığını verecek, dilencilik ve biat kültürü değil parlamenter demokrasiyi işletecek bir iktidar kurulacağına, yandaşa değil liyakat sahibine değer verilen günlerin geleceğine olan inancım tamdır.
Yeter ki; bu inanca, Millet İttifakının örgütlü yapıları hazırlıklı olsun. Hazırlıklı olup olmadıklarının değerlendirmesini ise başka bir yazının konusu…
