CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU, ÇANKAYA BELEDİYESİ TEMEL ATMA VE TOPLU AÇILIŞ TÖRENİNDE KONUŞTU

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ahlatlıbel Atatürk Parkı’nda düzenlenen Çankaya Belediyesi Temel Atma ve Toplu Açılış Töreni’ne katıldı.

CHP lideri Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:

Böylesine güzel bir atmosferde birlikte olmak son derece güzel. Sayın Genel Başkanım, yaptığınız içten konuşma dolayısıyla gerçekten yürekten teşekkür ediyorum. Demokrasi konusunda verdiğiniz mücadeleyi de biliyoruz; bütün baskılara rağmen direniyorsunuz, çünkü temel amaç bu ülkeye huzuru getirmek. Dolayısıyla bizi burada buluşturan Çankaya Belediye Başkanına, Milletvekili arkadaşlarım var burada, Grup Başkanvekili arkadaşlarım var burada, Yenimahalle Belediye Başkanımız burada, Mansur Bey burada ve vatandaşlarımız burada, muhtar arkadaşların da burada olduğunu ifade etti Çankaya Belediye Başkanımız. 
Efendim kısaca şunu söyleyeyim; Belediye Başkanı arkadaşlara size oy versin vermesin herkese eşit davranın, harcadığınız her kuruşun size ait olmadığını, vatandaşa ait olduğunu ve harcadığınız her kuruşun hesabını vatandaşa verme onurunu mutlaka yaşayın dedik. 7 madde halinde bunları saydım ve bu 7 maddeye mutlaka uyun dedim ve arkadaşlarımız uyuyorlar. Büyük baskılar var, sizler de duyuyorsunuz, gazetelerden, televizyonlardan okuyor veya dinliyorsunuz, görüyorsunuz.

Baskılardan asla şikayet etmeyin, önünüze çıkan engelleri aşın ama ana hedefiniz halka hizmet olsun… Bunu söyledik ve Belediye Başkanlarımız gerçekten de tarih yazıyorlar. Bütün baskılara, bütün engellemelere rağmen görevlerini yapıyorlar, yapmaya da devam edecekler. Bu şunu gösteriyor, siyaseti kirlilikten arındırırsanız bu ülkenin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur. Temel sorun siyasetin kirlenmiş olmasıdır bugün Türkiye’de. Ve biz bunu yapmak zorundayız. 

Demokrasi diyoruz. Demokrasi aynı zamanda siyasetçinin halka hesap vermesi demektir. Dün bir televizyon programına katılmış beyefendi, “Merkez Bankasının parasının nereye gittiği sorulur mu” diyor. Allah aşkına ya, akıl var ya, akıl var! Hiç mi düşünme yok? Yani 128 milyar dolar nerede? Efendim bu soru hiç sorulur mu diyor. Peki ne soracağız? Hayır ne diyeceğiz şimdi? Soru sormanın ne kadar değerli olduğunun farkında bile değil. Soru sormak nedir biliyor musunuz?

Soru sormak dünyayı keşfetmektir. Soru sormak adaleti getirmektir. Hakim soru sormaz mı? Adalet için sorar. Çocuk dillendiği andan itibaren soru sormaz mı? Dillendiği andan itibaren soru sorar. Ve bir eğitimin temel amacı çocuklara daha nitelikli sorular sormasını öğretmektir. Ana hedef budur. Soru sormayı belirleyen temel etken de meraktır aslında. Elin oğlu Mars’a uzay aracı gönderiyor, adını Merak koyuyor ne var orada diye. Bu sorudur aslında. Vatandaşın parası orada duruyor. 128 milyar dolar ne oldu? “Bu soru sorulur mu” diyor. Sormayacaksınız bu soruyu, akıl alacak şey değil. 

Sayın Genel Başkanım, güzel bir çalışma yaptınız ve grup toplantısında bu çalışmayı seslendirdiniz.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ahlatlıbel Atatürk Parkı’nda düzenlenen Çankaya Belediyesi Temel Atma ve Toplu Açılış Töreni’ne katıldı.

Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişle ilgili olarak İYİ Parti’nin ilkelerini belirlediniz. Güçlendirilmiş parlamenter sistem zaten amacı gereği, demokrasinin gereği güçlenmesi yani milli iradenin güçlenmesi, 83 milyondan toplanan vergilerin nerelere harcandığının halka anlatılması, devletin saydam olması gibi temel noktalara Sayın Genel Başkanımız vurgu yaptı. Amacımız o zaten. Parlamentoyu güçlendirmek. Parlamentoyu güçlendirmek ne demektir?

Milli iradeyi güçlendirmek demektir. Milli iradenin güçlenmesi ne demektir? 600 milletvekilinin yürütme organına istediği soruyu sorma hakkını vermektir. Eğer siz 600 milletvekiline soru sorma hakkını vermiyor ve elinden alıyorsanız orada demokrasi yoktur. 

Bu çerçevede Belediye Başkanı arkadaşlarımız harcadıkları her kuruşun hesabını veriyorlar, demokrasiye örnek oluyorlar. Umarım Millet İttifakı, millet iktidarı olarak gerçekleşir ve Türkiye ikinci yüzyıla doğru çok daha güçlü ve bütün sorunlarını aşmış bir ülke olarak ortaya çıkmış olur. Buna yürekten inanıyorum. Kendi sorunlarımızı kendimiz çözebiliriz; akılla, mantıkla, bilgiyle, birikimle, erdemle, oturarak, konuşarak, kavga ederek değil tartışarak çözebiliriz.

Türkiye’nin çözülmeyecek hiçbir sorunu yok. Hangi sorunu var ki çözülmesin? Her sorunu çözülebilir. Ve biz bu konuda kararlıyız, Türkiye’nin var olan sorunlarını çözeceğiz. Ayrımcılığı, kavgayı bitireceğiz. İnanç eksenli, yaşam tarzı eksenli veya kimlik eksenli bir siyasete son vereceğiz. Siyaset insan odaklı olacak; insan mutluysa hepimiz mutlu olacağız, insan huzurluysa, her evde huzur varsa hepimiz huzurlu olacağız, temel hedefimiz bu.  

Muhtar arkadaşlarım burada, Belediye Başkanı arkadaşlarıma söylüyorum mutlaka muhtarlarla beraber hareket edin diye. Sadece Ankara için değil pek çok yer için söylüyorum. Düşündüğünüzden çok daha fazla sizin hakkınızı ve hukukunuzu savunacağız, hiç endişe etmeyin. Muhtarlık kurumu güçlü olduğu zaman demokrasi de güçlü olacak buna da yürekten inanıyoruz. 

Soru sormayın, 128 milyar doları sormayın dedi ama Sayın Genel Başkanım, bu devletin İçişleri Bakanı çıktı dedi ki, “bir kişiye, bir siyasetçiye her ay 10 bin dolar para veriyorlar, rüşvet veriyorlar” dedi. Kendi ifadesiyle “kekleniyor.” Kek veriyorlar herhalde bilmiyorum ya o dili çok fazla bilmiyoruz yani. 10 bin dolar ama bu kekin bedeli 10 bin dolar. Şimdi ben bu soruyu sormayacak mıyım Allah aşkına? Şimdi bunu herhangi bir siyasetçi söylese deriz ki, bu siyasetçidir bunu söyledi. Başka birisi söylese bu da öyledir deriz.

Efendim mafyadan birisi söylese bu da mafyadır doğru mudur, yanlış mıdır tereddüt olur kafanızda; ama emniyet istihbaratın, jandarma istihbaratın sorumlusu olan, her türlü bilginin kendisine aktığı bir ortamda çıkıp diyor ki, “mafya bir siyasetçiye her ay 10 bin dolar para veriyor.” Kim bu siyasetçi? Şimdi yarın bir başka televizyon programına büyük bir ihtimalle çıkacak ve şunu söyleyecek; 10 bin dolar siyasetçiye veriliyor bu da sorulur mu, böyle soru sorulur mu diyecek.

Ben ne sorayım şimdi, neyi soracağız şimdi? 10 bin dolar arkadaşlar, her ay 10 bin dolar, birilerine verilen 10 bin dolar! Cevap bekliyoruz, tık yok. 128 milyar dolarda da tık yoktu, bu konuda da tık yok. Ne olacak Allah aşkına? Ama çözeceğiz. İnançla, bilgiyle, birikimle, dayanışmayla beraber çözeceğiz. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını sormak bizim omuzlarımızdadır. Bunu yapacağız. 

Efendim yerel yönetimler çalışıyor, bizler de çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz. Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın, genç arkadaşlarım bugünün ve geleceğin teminatı onlardır. Onlara gerçekten inanıyoruz, onlara gerçekten güveniyoruz. 

Sayın Genel Başkanım, siz gelmeden önce burada Tuna Kiremitçi ve arkadaşları vardı. Böyle ruhumuzu okşayan güzel bir müzik ziyafeti de çektiler. Onlara da bu vesileyle teşekkür etmek benim boynumun borcu. Çünkü gerçekten de biraz huzura ihtiyacımız var, müziğe ihtiyacımız var, gülmeye ihtiyacımız var, espri yapmaya ihtiyacımız var.

Sayın Genel Başkan espri yaptığında dedim ki, ya ne kadar özlemişiz. Emin olun ne kadar özlemişiz. Neredeyse espri yapmak bile suç haline gelecek. Bunları aşacağız ama birlikte aşacağız, huzur içinde aşacağız. Sandıkta aşacağız. Aştığımız zaman güzel bir Türkiye’yi beraber inşa edeceğiz.  

Ben tekrar Çankayalılara güzel hizmetler verdiği için Çankaya Belediye Başkanımızı yürekten kutluyorum. Aynı zamanda hiçbir ayrım yapmadan, Belediye Başkanları arasında hiçbir ayrım yapmadan Ankara halkına özlediği belediyecilik hizmetini götürdüğü için de Mansur Yavaş’a, Büyükşehir Belediye Başkanımıza da yürekten teşekkür ederim.

Yenimahalle Belediye Başkanımız da gerçekten de Yenimahalle’nin çehresini olağanüstü boyutlarda değiştirdi, orası da çok ama çok güzel; parklarıyla, alanlarıyla, kreşleriyle kentin güzelliğini orada da görmek mümkün. Orası da çok güzel bir kent oldu. Arada bir toplantılarımızı zaten Yenimahalle’de de yapıyoruz. Dolayısıyla buradan bütün Ankaralılara, bizi dinleyen bütün vatandaşlarımıza selamlarımızı, saygılarımızı ve şükranlarımızı gönderiyoruz. 

Sağ olun, var olun diyorum efendim. 

Editör: TE Bilisim