Dün gece yattınız, uyudunuz belki uyuyamadınız, rüya gördünüz, uyandınız. Hasta olanlarınız belki acilde şifa aradı, askerler soğuğu ciğerlerinde hissederek nöbet tuttu, polisler devriye gezdi, doktorlar hastaları için koşturdu ya da belki gece kâbus görüp ağlayan kızınıza koşup sarılıp saçını okşayarak onu uyuttunuz. Bir gecede ne olabilir ki?!

Bir gecede ne olabilir biliyor musunuz? Bir imzayla binlerce kadının yaşam hakkı elinden alınabilir. Aylardır uygulansın diye mücadelesini verdiğimiz "Kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi' yani İstanbul sözleşmesi biz uyurken feshedildi, bir gecede hatta bir dakikada!!

Geçen yıl 300 kadın öldürüldü, 171 kadının ölümü 'şüpheli' olarak kayıtlara geçti. 2021 yılının yaşadığımız sadece ilk '79 gününde 72 kadın cinayeti, 24 şüpheli kadın ölümü' oldu.

Düşünebiliyor musunuz bu bir trajedi değil, bir vahşet! İnsanın en temel hakkı olan 'yaşama hakkı' elinden alınırken, yüzlerce kadın 'korunma talebiyle devletine sığınıp beni öldürecek, sesimi duyun!' diye bağırarak, 'Ölmek istemiyorum' diye haykırarak öldürülürken; onları koruyamayan devlet; başı öne eğik acil durum planıyla 'bunu nasıl önleriz'i düşünmek yerine kadının yaşama hakkı olmadığının altına imzasını atıyor!

Dün gece siz ağlayan kızınıza, evlâdınıza sarılıp uyudunuz ya; gencecik yaşında öldürülen yüzlerce kadın, yüzlerce anne, yüzlerce anasının kuzusu toprağın altında daha da üşüdü…

Yıllardır olanlara sesini çıkarmayan, sormayan, sorgulamayan, vicdânı o kadınların cesedi gibi buz gibi olmuş tüm insanlar; gece o kadınların ve can çekişen bu cânım ülkenin çığlıkları kulaklarınızda çınlarken, uyku harâm olsun size, bize, bunlara göz yuman herkese!…

Editör: TE Bilisim