Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Covid-19 Yoğun Bakım Koordinatörü Prof. Dr. Recep Tekin, uzun sakal ve bıyığın, maskede boşluklar bıraktığını ve bu durumun da koronavirüsün bulaşma riskini artırdığını belirterek, sinekkaydı diye tabir edilen tıraş şeklini önerdi...

Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Covid-19 Yoğun Bakım Koordinatörü Prof. Dr. Recep Tekin, uzun sakal ve bıyığın, maskede boşluklar bıraktığını ve bu durumun da koronavirüsün bulaşma riskini artırdığını belirterek, sinekkaydı diye tabir edilen tıraş şeklini önerdi.

Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Covid-19 Yoğum Bakım Koordinatörü Prof. Dr. Recep Tekin, kış aylarının gelmesiyle artış beklenen koronavirüs vakalarına karşı özellikle maskenin doğru kullanımı konusunda uyarılarda bulundu. Salgınla beraber uzun bıyık ve sakalın dezavantaja dönüştüğünü vurgulayan Prof. Dr. Tekin, "Aksıran ya da öksüren kişilerde virüsün sakala ya da bıyıklara yapışması daha kolay olduğu için kişiye de bulaşıp biraz daha da risk oluşturabiliyor" dedi.

“VİRÜSÜN GEÇİŞİ DAHA KOLAY OLUYOR”

Uzun sakal ve bıyığın diğer bir dezavantajının da maske kullanımında ortaya çıktığına dikkat çeken Prof. Dr. Tekin, "Maskede boşluklar oluşturduğu için virüsün bulaşma ihtimali ya da geçişi daha kolay oluyor. O yüzden özellikle biz sağlık çalışanlarına sakal ve bıyıkla maske kullanımını tavsiye etmiyoruz. Sinekkaydı denilen tıraşı öneriyoruz. Özellikle riskli alanlarda maskenin daha etkili olabilmesi için saç ve sakallarının çok uzun olmaması ya da mümkün olduğu kadar kısaltılmasını tavsiye ediyoruz. Tabi bunu vatandaşlara da öneriyoruz. Sakal ve bıyık gür ise maskedeki kaçakları artırıyor. O yüzden pandemi süresince saç ve sakallarımızı bir süre unutabiliriz. Pandemi bitene kadar buna kısa bir ara verebiliriz" dedi.

Editör: TE Bilisim