Meclis’te kadın kazanımlarının yok edilmeye çalışıldığı bir bütçenin görüşüldüğünü belirten CHP Milletvekili Candan Yüceer, toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçeyi savunmaya devam edeceklerini söyledi.

2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi görüşmelerine Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda devam ediliyor. Hazırlanan bütçe diğer birçok nedenin yanı sıra muhalefet partileri tarafından “kadının yer almadığı” bir bütçe olarak tanımlanıp, eleştiriliyor. Komisyon görüşmelerinde yer alan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, “kadınların yer almadığı” bütçeyi Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirdi.

 Bütçenin kadınların yaşadığı sorunlara çözüm getirmek bir yana, daha da geriye gidiş söz konusu olduğunu dile getiren Yüceer, “Niye bunu söylüyorum. Çünkü uzun bir zamandır gerek İstanbul Sözleşmesi gerekse 6284’ün uygulamalarına yönelik negatif bir kampanya yürütülüyor. Maalesef Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanımız, Adalet Bakanımız ve diğerleri de bunun önderliğini yapıyor, sessiz kalıyor” dedi.

 BÜTÇEDE KADIN YOK

 CHP’li Yüceer, Komisyon’da 15 Temmuz günü görüşülen 11. Kalkınma Planı’nda “toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme” ifadesinin kaldırılmasını da hatırlattı. Kaldırılan bu ifade yerine ‘kadın-erkek fırsat eşitliğine dayalı bütçeleme’ cümlesinin getirilmesine maalesef şahit olduklarını söyleyen Yüceer, “Kalkınma planları bir irade beyanıdır. Alınan hedeflere ulaşmaya çalışırsınız önümüzdeki yıl itibariyle. Kadın istihdamı deniliyor, şu deniliyor ama bunların hepsi aslında kağıt üzerinde kalıyor. Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçelemeyi kaldırırsanız zaten bütçe içinde de kadına dair, eşitliğe dair bir şey de bulamıyorsunuz” diye belirtti. 

 KADININ ADINDAN ÇEKİNEN BİR ZİHNİYET 

 Hazırlanan bütçe ile kadınların nafaka hakkına da göz dikildiğini ifade eden Yüceer, şunları ekledi: “Bakanın ilk icraatı o oldu. ‘Daha adil bir nafaka düzenlemesi’ adı altında çalıştaylar düzenleniyor. Orada eril bir zihniyetle kadın düşmanlığı yapıldı.

Kadınların nafaka hakkının gaspı düşünüldü. Bunlarla uğraşıyoruz. Bırakın kadının bütçede yer almasını kadının kazanılmış haklarına göz dikme var. Bu anlamda da bu bütçeyi diğer bütçelerden ayırıyorum. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda kadın adı bile yok. Ama en azından kağıt üzerinde de olsa kadın sorunlarını çözmeye dair bir irade vardı, ama şuan onun da kaldırıldığı, hatta kadınların haklarını gasp eden bir bütçe görüyoruz. Kadının adından bile çekinen eril bir zihniyet var.”

 KADINLARIN OLDUĞU BİR BÜTÇE

 Yüceer, pandemi dönemiyle birlikte ‘Hayat Eve Sığar’ denilmesi gibi, bütçenin de ne yaşarsa yaşasın kadını eve sığdırmaya, mahkum etmeye çalışan bir anlayışla hazırlandığını vurguladı. Bunu kabul etmenin mümkün olmadığının altını çizen Yüceer, “Biz sonuna kadar kadınların her yerde olduğu, toplumsal cinsiyete duyarlı ve tüm bakanlıkların da içinde olduğu bir bütçeyi savunmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. 

 ‘MÜCADELEYE İHTİYAÇ VAR’

 Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçenin artık içselleştirilmesi gerektiğini söyleyen Yüceer, şu önerilerde bulundu: “Her bakanlığın bütçesi yapılırken bu göz önünde bulundurulmalı.

Bir bütün bu iradeyi göstermek lazım. Kadınların bir birey ve hakları olduğunu, bu hakların sağlanmasının devletin görevi olduğunu, bunun önündeki engelleri ortadan kaldırmak için çalışmalar yapılması lazım. Güçlü bir irade lazım. Ama şimdi görüyoruz ki sadece kağıt üzerinde olan kadın-erkek eşitliğinden bile alerji duyan bir zihniyetle yönetiliyoruz. Bunun olduğu yerde bu sorunlara çözüm bulmak elbette zor. Ama bu da bizim mücadelemizi güçlendirmeli. Eşitliğe inanan, insan hakkına, yaşam hakkına değer veren her kesin mücadele vermesi lazım.”

MA / Zemo Ağgöz

Editör: TE Bilisim