Genel İş Sendikası ile Çankaya Belediyesi, İmar A.Ş. ile Belde Ltd. Şti. işçilerini kapsayan toplu iş sözleşmeleri Çankaya Belediyesi Ahlatlıbel Atatürk Parkı’nda imzalandı.

Toplu iş sözleşmesinde işçilerin günlük ücretlerine zam yapılarak sosyal haklarında kazanımlar sağlandı.

Genel İş'den yapılan yazılı açıklamada; "Toplu İş Sözleşmesi imza törenine Genel Başkanımız Remzi Çalışkan, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP İşçi Sendikaları ve Sivil Toplum Örgütlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer, CHP Elazığ  Milletvekili Gürsel Erol, Genel Sekreterimiz Şükret Sevgener, Mali İşler Daire Başkanımız Mehmet Güleryüz, Toplu Sözleşmeler Daire Başkanımız Çetin Çalışkan, Araştırma Daire Başkanımız Nevzat Karataş, Ankara 1 No'lu Şube Başkanımız İsmail Yıldırım ve şube yöneticileri, Ankara 2 No'lu Şube Başkanımız Turan Tibukoğlu ve şube yönetimi, Kocaeli Şube Başkanı Vedat Küçük, DİSK Emekli-Sen Genel Başkanı Cengiz Yavuz, CHP Ankara İl Başkanı Ali Hikmet Akıllı, CHP Çankaya İlçe Başkanı Fahri Yıldırım, Çankaya Belediyesi meclis üye ve yöneticileri ile belediyede çalışan temsilci ve üyelerimiz katıldı."dendi

Genel Başkan Remzi Çalışkan konuşmasına, DİSK’in ve Genel-İş’in darbe sonrası yeniden örgütlenmeye başladığı yılda katlılarından dolayı Çankaya’nın efsanevi belediye başkanı Doğan Taşdelen’i saygıyla anarak başladı. Toplu sözleşmenin imzalanmasında emeği geçen Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen ve Ankara 1 No’lu Şube yöneticilerine ve üyelerine teşekkür etti.

Remzi Çalışkan konuşmasında şunları söyledi:

“Salgın hem ekonomik hem siyasi krizin üzerine geldi. Ekonomik olarak daha kötüye gittik, ülkede zaten var olan işsizlik, açlık, hayat pahalılığı, enflasyon daha da arttı. Çalışma yaşamında her türlü kuralsızlık, emeğe yönelik her türlü saldırı ve iş cinayetleri devam ederken üzerine bir de salgın geldi. Siyasette zaten durum ortada, adaletin ve hukukun olmadığı, ötekileştirmenin ve kutuplaşmanın arttığı bir siyasal iklim var. İktidarın ise tek derdi kendi bekası. Bu siyaset tarzının üzerine bir de bu salgın krizi geldi. Çalışma yaşamında işçilere teşvik ve katkı beklerken, hükümet teşviki işverenlere, patronlara vermiş oldu. Mesela bize ne reva görüldü; işten çıkarma yasağı altında ücretsiz izin reva görüldü.

Belediyelerle ilgili tereddütlerimiz vardı. Ancak bir teşekkür etmek istiyorum. Öyle bir zaman, öyle zorlu bir süreçteyiz ki, Çankaya Belediyesi de tabi ki zor bir sürecin tam ortasındaydı. Ama Belediye Başkanımız Sayın Alper Taşdelen beni aradı. “Ben dedi kısa çalışma yapmamın önünde engel olmamasına rağmen kısa çalışma yapmayacağım” dedi. Kendisine teşekkür ediyorum.

Evet bu salgın sürecinde çalıştık, arkadaşlarımızı kaybettik, hastalandık. Hükümetten katkı beklerken önümüze kıdem tazminatının fona aktarılması çıkarıldı. Biz OHAL döneminde, KHK’ların yağmur gibi yağdığı dönemde de yine alanlara, meydanlara çıktık, yine sesimizi yükselttik ve kıdem tazminatımızı asla gasp ettirmeyeceğiz dedik. Esnek çalışmalarla, sağından solundan dolanarak belirli süreli iş sözleşmeleriyle, 25 yaş altı 50 yaş üstü gibi adımlarla yine kıdem tazminatımıza saldırı hazırlığı var. Ama DİSK var Genel-İş var. Kıdem tazminatımızın gasp edilmesine asla müsaade etmeyeceğiz.

696 sayılı KHK ile özgür toplu sözleşme hakkımız gasp edildi, önümüz kesildi. Belediye taşeron işçilerinin hak ettiği kadro verilmediği gibi bir de belediye şirketlerine aktarıldı. Yetmezmiş gibi 4+4’e mahkûm edildi. Biz birçok belediyede bunu aşma gayretine girdik. Mücadelemizi hak ettiklerimiz alana kadar sürdüreceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın.”

Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’de konuşmasında, toplu sözleşmenin bağıtlanmasındaki çabaları için Genel Başkanımız Remzi Çalışkan’a ve Ankara 1 No’lu şube başkan ve yöneticilerine teşekkür etti. 

Alper Taşdelen konuşmasında şunları söyledi:

“Ben belediye başkanı olduğum günden itibaren her zaman şunu vurguladım; bir belediye çalışanıyla, emekçisiyle var olur, bir belediye emeğin hakkını verirse başarılı olur. Ben şuna inanıyorum; bizler bir aileyiz, biz Çankaya Belediyesi ailesiyiz. Her çalışanım, işçim, memurum, emekçim benim kardeşimdir. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bu belediyede işçinin, emekçinin hakkının teminatı olacağıma söz vermiştim sözümü de tutuyorum.

Bu süreç aslında bu TİS ile başlamadı. Aslında bu süreç az önce Remzi Başkanımın da değindiği gibi Çanpaş süreci ile başladı. Biliyorsunuz 696 sayılı KHK ile taşeron işçiler belediye şirketimize geçtiler ve orada Remzi Başkanımın da ifade etiği gibi ben de bir emekçi dostu olarak oradaki arkadaşlarımızın mağduriyetini gidermenin bir yolunu bulmaya çalışıyordum. Çanpaş çalışanlarımız gerçekten zor durumdaydı ve ücretleri belediyemizin diğer çalışanlarından daha düşüktü. O zaman Çanpaş ile mevzuata en uygun şekilde bir TİS imzaladık. Çanpaş’ta süreç bu şekilde başladı. 696 sayılı KHK kapsamında belediye şirketine geçen taşeron işçiler içerisinde ne yüksek geliri şu anda Çankaya belediyesi işçileri alıyor.

Değerli arkadaşlar, gerçekten her işçi benim kardeşim. Her çalışan, her emekçi benim yüreğimin bir parçası. Bunun devamını kısa çalışma ödeneğinde getirdik. Gelirler düşmüş, pandemi döneminde, neredeyse bütün belediyeler bir zorunluluk olarak kısa çalışma ödeneğine başvurdular. Ama biz şartlarımızı zorlayarak, işçilerimizin hakkını bütçemizden karşıladık. Belediye liyakatle yönetilirse hem hizmet eder hem de işçisinin hakkını verir. Biz bunun için varız, yaşasın emek, yaşasın dayanışma!”

CHP’nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun’da törende yaptığı konuşmada, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde emeği geçenlere teşekkür etti. İmzalanan toplu iş sözleşmesinin tüm emekçi ve işçilere hayırlı ve uğurlu olmasını diledi.

Tören, işçilerin türküler eşliğinde halaya durmasıyla sona erdi.

Editör: TE Bilisim