CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun apartman görevlileri ile bir araya geldiği zaman yaptığı açıklamada; “Sosyal devlet, fakirin fukarasının yanında duran devlettir. Alınteri dökerek geçinen sizler birlik olmalısınız örgütlenmelisiniz, Hakkınızı aramalısınız, siz örgütlendiğiniz zaman Güçlü olursunuz” ifadelerini kullanmıştı.

Bu yaklaşımdan yola çıkan CHP Adana İl Kadın Kolları Başkanı Avukat Oya Tekin Sosyal Kimlik Grupları üzerinden çalışmalarını hızlandırdı.

Bu çerçevede Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonunda gerçekleştirilen toplantıya CHP Adana İl Başkanı Mehmet Çelebi’de katıldı.

Adana’da Meslek Sahibi Emekçiler İle Buluşma

CHP Adana Kadın Kolları İl Başkanlığı tarafından düzenlenen toplantıda konuşan Çelebi; Apartman görevlilerinin sorunlarının çözümünde parti olarak üzerlerine düşeni fazlasıyla yapmaya çalıştıklarını belirtti.

CHP İl Başkanı Mehmet Çelebi, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun sık sık apartman görevlileriyle bir araya geldiğini ve bu alanda ki sorunlara fazlasıyla önem verdiğine dikkat çekti.

CHP Adana İl Kadın Kolları Başkanı Avukat Oya Tekin ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın da dahil olduğu bir toplantıyı daha önce gerçekleştirdiklerini belirttiği konuşmasında bu alana dönük ‘Apartman Görevlileri Saha Çalışması Raporu’ adı altında bir çalışmaları olduğunu açıkladı.

Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonunda gerçekleştirilen toplantı da Tekin ‘Apartman Görevlileri Saha Çalışması Raporu’nun içeriğini kısaca özetleyerek şu hususlara dikkat çekti;

Çalışmamız toplumun görmezden gelinenlerine kulak vermek adına, pandemi sürecinde iş yükü kat kat artan apartman görevlilerine yönelik olarak Adana’da farklı semtlerden görevlilerle, toplu görüşme, bire bir röportaj ve ev ziyaretleri şeklinde gerçekleştirildi.

Kadın emeği sömürüsünün bir yansıması olarak apartmanın işlerinde çalışması beklenen ve fakat asla ücretlendirilmeyen görevli eşleri ve bizzat kadın apartman görevlileri esas odak noktamız oldu. İlk olarak bu görüşmelerde görevlilerle ilişki kurmak, sorunları ve çözüm önerilerini tespit etmek ve Derman Belediyeciliği kapsamındaki yardımları onlara iletmek hedeflendi.

İkinci etapta ise ev ziyaretleriyle Apartman Görevlisi eşlerini dinlemek ve onları Belediye Başkanlarımızla bir araya getirmek hedeflendi.

Yaptığımız toplu ve bire bir görüşmeler sırasında edindiğimiz bulguları sıralayacak olursak en çok ön plana çıkan sorunların başında çalışma saatlerinin belirsizliği gelmekte. Sözleşmelerinde günlük servis sayısı belirtilmiş olsa dahi, işten çıkarılma tehdidine karşı güvencesiz olmaları günün her saatinde, görev tanımı içerisinde olsun olmasın her işin Apartman Görevlilerine yüklenmesine neden oluyor.

En yaşamsal sorunlardan biri de kapıcı dairelerinin insani şartlarda olmayışı. Büyük çoğunluğu güneş görmeyen evlerde karanlığa uyanan bu insanların aileleriyle sağlıklı bir yaşam sürmesi çok zor… Buna karşın tek göz bir kapıcı dairesi olanlar bile kendilerini, uzakta oturup kira ödeyerek işe gidip gelen Apartman Görevlilerinden şanslı hissediyor.

Görüşülen bütün görevliler haftalık izin ve bayram iznine sahip. Ancak yıllık izinler ya parça parça kullandırılıyor ya izin süresince sık sık telefonla üzerinde baskı kuruluyor ya da izin kullanamayan diğer görevliler örnek gösterilerek işten çıkarma tehdidi ile erken dönmesi isteniyor.

Apartman görevliliği belirgin bir göçmen mesleği… Bu da beraberinde kültürel adaptasyon problemlerini getiriyor. Zira başka bir şehrin kırsalından, metropole göç eden bu insanlar, tarım toplumunda sıkça görülen çok çocuklu aile yapısını benimsediği için fiziki ve ekonomik şartların ağırlığı çok daha fazla hissediliyor.

Görüşülen görevlilerin çoğu eşlerinin veya aile bireylerinin apartman işlerinde çalışmadığını söylese de bunun doğruyu veya geneli yansıtmadığı aşikar. Apartman Yönetiminin insan üstü beklentileri bu durumun altında yatan en büyük neden. Kadın emeği “Eşine Yardım” başlığı altında sömürülmeye devam ediyor ve asla ücretlendirilmiyor.

Yaygın teamülün aksine elektrik ve su faturaları her zaman apartman yönetimi tarafından karşılanmıyor. Kota adı altında, fatura giderlerinin yalnızca 50 Lirasının karşılandığı örnekler tespit edildi. İşleri gereği sürekli telefon trafiği yaşamalarına rağmen telefon giderleri de karşılanmıyor. 

Örgütlenme bilinci neredeyse yok. Birçoğu Konut İş v.b meslek örgütlerinden haberdar lakin Apartman Yöneticilerinin vereceği tepkiden duydukları endişe, örgütlü mücadeleye karşı duyulan inançsızlık ve iktidarın yarattığı korku atmosferi onları bu yoldan alıkoyuyor.

Ücretlerin düşüklüğü en çok dile getirilen sorun. Bunun yanında 8 daireye bakanın da 4 bloğa bakanın da eşit ücretlendirilmesi adalet duygularını sarsıyor.

Bu ailelerin çocuklarında okula devam etme yüzdesi son derece yüksek. Ancak pandemi süreci bu konuyu zedelemiş durumda. Zira görevlilerin en acil talepleri: internet erişimi, bilgisayar veya yüz yüze eğitimin ivedilikle başlatılması. Birçoğu bu konuda yardıma muhtaç ve bu yardıma nasıl ulaşacakları konusunda fikir sahibi değiller.

Virüse karşı en riskli meslek gruplarından biri olmasına karşın sağlıkları için hiçbir önlem alınmıyor. Kendi maskelerini kendileri satın almak zorunda kalıyorlar. Enfekte olup iyileştiklerini söyleyenlerin sayısı azımsanmayacak düzeyde. Testlere erişim şansları yok gibi.

Psikolojik olarak en büyük sorun ise insanların saygıyı esirgeyen bakış ve tavırları. “3 Yaşındaki çocuktan bile emir alıyoruz”, “Eli ayağı tutan adamın yapacağı iş değil de katlanıyoruz işte” gibi cümleler duydukları saygı açlığını yansıtmakta.

Sözleşmesiz çalışma örneği marjinal. Ancak yöneticilerin, Apartman Sakinlerinin salt çoğunluğunun onayına bile ihtiyaç duymadan ve geçerli bir neden olmadan keyfi şekilde işten çıkarma kararı alabildiği örnekler var. Görev tanımı dışındaki iş yükünün altında da bu korku yer alıyor. Belirli bir yaşa gelince performans düşüklüğü nedeniyle işsiz kalma korkusu da son derece yaygın.

Sorunların tamamına yakınının (Esnek çalışma saati, bakılan daire sayısı ve ücret arasındaki denge, işten çıkarılmak için apartman sakinlerinin dörtte üçünün onayının aranması v.b) basit yasal düzenlemelerle veya mevcut yasaların uygulanmasıyla çözülebilecek durumda olduğu görülmekte. 

Bu çalışma sırasında kurulan ilişkilerin sürekliliğini sağlamak, sorunlara eşlerinin gözünden bakmak ve Cumhuriyet Halk Partisini umut olarak görmelerini sağlamak hedefimizin diğer hedeflerimizin kapsamakta…” dedi.

Meslek Grubu Üyesi Garson, Komi, Bulaşıkçı Ve Aşçı Emekçileriyle Buluşma

CHP Adana İl Kadın Kolları Başkanı Avukat Oya Tekin çalışmalarını Otel, Lokanta, Eğlence ve Dinlenme sektöründe çalışan kadın emekçilerini kapsayan tarzda genişlettiklerini açıkladı.

Tekin; “Otel, lokanta, eğlence ve dinlenme sektörlerinde çalışarak ücretsiz ev emeği olarak görülen işleri; garson, komi, bulaşıkçı ve aşçı olarak meslek edinen kadın arkadaşlarımızla bir araya geldik.

Kadın olarak çalışma yaşamında karşılaştıkları ayrımcılıkları konuştuk ve bayramlarını kutladık” dedi.

Editör: TE Bilisim