Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka ve yeni kurulan 3 il, 37 ilçe Kadın Kolları Başkanı ile bir araya geldi.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu, CHP'nin yeni kurulan 3 il, 37 ilçe kadın kolunun başkanları ile bir araya geldiği toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi:

Kadın aslında şöyle bir tarihe de baksak, günümüze de baksak toplumda en güçlü olan kesimdir. Eğer kadın toplumda en güçlü kişiyse ve kadınlar böyle bir birliktelik oluştururlarsa kendi güçlerini her alanda hissettirirler. Fakat tek tek bireysel olarak bazen dertlerimizi, bazen acılarımızı, bazen sevinçlerimizi dile getirdiğimiz zaman kadın gücünün farkında olamıyor. O nedenle örgütlenmek çok önemli. 

Örgütlenmek şu demek aslında, çok basit bir tanımı var yani; bir elin nesi var, iki elin sesi var. Yani bir araya geldiğinizde sorunlarınızı ortak olarak dile getirdiğinizde, acılarınızı ortak olarak dile getirdiğinizde, sevinçlerinizi ortak olarak dile getirdiğinizde kamuoyu kulak kabartacaktır bu kadınlar ne istiyor diye. Aslında isteyeceğiniz çok şey var. Siyaset kurumundan da isteyeceğiniz çok şey var. Eğer çocuğunuz üniversiteyi bitirmiş hâlâ işsizse dönüp iktidara şunu sormanız gerekir. Ben bu çocuğu nasıl yetiştirdim biliyor musunuz? Ben bu çocuğu hangi koşullarda üniversiteye gönderdim biliyor musunuz? Bütün bu acıları, bütün bu sorumluluğu nasıl hissettim ben sen bunu biliyor musun? Bunu soracaksınız. Ve dönüp diyeceksiniz ki aylardır, yıllardır benim çocuğumu işsiz bırakana ben asla oy vermeyeceğim. Bunu her yerde söyleyeceksiniz. Bir siyasal parti 18 yıl iktidarda olacak, onbinlerce, yüzbinlerce, milyonlarca üniversite öğrencisi, lise öğrencisi işsiz gezecek gencecik fidan gibi çocuklar. 

Ayrıca kadınlar hayatın bütün sıkıntısını, bütün acılarını doğrudan yaşayan ve çekenlerdir. Evde yaşanan dramı en derinden hisseden kadınlardır. Akşam tencere kaynamadığı zaman, çocuğunu yatağa aç yatıran bir annenin dramını 18 yıldır iktidar olanlar biliyorlar mı acaba? Sarayda oturanların ister Kilis’te, ister Antep’te, ister Rize’de, ister Çankırı’da, ister Yozgat’ta, ister Edirne’de bir annenin çektiği acıyı acaba biliyorlar mı? Bunları her yerde anlatacaksınız. Çok güçlüsünüz, gücünüzün önündeki en temel engel örgütlenmemek. Bir araya geleceksiniz, dertlerinizi ortak dillendireceksiniz. Bir yerde bir kadın haksızlığa uğradığında hep birlikte haksızlığa karşı mücadele edeceksiniz. Çünkü Cumhuriyet Halk Partili olmanın temel görevi haksızlıklara karşı çıkmaktır, adaletsizliğe karşı çıkmaktır. Böyle bir yükümlülüğü CHP üyesi olmakla kazanmış oluyorsunuz. Nerede bir adaletsizlik varsa, nerede bir haksızlık varsa, nerede bir hukuksuzluk varsa ona karşı çıkmak; bu insani bir görevdir, ama bu görev en çok kadınlara yakışır. 

Peki, kadınlar parlamentoda yeteri kadar temsil ediliyorlar mı, yeteri kadar kadın milletvekili var mı parlamentoda? 306 kadın örgütüyle görüştüm. Türkiye genelinde örgütlenen 306 kadın örgütüyle görüştüm ve onlara şunu söyledim: Bizim tüzüğümüzde yüzde 33 cinsiyet kotası var. Biz bu kotanın yani bu hedefin Siyasi Partiler Yasasına girmesini istiyoruz. Siyasi Partiler Yasasına girdiği zaman her parti zorunlu olarak, yasal olarak yüzde 33 cinsiyet kotasına uyacak. O zaman hiçbir parti efendim sandıktan şu çıktı, bu çıktı diye bir gerekçe üretemeyecek. Kardeşim yüzde 33 kadın milletvekili olacak. 306 kadın örgütü dedi ki niye yüzde 33? Nüfusun yarısı kadın hatta yarısından fazlası kadın, niye yüzde 50 olmasın? Dedim biz yüzde 33 koyduk ama siz diyorsanız ki yüzde 50, hay hay yüzde 50 olarak hazırlarız, kanun teklifinde ilk imzayı da ben veririm, meclise sunarız. Ama onlardan bir şey istedim; bu kanun teklifini veririz biz, genel kurula indiririz, genel kurulda görüşürüz, genel kurulda görüşüldüğü gün bütün kadın örgütlerine bunu duyururuz, bakın bugün bu kanun teklifi mecliste görüşülecek, kanun teklifine kim evet diyorsa o partiye oy verin, kim hayır diyorsa hiçbir kadının o partiye oy vermemesi lazım. Sen benim haklarımı bana teslim etmiyorsan ben neden sana oy vereceğim deyin. Bunun sözünü şimdilik aldık. 

Ama Cumhuriyet Halk Partili kadınların bu konuda koçbaşı olması lazım, lider pozisyonunda olması lazım. Çünkü bu teklif sizin teklifinizdir. Genel Başkan olarak ben imzalıyorum ama bu teklif, bu öneri Cumhuriyet Halk Partili kadınların teklifi ve önerisidir. Ben onların iradesini parlamentoda milletvekili arkadaşlarımla beraber dillendiriyorum. 

Dolayısıyla sizler tarihi bir sorumluluk altındasınız. Gittiğiniz ilde, ilçede diyeceksiniz ki, Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz cinsiyet kotasının siyasi partiler yasasına yüzde 50 olarak girmesini istiyoruz. Bazı ilçelerde ilk kez kadın kollarını kurduk. Dolayısıyla Kadın Kolları Genel Başkanını hepinizin huzurunda kutlamak isterim. Ama hedef daha fazla her ilde, her ilçede, gerekirse her köyde. Bakın bir daha söylüyorum, her ilde, her ilçede ve her köyde Cumhuriyet Halk Partili kadınların sesi olun. Bakın, sizin vereceğiniz mücadele hayat mücadelesi veren, konteynırlarda çöp toplayan, yiyecek toplayan kadınların mücadelesidir. Sizin mücadeleniz açlıktan ölen Kübra bebeğin mücadelesidir. Verdiğiniz mücadelenin insani açıdan da, siyasi açıdan da ne kadar değerli olduğunu bilmek zorundasınız. Tarihin size yüklediği böyle bir sorumluluk var. Dolayısıyla mücadeleniz kutsal bir mücadeledir. İsterim ki, her evde huzur olsun, her evde mutluluk olsun, her evde çocuklar gülsün, her evde herkesin karnı doysun. Milyonlarca işsizin olduğu bir Türkiye’yi düşünün. Kadınlara büyük görev düşüyor, çok büyük görev düşüyor. Eğer Türkiye düzelecekse, eğer Türkiye gerçek anlamda çağdaş uygarlığı yakalayacaksa bunun dinamosunu kadınlar oluşturacaktır. 

Şunu rahatlıkla söyleyebilirsiniz. Nerede bir sorun varsa çözümünü biz biliyoruz. Bakın bir daha söylüyorum, nerede bir sorun varsa çözümünü biliyoruz, çözeriz. Türkiye’nin çözülmeyecek hiçbir sorunu yoktur. Her sorun çözülebilir. Nasıl çözülür? Eğer siz devletin kaynaklarını kendiniz ve aileniz için değil de halk için kullanırsanız çözülür. Ama devletin kaynaklarını, vergilerini kendiniz ve aileniz için kullanıyorsanız, yandaşlarınız için kullanıyorsanız sorun çözülmez. 18 yıldır geldiğimiz nokta budur.

Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka ise şöyle konuştu:

Sayın Genel Başkanım, öncelikle toplantımızı onurlandırdığınız için tüm kız kardeşlerim adına çok teşekkür ediyoruz size. Bugün burada yeni kurulan 3 il ve 37 ilçe başkanımızla birlikteyiz. Bu ilçelerden bir kısmı kadın örgütlenmesi anlamında tarihte ilk kez kurulmuş olan ilçeler. Genel olarak tanışma toplantısı mahiyetinde yaptığımız bu görüşmede siz gelmeden önce yaptığımız konuşmada örgütlenmenin gücünden bahsettik. 

Ben burada özellikle yeni kurulan il ve ilçe başkanlarımıza tekrar şu mesajı müsaade ederseniz vermek istiyorum. Genel Başkanımızın liderliğinde yürümekte olduğumuz iktidar yürüyüşünde kadınlarımız bu sürecin kahramanı olacaklar. Bunu yapmak için de sevgili arkadaşlarım üç şeye ihtiyacımız var, sadece üç şey yapmamız gerekiyor; örgütlenmek, örgütlenmek, örgütlenmek.

Editör: TE Bilisim