Kadına Yönelik Şiddet Araştırma Komisyonu’nda TRT Genel Müdürü sunum yaptı: CHP’li milletvekilleri komisyondan çekildiklerini açıkladı.

Kadına yönelik şiddetin araştırılması amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’nda TRT Genel Müdürü İbrahim Eren açıklamalarda bulundu. CHP'li milletvekilleri kadına yönelik şiddet karşısında uygulamada var olan eksikliklere dönük demokratik bir ortamda karşılıklı istişareyle çözüm üreteceğine olan inançlarıyla bu komisyona katıldıklarını söyledi. Komisyon kurulurken var olan beklentilerinin gerçekleşmediğini gördüklerini söyleyerek salonu terk etti.

TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Tüm Yönleriyle Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu, bugün (22 Haziran) AKP Malatya Milletvekili Öznur Çalık başkanlığında yeniden toplandı. Bu kez TRT Genel Müdürü İbrahim Eren sunum yaptı. CHP’li milletvekilleri söz alarak komisyon kurulurken var olan beklentilerinin gerçekleşmediklerini söyleyerek salonu terk etti.

Meclis Haber’in aktarımına göre, genel yayın yapan kanal temsilcilerinin sunumlarının yer aldığı komisyon toplantısının açılışında konuşan Çalık, çok boyutlu bir sorun olarak kadına yönelik şiddetin, yalnızca kadınları değil tüm toplumu olumsuz etkilediğini dile getirdi.

Kadına yönelik şiddet sorununun çözümünde topyekun bir mücadelenin önemine işaret eden Çalık, “Kadına yönelik şiddet sorunun çözümünde toplumun meseleye yönelik bakışının doğru inşası önem arz etmekte. Özellikle medyanın konuyu doğru şekilde ele alması ve uygun bir yayın dili benimsemesi kamu algısının ve karar mercilerinin düşüncelerinin şekillenmesinde büyük önem arz ediyor. Geniş kitlelerde büyük etkisi olan medyanın kadına yönelik şiddeti haberleştirirken, yayınlarken sorumlu yayıncılık ilkesiyle hareket etmesi bizim en önemli temennimiz” diye konuştu.

TRT Genel Müdürü İbrahim Eren, Kurum olarak dramadan, eğlenceden kültür sanata, çocuk kanalından müzik kanalına, haberden spora, belgeselden sinemaya kadar onlarca farklı alanda yurt içinde ve yurt dışında yayın yaptıklarını hatırlatarak, “Hem kamu yayıncısı olarak hem de Türkiye’nin uluslararası alanda yayın yapan en büyük kanalı olarak üzerimize kadının temsili noktasında büyük görevler düşmektedir” ifadesini kullandı.

TRT’deki yayın strateji merkezinin çalışması hakkında bilgi veren Eren, şunları kaydetti:

Türk toplumunun ihtiyaçlarını tespit etmek için kurduğumuz bu merkez, bünyesinde istihdam ettiği uzmanlarla ihtiyaç duyulan alanlarda özel raporlar hazırlıyor. Raporları hazırlarken tamamen verilere dayanıyoruz, alanında uzman akademisyenlerle, sivil toplum kuruluşları veya kamuda bu alanda yatırım ve araştırma yapmış kurumlarla birlikte çalışıyoruz. Son raporumuzdan birisi de ‘kadın tema raporumuz’ idi. Kadın ve kadına şiddet teması üzerinde raporlar hazırlayan TRT, bu raporlardan elde ettiği verileri de yapımcı ve yaratıcı ekiplerle paylaşıyor. Türkiye’deki, yaratıcı ekosistem dediğimiz, dramaları oluşturan yapımcılar ve senaristlerin de bazı ön kabulleri vardır. Bunlar da zaman içerisinde Türkiye’nin yaptığı çalışmalarla toplumun beraber gelişmesiyle birlikte senaristler, yapımcılar, yönetmenler, oyuncularda bu konudaki hassasiyet artmaktadır.

“Kadın tema raporu”nun sonuç bölümüne dikkati çeken Eren, TRT olarak “Özü Sözü İnsan” mottosuyla özetlenmiş yayın felsefesini, kadın bağlamında da temel referans noktası olarak aldıklarını söyledi. Eren, bundan hareketle de kadının öncelikle insan olduğu, her insanın biricik olduğu fikriyle yola çıktıklarını belirtti.

Türk medyasında kadın temsilinin ortalamanın üzerinde olduğunu ifade eden Eren, Türkiye’de medyanın kadın konusunda da hassas olduğunu söyledi.

TRT 1 Drama Müdürü Şaban Şikar, TRT’nin, filmler ve dizilerde kadın temsilinden haberlerde kullanılan dile kadar büyük bir hassasiyetle çalışmalarını sürdürdüğünü bildirdi.

Amaçlarının kadınların yaşadığı sorunlara karşı toplumda yüksek seviyede farkındalık oluşturmak olduğunu dile getiren Şikar, “Bizler dizilerimizde kadınlara, ‘şiddet, kıskançlık yahut kısıtlama asla bir sevgi gösterme biçimi değildir’ mesajını veriyoruz. Kadınlara, ‘şiddeti asla kanıksamayın’, ‘şiddete karşı kendini korumak için neler yapabileceğin ve hukuki hakların konusunda bilinçli ol.’ mesajını da mutlaka veriyoruz. Erkeğe verdiği mesajlara gelince, ‘şiddet cezası olan bir suçtur’, ‘hiçbir sebep, şiddet için meşru bir sebep değildir’, ‘şiddet, hiçbir sorunu çözmediği gibi sorunları büyütür ve aile birliğini sarsar’, ‘bir kadını dövmek yeterli ve güçlü olmak demek değildir’, ‘duygularını ve öfkeni kontrol etmeyi ve sağlıklı yollarla dışarı vurmayı öğrenmelisin’ mesajını veriyoruz” şeklinde konuştu.

CHP, TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Araştırılması Komisyonu’ndan çekildi

Geçen haftaki toplantıda komisyon üyesi CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin’e komisyonda söz verilmemesi üzerine çıkan gerginlik sonrası komisyon başkanı AKP Malatya Milletvekili Öznur Çalık’ı protesto ederek toplantıyı terk eden CHP’li kadın milletvekilleri, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na da durumu bildirerek komisyonun amacından saptırıldığını söyleyerek komisyondan süresiz çekilme kararı aldı.

Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Belirlenmesi Araştırılması Komisyonu CHP üyeleri Suzan Şahin ve Gamze Taşçıer komisyonda okunan ortak bildiri sonrası komisyon salonunu terk etti. Suzan Şahin, Gamze Taşçıer, Aysu Bankoğlu ve Neslihan Hancıoğlu’ndan oluşan CHP heyeti 7 maddede sıraladıkları gerekçeleriyle komisyonun amacından saptırıldığını söyleyerek bundan sonraki toplantılara katılmayacaklarını açıkladı.

CHP kadın vekillerinin komisyonda okuduğu ortak bildiride bugüne kadar yapılan her toplantıdaki gözlemlerini şöyle sıraladı:

Müzakare ortamının oluşmaması adına Komisyon Başkanı’nın ısrarlı bir çaba içerisinde olması ve komisyon çalışmalarının monolog şekline indirgenerek, kısaca, “sorunu sor cevabına yorum yapma” şeklindeki Meclis Araştırma Komisyonu mantığına ters işleyişteki ısrar.

Komisyon takvimi ve işleyişinin ısrarla bizlerle paylaşılmaması, daha ilk toplantıdan itibaren usul ve süreçle ilgili taleplerimizin göz ardı edilmesi.

Bir Baro Başkanının bu Meclis çatısı altında, seçilmiş milletvekillerine yönelik hakaret içeren ve kendince had bildirmeye dönük sözlerine Komisyon Başkanı’nın gerekli tepkiyi göstermemesi ve ısrarlı çağrılarımıza rağmen özür dilemeye davet etmemesi, Meclis’in itibarına ve milletin iradesine yönelik bu saldırının göz ardı edilmesi.

Konuşma sürelerimizin sürekli kesilmeye çalışılması, gerek sunumlarla ilgili gerekse de kadına yönelik şiddetin sebepleriyle ilgili genel fikir ve görüşlerimizi ifade etme çabamızın Komisyon Başkanı tarafından ısrarla engellenmesi.

Komisyon Başkanının, komisyonda sunum yapan davetlilere yönelttiğimiz sorular üzerine, hangi sorularımıza cevap verilip verilmemesi yönünde kendince telkinde bulunuyor olması ve bu tavrını ısrarla sürdürüyor oluşu.

Komisyona katılan Bakanlık ve kurum temsilcilerinden yazılı gönderileceği söylenen ve hatta geldiği de ifade edilen, ancak Komisyon Başkanı tarafından bir türlü tarafımıza ulaştırılmayan ve gündemin soğutularak verilen cevapların güncelliğini kaybetmesine yönelik çaba içerisinde olunması.

Farklı görüş olmanın da ötesinde, çok eşliliği ve 15 yaşında çocukların evlenmesini savunan, İstanbul Sözleşmesi’nin de ötesine geçerek Lanzorette Sözleşmesi’ni dahi tartışmaya açan, evrensel temel insan haklarından rahatsız olduğunu ifade eden, 6284 sayılı kanunun kaldırılması konusunda talepleri yönelten kişilerin Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Araştırılması ve Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesiyle ilgili bir komisyona davet edilmesi, başlı başına bu komisyonun varlığına ve üyelerine hakarettir. Bu kişilerin buraya davet ediliyor olması, komisyonun kadına yönelik şiddeti araştırma maksadı olmadığının açık göstergesidir. Komisyonda bu yönde ifade edilen sözlerin Cumhur İttifakı üyeleri tarafından olağan ve normal karşılanması da komisyonun ne amaçla kurulduğunu ve sonucunda neyin hedeflendiğini göstermektedir.

Yapılan açıklamanın sonunda “Bu kararlı mücadelemiz, İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuz çıkma kararının yürürlüğe gireceği 1 Temmuz’dan önce de sonra da sürecektir” denildi.

CHP’liler salonu terk etti, AKP’li Çalık “Çözüme yönelik değil” dedi

Taşçıer’in konuşmasının ardından CHP’li üyeler komisyon salonundan ayrıldı.

Komisyon Başkanı Öznur Çalık, komisyonu kurarken temel hedeflerinin kadına yönelik şiddetle mücadele için bütün siyasi partilerin, bütün aktörlerin masada olması, söylemler ve uygulamaların, varsa aksaklıklarının düzeltilmesi olduğunu dile getirdi.

“Biliyoruz ki biz, CHP’nin tavrı maalesef çözüme yönelik değil, bir kez daha kargaşaya yönelik. Biz biliyoruz ki, kadına yönelik şiddetle ilgili yapmamız gereken mücadele, ortak bir mücadele” diyen Çalık, şu ifadelere yer verdi:

Her daim olduğu gibi 20 yıldır çok önemli yasal düzenlemeler yaptık, uygulamalarımızda çok önemli yollar kat ettik. Bundan sonra da önemli adımlar atmaya ve uygulamadan kaynaklanan varsa sorunları çözmeye emin adımlarla devam edeceğiz. CHP’nin komisyon üyesi milletvekilleri toplantıya bundan sonra katılmayacaklarını ifade ettiler. Araştırma Komisyonumuz; uygulamalarında, içtüzük ve teamüllerinde herhangi bir aykırılık söz konusu değildir. Biz uygulamalarımızı içtüzük çerçevesinde yaptık. Bundan sonra da toplantılarımıza devam edeceğiz. Kadına yönelik şiddetle mücadelede komisyon üyesi arkadaşlarımızla ve katılımcılarımızla birlikte çözüm üretmeye devam edeceğiz.

Editör: TE Bilisim