Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik çıkmaz her gün daha da derinleşiyor yine halkın ağır açlık ve yoksulluk hali vicdanları sızlatıyor.

Ülkede biriken sorunlar saymakla bitmez durumda. Hangi başlık ve konu gündeme gelirse gelsin hepsinde derin bir kriz hali ve çözüme kavuşma ihtiyacı var.

Mevcut yönetim sisteminin ve temsilcilerinin derin ekonomik krizi çözemeyecekleri büyük bir sayısal çoğunlukla kabul edilmektedir. Nisan ayında yapılan anketlerde halkın %60’ı açık ve net ifadeler ile ekonomik krizin saray rejimi tarafından iyi idare edilemediğini ve bunlarla çözülemeyeceğini ifade etmiştir. Acil ve hızlı çözüm için ciddi bir program ve siyasi irade beklentisi her gün yoğunlaşmaktadır. Halkın bu beklentisinin CHP üzerinde yoğunlaştığını gözünün kulağının CHP de olduğunu da biliyoruz.

​Ekonomik krizin bu aşamalara geleceği ve daha da kötüleşeceği CHP genel başkanı ve kurmaylarınca onlarca açıklama, bildiri, bülten ve programla dile getirilmiştir. Bu kötü gidişatın engellenmesi için çoğu zaman siyasi risk alarak uzlaşma ve yardımcı olma ölçeğinde hükümet kaynaklarına program desteği vermiştir. Halkın sefalete düşmemesi için ekonomi politikasına ilişkin birikim ve aklını paylaşmıştır. CHP bu yaklaşımı ile tek derdinin muhalefet etmek olmadığını ülkenin ve halkın geleceği için taşın altına elini koymaya hazır olduğunu da göstermiştir. Şunu çok açık söyleyebiliriz. CHP’nin sunmuş olduğu ekonomik çözüm önerileri, programı ve yaklaşımı dikkate alınmış olsaydı ülke bugün bu buhranı yaşamamış olacaktı.

Seçimler yaklaşmakta ve ekonomik krizin ağırlığı her gün artmaktadır.

Son dönemlerde özellikle 6’lı masada ekonomik krizin çözümüne ilişkin program ve vaatlerin netleşmediği ve halkın bu yöndeki beklentilerinin henüz karşılanmadığı sıklıkla eleştiri olarak dile getirilmektedir. Bu eleştirilerden CHP de nasibi almaktadır.

​Bu eleştiri ve itirazlar CHP özelinde yerinde değildir. Genel başkanımız ve ekonomi kurmayları geleceği nasıl inşa edeceklerini, krizi en kısa sürede nasıl ve hangi yöntemle çözeceklerini her gün dile getirmektedirler. Tüm parti organları, milletvekilleri, örgütler tam zamanlı olarak sahada ve sokaktadırlar. Sahada alınan şikayet, istem ve sorunlar her ay raporlanmakta ve buna ilişkin çözümler üretilmektedir.

2. Yüzyıl Çağrı beyannamesinde gelecekte ekonomi siyasetinin hangi başlık ve kurumlarla yönetileceği açıklanmıştır.

Eleştirmenlerin gözden kaçırdığı temel durum şudur; İktidarı elinde tutan güç devlet makinasının tüm aparatlarını kullanarak ve gerçeği de dönüştürerek halkı aldatma ve kandırma hilesiyle halen ikna kabiliyetini tam yitirmemiştir. İkna edilenlerin sayısı her gün azalsa da mevcut kriz koşullarına göre bu azalmanın halen istenilen seviyede olmadığı da hepimizin kabulündedir.

Kamu kaynaklarının kontrolsüz ve hukuksuz kullanımı, taraflı medyanın gücü ve diğer birçok karanlık ilişki ile halkın gerçeği görmesi engellenmeye çalışılmaktadır. Otoriter ve tekçi yönetimin bu fantezisi ve hilesinin daha fazla iş yapamayacağını ve bu filminde sonuna geldiğimizi rahatlıkla söyleyebiliriz. Vatandaş için deyim yerinde ise bıçak kemiğe dayanmıştır. Umut ve tek çözüm adresi CHP olacaktır. Yaşanılan ağır şartlarda ülkeyi refaha ve aydınlığa çıkaracak tek parti CHP dir. CHP halkçı ve kamucu ekonomik reformlarla kısa bir sürede krizin gidişatını değiştirecektir. Bizim için anahtar vatanseverlik ve insancıl vicdandır. Mevcut partilerin siyasi ve kuruluş tarihlerine bakıldığına kurtuluş için birikim ve tecrübenin CHP de olduğu da görülecektir.

Vatandaşlarımızın bizden beklentilerinin farkındayız.

Bu beklenti zihnimizi ve yüreğimizi yakmaktadır. En namuslu, hakiki, bilimsel ve doğru politika neyse o uygulanacak ve sorun çözülecektir. Ülkemiz birikim ve kaynakları yeniden inşa ve büyük ülke olma hedefleri için yeterlidir. Yeter ki bu kaynaklar halk ve ülke yararına kullanılsın ve kaynakların üretimi ve zenginliği eşit paylaşılsın. Bu yolda en ufak bir sapma ve yadsıma olmayacağına dair halkımıza açıkça söz veriyoruz. Bu dönem siyaset etik ve ahlaki ölçülerden çıkmayacaktır. Siyasetçinin temiz elleriyle haklımızın güzel elleri birleşecektir.

Genel başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu’ nun en büyük özlemi ve ideali gerçekleşecek ve ülke namuslu ve vicdanlı akılla yönetilecektir. Geleceğe dair ekonomi politikasının program ve emarelerinin ne olacağına dair cevabımız için de genel başkanımızın açıklamalarını buraya not olarak alıyoruz.’ “Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bu sistem artık miadını doldurdu.

Neoliberalizm artık can çekişiyor. Sıradan insanların öfkesine yenilmek üzere neoliberalizm. İmkansız görünen düşüncelerin zamanı gelmiştir. Devletler insanların temel ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlüdür. Neoliberalizmin sonu gelmiştir.” Kemal Kılıçdaroğlu. Kurtuluş ve ortak refah CHP iktidarındadır.

Bülent Maraklı

CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi

Editör: TE Bilisim