Düşünce ve ifade özgürlüğünün merkezi, halkın gerçekleri öğrenmesini sağlayan, yazılı ve görsel basın; toplumun gözü, kulağı ve vicdanı konumundadır.
Dördüncü güç konumunda bulunan basın ne kadar özgür, sansürden, baskıdan uzaksa ülke demokrasisi de o kadar güçlüdür.
Ancak, sadece iktidarı eleştirdiği için bağımsız medyanın RTÜK sopasıyla, idari para cezaları ve yaptırımlarla susturulmaya çalışıldığı Türkiye’de, böyle bir tablodan söz etmek mümkün değildir. İktidar eliyle halkın haber alma özgürlüğü engellenmektedir.
AKP iktidarı kamu gücüyle bir yandan medyayı kontrol altına alırken, diğer yandan havuz medyasının dışında kalan gazete ve televizyonlara en ağır baskıyı ve sansürü uygulamaktadır.
Gazeteciler sadece mesleklerini yaptığı, gerçekleri duyurduğu için mahkemelerde yargılanmakta, hedef gösterilip haksız gerekçelerle tutuklanmaktadır.
Tüm bunlara rağmen, toplumun doğru bilgilendirilmesi, aydınlatılması gibi önemli bir görevi yerine getiren gerek yerel, gerek ulusal, yazılı ve görsel basındaki basın emekçileri, kamuoyuna haber ulaştırmak için zor şartlarda gece gündüz emek harcamaktadır.
Kalemini halk için, toplumu doğru bilgilendirmek için, gerçekleri duyurmak için kullanan, gerçeklerin peşinden koşan gazetecilerimizin ve basın emekçilerimizin, 10 Ocak Çalışan/Çalışamayan Gazeteciler Günü’nü kutluyor sağlık, mutluluk ve başarı diliyorum.
Nice özgür, aydınlık, baskıdan, sansürden uzak yarınlara…
