Hakverdi Bakan Selçuk’un yanıtlaması istemi ile verdiği soru önergesinde; “18 Kasım 2020 tarihinden sonra yapılacak olan öğrenci nakilleri süresi belirsiz olarak durduruldu. Bu durum pandemi sürecinde işsiz kalmış ya da ekonomik sıkıntılar yaşadığı için özel okul ücretini ödeyemeyen velilerin çocuklarını özel okuldan alarak devlet okuluna yazdırmasına engel olmaktadır.

Karar öğrenci ve velileri mağdur ettiği gibi Anayasamızın 42. Maddesiyle güvence altına alınmış eğitim ve öğrenim hakkı ile de bağdaşmamaktadır. Kimi zaman sistemsel olarak kısa süreli yapılan bu uygulama son dönemlerde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından özel okulları koruma yöntemi haline dönüşmüştür.

Yaşadığımız olağanüstü salgın döneminde Milli Eğitim’de yaşanan olumsuzlukları gidermesi ve eğitimi sübvanse etmesi gereken veliler, öğretmenler ve okul sahipleri değil bilakis devletin ve Milli Eğitim Bakanlığının kendisidir.” Dedi.

CHP’li Hakverdi soru önergesinde;

19.11.2020 Tarih ve 16964289 sayılı Ortaöğretim Genel Müdürlüğünün "Yüz yüze eğitime ara verilmesi" konulu bakan onaylı yazısı doğrultusunda 20 Kasım Cuma gününden 4 Ocak pazartesi gününe kadar resmi ve özel örgün eğitim ile hayat boyu öğrenme kurumlarındaki tüm eğitim ve öğretim  faaliyetlerine uzaktan eğitim olarak devam edileceği kararı alındı. Yine yönetmeliğin “Olağanüstü durumlarda eğitim, öğretim, yönetim ve işleyişe ilişkin alınması gereken tedbirler” başlığı altında 15 maddelik usul ve esaslar belirlenerek uygulamaya sokuldu.

Aynı tarih ve sayılı yazı ile belirlenen usullerin 9. Maddesi ile 18 Kasım 2020 tarihinden sonra yapılacak olan öğrenci nakilleri süresi belirsiz olarak durduruldu. Bu durum pandemi sürecinde işsiz kalmış ya da ekonomik sıkıntılar yaşadığı için özel okul ücretini ödeyemeyen velilerin çocuklarını özel okuldan alarak devlet okuluna yazdırmasına engel olmaktadır. Karar öğrenci ve velileri mağdur ettiği gibi Anayasamızın 42. Maddesiyle güvence altına alınmış eğitim ve öğrenim hakkı ile de bağdaşmamaktadır. Kimi zaman sistemsel olarak kısa süreli yapılan bu uygulama son dönemlerde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından özel okulları koruma yöntemi haline dönüşmüştür.

Yaşadığımız olağanüstü salgın döneminde Milli Eğitim’de yaşanan olumsuzlukları gidermesi ve eğitimi sübvanse etmesi gereken veliler, öğretmenler ve okul sahipleri değil bilakis devletin ve Milli Eğitim Bakanlığının kendisidir.

Bu kararlarla Milli Eğitim Bakanlığı oluşan yükü, ekonomik anlamda zor günler geçiren velilerin ve “zaten evdesiniz” denilerek ücretlerinde büyük oranda düşüş yaşanan özel eğitim kurumlarındaki öğretmenlerin sırtına yıkmış, korunan ve kollanan yine özel okul zincirleri sahibi patronlar olmuştur.

Kamuoyunda sıkça dile getirilen bir diğer soru “Bilim kurulunun aksi görüşlerine rağmen pandemi sürecinin tam ortasında okulların açılacağına dair beklentinin yükseltilerek özel okullara yapılacak kayıtların önünün açıldığı ve bu yöntemle özel okulların kayıt alması beklendikten sonra göstermelik olarak okulların kısmen açılıp sonra kapatıldığıdır.”

Bu çerçevede;

  1. Okullarda nakil işlemlerini durdurmanızdaki amaç nedir? Okullar yüz yüze eğitim yapamazken bu nakil yasaklarının salgınla mücadele ya da virüsün yayılımı ile ne gibi bir bağlantısı vardır?
  • Bu karar alınırken kendinizin de bir dönem sahibi olduğu özel okul zincirleri sahiplerinin etkisi olmuş mudur?
  • Okul kayıt dönemi başlamadan “Bilim kurulu kararları ve görüşleri” alınarak mı okulların açılacağına dair beklenti yükseltilmiş ve bu yönde açıklamalar yapılmıştır? Okulların açılabileceğine dair o dönem bilim kurulunca tarafınıza iletilmiş bir görüş var mıdır? Yoksa bu bir tür spekülasyon değil midir?
  • Nakil işlemleri ne zaman açılacaktır?
  • Özel okullarda Pandemi süreci boyunca evlerden online eğitim verilmesi gerekçe gösterilerek öğretmenlerin maaşlarından kesinti yapıldığı iddiası doğru mudur? Bu yönde Bakanlığınıza yapılmış bir şikâyet var mıdır? Varsa bu konuda ne gibi bir önlem alınmıştır?
Editör: TE Bilisim