Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu; "23 Nisan ve tüm bayramları çocukların dilediğince kutlayacakları bir dünyayı mücadelemizle kuracağız. #23NisanKutluOlsun "
Açıklamanın tamamı;
Ceylan, Yağmur, Sedanur, Leyla, Eylül, Yiğitcan, Miray Hira ve Elif Mina'yı ve nicelerini asla unutmayacağız. Rabia Naz'a ne oldu diye sormaktan vazgeçmeyeceğiz. Çocuk istismarını hiçbir zaman aklattırmayacağız.

Savaş, kriz, pandemi gibi olağanüstü süreçlerde kadınlarla birlikte en fazla çocuklar etkileniyor. İşte bu olağanüstü süreçte 23 Nisan’ı karşılıyoruz. Ama çocukların bayramında, ülkemizde çocukların yaşadıkları karşımıza çıkıyor.

23 Nisan’dan daha iki gün önce 9 yaşındaki Ceylan Aslan kardeşimiz eziyet edilerek öldürüldü. 

9 yaşındaki Yağmur’u hepimiz hatırlıyoruz. Kendisini istismar eden kişi ile karşılaşacak diye kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmişti.  Sedanur, Leyla, Eylül, Yiğitcan, Miray Hira ve Elif Mina’yı ve isimlerini sayamadığımız onlarcasını hepimiz hatırlıyoruz.

Gülüp oynayacakları, önlerinde uzun bir hayat uzanacak çocuklara, düzenin reva gördüğü işte bunlar oldu. Ama kadınlar nasıl bu düzene karşı, kendi hakları için mücadele ediyorlarsa; çocuklar için de mücadele ediyorlar. Çocuk istismarını durduracağız diye meydanlarda buluştuk. Öldürülen kardeşlerimiz için aileleriyle adalet mücadelesi verdik. Rabia Naz’a ne oldu diye ülkenin dört bir yanında meydanları doldurduk. Tam 2 yıl oldu, tam 2 yıl! Hala Rabia Naz’a ne oldu diye sormaya devam ediyoruz ve açığa çıkana kadar da sormaya devam edeceğiz.

2016 yılında, çocukların erken yaşta evlendirilmelerinin önünü açacak, çocuk istismarını meşrulaştıracak ‘utanç önergesini’ önümüze getirdiler. Bütün kadınlar Meclisin önünde bir oldu, o ‘utanç önergesini’ geri çektirdi. Şimdi bu düzenlemeyi tekrar önümüze getirmeye düşünüyorlar.  Bu düzenlemeyi toplumun kabul edeceğini mi düşünüyorlar? Korona günlerinde kadınlar, sokaklara çıkamaz, meydanları dolduramaz diye mi düşünüyorlar?  Buna cüret edecek olursanız, her yeri sizin istismarı meşrulaştırma çabanıza karşı bir mücadele alanına çeviririz. Gerekirse Koronaya rağmen bir yolunu bulup yine o meydanlarda buluşuruz.  Ülkeyi yönetenler, çocukların geleceğini karartacak yasalar yapmak yerine çocuk istismarını, çocuğa yönelik şiddeti önlemek için çalışsın.  

Korona günlerinde de çocukları korumak, istismarı önlemek mümkün

Çocukları, fail kim olursa olsun, şiddete, cinsel sömürü ve istismara karşı koruma ve o çocuklara destek sağlama görevi devletindir. Koronavirüs günlerinde çocuklar sürekli evde kalmak zorundalar.  Evde oldukları süre içerisinde aile içinde istismarın artması ve istismarın üzerinin örtülmesi tehlikesi ile karşı karşıya kalabiliriz. 

Derslerin online düzene taşınması gibi Risk Tarama Formu online olarak yapılıp, çocuğun takibi bırakılmamalıdır. Bu dönemde üzerlerinde büyük sorumluluk olan sağlık çalışanlarına  görev düşüyor. Online derslere katılmayan küçük yaştaki çocuklar için aile hekimlerinin ya da sağlık çalışanlarının bu formları online olarak doldurulması sağlanabilir. Sadece sağlık çalışanları değil, tüm kamu çalışanları ve tüm bireyler risk faktörlerini bildirmekle yükümlüdür.

İstismarı bildirmek için 183 Sosyal Destek Hattı, Çocuk İzlem Merkezleri (ÇİM), Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl, İlçe Müdürlükleri, Cumhuriyet Savcılıkları, polis ve jandarma karakolları, üniversite hastanelerine bağlı çocuk koruma merkezlerine başvurulabilir. Pandemi sebep gösterilerek istismarcıyı ihbar etmek isteyenlerin önüne engeller çıkarılmamalıdır. Koronavirüs sürecinde yargı, çocuklar için adaleti de en kısa sürede sağlamak ve çocukları korumak yönünde işlemelidir. İstismara uğrayan çocuk için alınacak tüm koruyucu ve destekleyici tedbirler kapsamında yönlendirildikleri tüm kurumlarda pandemi şartları gözetilerek gerekli sağlık önlemleri alınmalıdır.

Ceylan, Yağmur, Sedanur, Leyla, Eylül, Yiğitcan, Miray Hira ve Elif Mina’yı ve nicelerini asla unutmayacağız.  Rabia Naz’a ne oldu diye sormaktan vazgeçmeyeceğiz. Çocuk istismarını hiçbir zaman aklattırmayacağız. Çocukların yaşayabilmesi,şiddetten ve istismardan uzak bir hayat sürmeleri, tüm haklarına kavuşabilmeleri için mücadelemize devam edeceğiz. Sadece 23 Nisan’ı değil, çocukların tüm bayramlarını dilediğince kutlayacakları; çocukların yaşadığı, güldüğü bir dünyayı mücadelemizle kuracağız.

Editör: TE Bilisim