Corona virüsüne karşı güvenli ve etkili bir aşının geliştirilip onay alması zaman alacak. Bu nedenle şirketler, bağışıklık sisteminin antikor üretmeyi öğrenmesini beklemeden virüse karşı anında savaşacak antikorları üreten ilaçları test ediyor. Peki bu ilaçların kullanımında ne gibi sorunlar ortaya çıkabilir?

Antikorlar enfeksiyon sırasında vücudun ürettiği bir protein. Bu proteinler virüse tutunarak virüsün yok edilmesini sağlıyor. Ancak virüse karşı savaşacak etkili antikorlar aşılama ya da enfeksiyondan ancak bir ya da iki ay sonra oluşuyor.

Laboratuvar ortamında ve hayvanlar üzerinde yapılan testlerde Corona virüsüne karşı en çok işe yaradığı görülen ilaçların derişik versiyonlarının kullanılması bu süreci kısaltıyor.

Bu ilaçların bir ay ya da daha uzun süre etkili olduğu, yüksek enfeksiyon riski taşıyan kişilere geçici bağışıklık sağladığı belirtiliyor. Bu nedenle etkilerinin kanıtlanması ve umulduğu gibi bir aşının bulunmaması halinde, bu ilaçların daha yaygın şekilde kullanılması gündeme gelebilir.

Uzmanlar antikor ilaçlarının gelecek vaat ettiğini ve aşının aksine daha yakın zamanda kullanıma sunulabileceğini belirtiyor. Bu ilaçların etkisinin incelendiği araştırmaların sonuçlarının sonbahara kadar gelmesi bekleniyor.

Bazı şirketler Ebola gibi virüslere karşı daha önce geliştirilen antikor ilaç karışımlarına ilişkin deneyimini kullanarak Corona virüsüne karşı benzer ilaç karışımlarını test ediyor.

ABD Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü Başkanı Dr. Anthony Fauci antikor ilaçları konusunda temkinli bir iyimserlik içinde olduğunu belirterek, “Ebola ile yaşadığımız tecrübe beni cesaretlendiriyor” diyor.

Peki bu ilaçların kullanılmasında ne gibi aksaklıklar yaşanabilir?

  • Antikorlar akciğerlerin iç kısımları gibi vücutta harekete geçmeleri gereken her yere ulaşmayabilir. Bütün antikor ilaçları damardan verildiği için ilacın kana karışarak vücutta virüsle mücadelede gereken yere ilerlemesi gerekiyor.
  • Virüs kendisiyle savaşan antikorla karşılaşmamak için mutasyona uğrayabilir. Regeneron adlı ilaç şirketi virüsün kaçmasını önlemek amacıyla farklı noktalardan virüse tutunan iki farklı antikor birleşimini test ediyor.
  • Antikorlar gerektiği kadar uzun süre etkili olmayabilir. Antikorların etkisinin bir ay sürmesi, Covid-19 hastalığı da genellikle bu süre zarfında geçtiği için, tedavi açısından bir sorun yaratmıyor. Ancak hastalığın önlenmesi açısından ayda bir ya da iki ayda birden fazla aralıklarla antikor vermek pratik olmayabilir. San Francisco’daki Vir Biotechnology adlı şirket, daha uzun süre dayanan antikor ürettiğini belirtiyor. İlaç firması GlaxoSmithKline bu biyoteknoloji şirketine yeni antikorların test edilmesi için 250 milyon dolar yatırım yaptı. Uzmanlar bu antikor ilaçlarının daha yüksek dozda verilmesinin etkili olabileceğini belirtiyor. Örneğin antikorların yarısı bir ay sonra kayboluyorsa, dozun iki katına çıkarılmasının ardından antikorların iki ay boyunca etkili olabileceğine dikkat çekiliyor.
  • En büyük korku ise antikorların umulanın tam aksi bir etkiye yol açması. Yani virüsün hücrelere girişini kolaylaştırması ya da hastalığın ağırlaşmasına yol açacak şekilde bağışıklık sistemini uyarması. Teorik olarak mümkün olsa da, bugüne kadar yapılan testlerde böyle bir durum gözlenmedi. Ancak antikor ilaçlarının tam anlamıyla güvenli olduklarının kanıtlanması için daha kapsamlı ve kesin sonuç veren deneylerin yapılması gerekiyor.
Editör: TE Bilisim