Dediğiniz, Diliniz " Kalp deniz, dil kıyıdır, denizde ne varsa kıyıya o vurur." demiş Mevlana. Kalp mi? Bilinçaltı mı? N...

Dediğiniz, Diliniz

" Kalp deniz, dil kıyıdır, denizde ne varsa kıyıya o vurur." demiş Mevlana.

Kalp mi? Bilinçaltı mı? Ne derseniz deyin dilimiz bildiklerimizin, gördüklerimizin ürünü.

Bu sebeple olsa gerek geçen yıl 8 Mart'ın taleplerinden bir tanesi 'Bedenimiz üzerinden, yürütülen ve dil ile belirlenen, bütün politikalara feminist isyan' olarak belirlenmişti.

Bu talebin gerekçesi, cinsiyetçi dil olsa gerek. Siyasette, toplumsal yaşamda, işyerinde kullanılan dil hegemonik erkekliğin ürünü. Erkek şiddeti nedeniyle öldürülen kadınların davalarının görüldüğü mahkemelerde bu dilin geçerli olduğu yerlerden bir tanesi.

Akademisyen Ceren Damar'ın katli davası aslında akademinin kadın halini ve avukat savunması da bize eril şiddetin başka biçimini göstermektedir.

Bir kadın akademisyenin kopya çekilmesine müdahale etmesi erkek öğrenci tarafından "Kabul edilemez" olarak görülüyor.

Erkekliğe yapılan müdahale diğer kadın cinayetlerinde olduğu gibi kadına yönelik şiddetle sonuçlanıyor. Asıl konu bundan sonra başlıyor. Müdahale eden akademisyen erkek olsa,  muhtemelen sessizce kabul edilecekken burada Ceren hocanın katli dahi şiddeti sonlandırmıyor.

Erkek avukat, erkek katil birlikte akıl almaz iftira ve yalan suçlamalarla öleni mahkum etmeye çalışıyor. Öyle ya ölen nihayetinde bir kadın ve cevap veremeyecek durumda.

Mahkeme heyetinin Erkek yanlarına oynayarak katilden mağdur yaratılmaya çabalanıyor. Gerçeklikten kopmakta beis görülmüyor. Evet, bu davada çabaları boşa gitti. Ama biliyoruz ki birçok dava cezasızlıkla sonuçlanıyor. Eril şiddetin en zalimane hali ise kuşkusuz savaş ve çatışmalardır.

Taciz tecavüz fethetme hep kadın bedeni üzerinden yürütülüyor.  Bundan olsa gerek, A&G Araştırma Şirketinin sahibi Adil Gür, canlı yayında öfkesini Rus kadınlardan çıkardı.

Kabul göreceğinden, hoşa gideceğinden o kadar emin ki berbat cümleyle beraber sırıtmayı da ihmal etmemiş. Sonrasında sosyal medya kullanıcılarının tepkileri ise maalesef evlere şenlik.

Rus gelinlerden, Rus eşlerden, iyilikle bahsedenler iyi niyetle, ama eril niyetle savunmaya geçmişler.

Bir savaş, ölen gencecik insanlar ve savaşın bir tarafının kadınları hiç de dahil olmadıkları halde cinsiyetçi dilin kurbanı olmaktadırlar.

Akademisyen Ceren Damar davasına tekrar dönelim eşi Levent Şenel in cenazede söylediklerine bakalım "Asla kandan ve kötülükten yana olmayacağız. Yaşanan bu olay umarım tüm Türkiye'ye ders olur ve sembol olur."

Başka bir dil kullanmak mümkün hem de bunca acı ve üzüntüye rağmen....

Macide BOYMUL