KESK ŞUBELER PLATFORMU ADINA BES ADANA ŞUBE EĞİTİM VE ÖRGÜTLENME SEKRETERİ MUSTAFA DEĞİRMENDAŞ GECİKEN ADALET, ADALET DEĞİLDİR!
KESK Adana Şubeler Platformu tarafından Heykelli Parka yapılan basın açıklamasında, “Mersinde polisevine yapılan saldırıyı kınıyoruz” denildi.
KESK adına Mustafa Değirmendaş tarafından okunan basın açıklamasında; “7 Haziran’dan 1 Kasım’a 2015’te yaşanan şiddet ortamının yarattığı sonuçlar ortada. Ülkemizin böyle bir kaos iklimine bir kez daha sokulmasına karşı herkesi sorumlu davranmaya çağırıyoruz. Bir arada yaşamayı zedeleyen her türlü girişimin karşısında ezilen emekçilerin ve halkların birliğini, dayanışmasını geliştirme sorumluluğuyla bu şiddet eylemini kınadığımızı yineliyoruz” denildi.
Değirmendaş sözlerine şu şekilde devam etti;
Aydınlatılmamış birçok yönü bulunan 15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden 6 yıl geçti. Konfederasyonumuz KESK ve bir bütün olarak üyelerimizle, 15 Temmuz darbe girişimi karşısında daha ilk gün “Ne Askeri Darbe, Ne Sivil Darbe! Çözüm: Eşit-Özgür-Demokratik Türkiye” başlıklı açıklaması ile duruşunu net olarak ortaya koymuştur. Nitekim ülkemiz darbeler ülkesi olmaktan bir türlü kurtulamamış, askeri darbeler çağından, sivil darbeler çağına savrulmuştur.
Bedeli ne olursa olsun her türlü darbeye karşı olduğumuzu, karşı bir duruş sergileyeceğimizi, temel hak ve özgürlükleri kim çiğnerse çiğnesin onlara karşı bir mücadele içerisinde olacağımızı defalarca belirttik.
OHAL sürecinde 32 Kanun Hükmünde Kararname ile 131 bin 922 işlem tesis edildi, yaklaşık 152.000 kişi kamu görevinden ihraç edildi. Aralarında kadın ve çocuk hakları mücadelesi yürüten dernekler, basın kuruluşları da olmak üzere 2 bin 761 kurum ve kuruluş kapatıldı. Basın yasaklarına sosyal medya yasakları da eklenerek haber alma hakkı engellendi, düşünce ve ifade özgürlüğünde Cumhuriyet tarihimizin en karanlık günlerine imza atıldı.
Bu yaşanan haksız ve hukuksuz süreçte 1300 KHK’lı emekçi iş kazalarında ve hastalıklarla öldü. 20 kişi ölümünden sonra işe iade edildi. Soruyoruz! Eğer bir yanlışlık varsa ve ölen kişilerin işe iadesinde hiç mi vicdanınız sızlamadı? Adalet bir gün sizlere de lazım olacak diyoruz!
Gelinen aşamada KHK düzenlemeleriyle Anayasanın ihlal edilmediği maddesi nerdeyse kalmamıştır.
Bir kamu emekçisinin hiçbir adil soruşturma geçirmeden, savunma hakkı tanınmadan ve sadece OHAL süresince değil ömür boyu meslekten ihraç edilmesi, vatandaşlık haklarının sınırlandırılması adeta sivil ölüme terk edilmesi nasıl bir zorbalıkla karşı karşıya olduğumuzun en somut ifadesidir. OHAL Komisyonunun, aradan geçen 6 yıla rağmen hala karara bağlamadığı başvuruların oransal olarak ağırlıkta KESK’e bağlı sendikalarımızın üyelerinden olması, ayrımcılık içerisinde ayrımcılıkla karşı karşıya olduğumuzun somut bir örneğidir..
KESK olarak sendikal hak ve özgürlüklere yönelik ihlallerin artmasına karşı ve KESK’li ihraç üyelerimizin görevlerine iade edilmeleri için hukuki, fiili ve meşru mücadelemiz kesintisiz devam etmektedir.
Darbelerin panzehri olan demokrasinin tüm kural ve kurumlarıyla hayata geçirilmesini, parlamenter sistemin kurum ve kurallarıyla işletilmesini, sorunların barışçıl yöntemlerle çözümünü, farklı düşünce ve inançların kendilerini özgürce ifade edebilmelerini istiyoruz.
Adalet istiyoruz. Yaratılan tüm mağduriyetlerin sorumlusu olanların hesap vermesini istiyoruz. Israrla demokrasi, ısrarla hak hukuk adalet diyoruz!
Ve diyoruz ki; GECİKEN ADALET, ADALET DEĞİLİDR!
