Demokrat Parti Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Haydar Altıntaş yayınladığı basın açıklamasında, orman yangınlarıyla ilgili tedbir önerilerini paylaştı.

“Ellerinden geleni ortaya koyan tüm yangın savaşçılarımıza şükranlarımızı sunuyorum.”

(DP Basın Merkezi – 25 Ağustos 2023) Demokrat Parti Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Haydar Altıntaş, Çanakkale’de yaşanan orman yangınları nedeniyle bölgeye düzenlediği ziyaretin ardından yaptığı açıklamada, iktidarın ormancılık politikalarını eleştirerek, “Tarım ve Orman Bakanlıkları birbirinden ayrılmalıdır” ifadelerini kullandı.

Demokrat Parti Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Haydar Altıntaş yayınladığı açıklamada şunları kaydetti:

“Orman Bakanlığı ayrılarak, uzman personel sayısı artırılmalıdır”

“Çanakkale'de yaşanan yangın ciğerlerimizi de yakıyor. 2 bin hektara yakın alan kül oldu, yangının yayılmamasını umuyorum. Yangınla mücadele ile ilgili söylenecek sözümüz elbette yok; ellerinden geleni ortaya koyan tüm yangın savaşçılarımıza şükranlarımızı sunuyorum.

Ormancılıkla ilgili yapısal sorunlarımız ortadan kaldırılmadıkça, yangın felaketlerini böylesine tahrip edici şekilde yaşamaya devam edeceğiz. Öncelikle Tarım ve Orman bakanlıkları ayrılmalı, her ikisinde görev yapan uzman sayıları artırılmalıdır. Tarım ve ormancılık, birbirinden farklı iki sektördür. Tarım, bitkisel ve hayvansal üretim faaliyetlerini kapsarken, ormancılık ise ormanların korunması, yönetimi ve geliştirilmesi ile ilgilidir. Bu iki sektör, farklı uzmanlık alanları, yasal çerçeveler ve politika araçları gerektirmektedir.

Elbette, Tarım ve Orman Bakanlıkları'nın ayrılmasının bazı zorlukları da olacaktır. Bu iki kurumun ayrılması, yeni bir yasal çerçevenin ve altyapının oluşturulmasını gerektirecektir. Ayrıca, iki kurumun insan kaynakları ve bütçelerinin yeniden düzenlenmesi de gerekecektir.

Ancak bu sayede, Orman Bakanlığı ormanların korunmasına yönelik daha etkili politikalar ve uygulamalar geliştirmek için daha fazla uzmanlığa ve kaynağa sahip olacaktır. Bu, ormanların korunmasına ve sürdürülebilirliğine katkıda bulunacaktır. Ormanların yangın, kaçak avcılık, erozyon ve diğer tehditlere karşı daha etkili bir şekilde korunması mümkün hale gelecektir.

“Ağaçlandırma için kızılçam yerine meşe ağacı tercih edilmelidir”

İkici olarak, ağaçlandırma politikalarımız gözden geçirilmelidir. Türkiye'de yapılan ağaçlandırma çalışmalarında, genellikle kızılçam türleri kullanılmaktadır. Kızılçam, Türkiye'de en yaygın olarak görülen ağaç türlerinden biridir ve yangına dayanıklı değildir. Ayrıca yangından sonra kendisini yenileme hızı düşüktür. Oysa meşe, yangından sonra hızlı bir şekilde kendini yenileyebilir. Çam ağacının kabuğu, meşenin kabuğundan daha incedir ve yangına karşı daha az koruma sağlar. Ayrıca, çam ağacının kökleri, yangından sonra toprağın besin açısından zenginleşmesinden yararlanamaz. Meşenin kökleri, yangından sonra toprağın besin açısından zenginleşmesinden yararlanarak kendisini yenilemekte daha başarılı bir türdür.

“Makiler korunmalı, ormanlarda keçi varlığı engellenmemelidir”

Üçüncüsü, makilerin bozuk orman olarak kabul edilerek tahrip edilmesi, orman varlığımızı artırmak şöyle dursun, ekolojik dengeye ve bitki florasına zarar vermektedir. Ayrıca ormanlık alanları hayvanlara kapatmak, ormancılığa ve hayvan varlığımıza zarar vermektedir. Uzmanlara göre hayvanlar ormanlara zarar vermenin aksine, orman yangınlarının yayılmasına neden olan organik maddelerin azaltılmasına katkı sağlayarak orman yangınlarıyla mücadeleyi güçlendirmektedir. Fransa gibi bazı ülkeler, keçi ve diğer küçükbaş hayvanlar başta olmak üzere, ormanlardaki canlı varlığını Ülkemizdeki uygulamanın tam aksine teşvik etmektedir.

2022 yılında Türkiye'de yaşanan orman yangınları, iktidarın ormancılık politikalarının yetersizliğini gözler önüne sermiştir. Bu yangınlarda, yaklaşık 200 bin hektar orman alanı yok olmuş ve milyarlarca liralık zarar meydana gelmiştir. 2023 yılında da orman yangınları maalesef önemli zararlar vermeye devam etmektedir. Ormancılık politikaları bir an önce gözden geçirilmeli, geçici çözümler yerine yapısal sorunların ortadan kaldırılmasına odaklanılmalıdır. Aks takdirde bu felaketleri yaşamaya, maddi ve ekolojik kayıplarımızın arkasından gözyaşı dökmeye devam edeceğiz.”

Editör: Haber Merkezi