"Hala ilk günkü heyecanla deniz kabuklarını topluyor, taşıyor, yıkıyor, ayıklıyor, montaja hazır hale getiriyorum."
Muzaffer Ertit 03.03.1971 Adana Karşıyaka doğumlu, evli ve 2 erkek çocuk babası.
Kendisinin anlatımıyla yeniden yeni görsellerle var ettiği deniz kabuklarının serüvenini konuştuk.
Şimdi Ertit’den dinliyoruz bu öyküyü.
DENİZ KABUĞU, NÜNİK, HEZZÜN
Muzaffer Ertit 03.03.1971 Adana Karşıyaka doğumlu evli 2 erkek çocuk babası.
Mimarlar Odası Adana Şubesinde 1990 yılından bu yana personel olarak çalışmaktayım.
Yaklaşık 20 yıldır Karataş’ta Bahçe Köyü plajı ve Barınak Plajında kardeşlerim ve ailem ile birlikte sezonluk çadır kurarak yaz tatilimizi geçiriyorduk. Uzun yıllar öncesinde plajda toplayabildiğim deniz kabuklarında kendi çadırımıza rüzgar çanı yapıyordum.
2020 yılı yaz aylarında Barınak plajında sahilden topladığım kabuklarda yaptığım basit ürünleri çevremdeki herkese ayrım gözetmeksizin hediye etmeye başladım.
“BELEŞE KADAR PAZARLIK PAYI VAR”
Bir sezon boyunca topladığım ve ürettiğim tüm ürünleri hediye ettim. Ailem, yakınlarım, arkadaşlarım “neden hediye ediyorsun, bunu fırsata çevirip maddi kazanç elde etmiyorsun” diye ısrarla bana baskı yaptılar ancak sezon sonunda deniz şemsiyesine astığım ürünlerden plaja günübirlik gelen ziyaretçilerin satın aldıklarını görünce daha fazla üretmeye başladım, eşim ve ailem ile birlikte topladığım, yıkayıp kuruttuğum, delme işlemlerini yaptığım deniz kabuklarını montajını yapmada yardım ettiler. Instagram sayfamdan ürünlerin satın alınabileceğini ama tanıdıklarıma “beleşe kadar pazarlık payı var” diye notumu düştüm.
Barınak plajındaki çadırımızda birlikte kaldığımız 5 yeğenimin ellerine 2 şer adet rüzgar çanı vererek plaja günübirlik gelen misafirlere satış yapmalarını teşvik ettim ve ayrıca her sattıkları üründen kendilerine pay verdim. Çadırda montaj yapan ailemin elektrik ve bazı diğer giderlerini karşıladım.
Instagram sayfası olarak hediye deniz kabuğu ismini verdim. Instagram’dan şehir dışına toplu satışlar yapmaya başladım. Adana’da yer alan festivallerde eşim Birgül Ertit ile birlikte yer aldık.
İlerleyen her gün biraz daha gelişerek ve sadece kendi tasarımım olan ürünleri yaptım. Ar-Ge çalışmalarımı masa üzerinde bulunan doğal ve sonradan sprey boya ile boyadığım kabuklara, boncuklara ve iplere bakarak spontane olarak yaptım. Kişiye ve işyerine özel tasarımlarda yaptım. Karataş’ta bulunan tüm balık lokantalarına ve işyerlerine ücretsiz ürünler hediye ettim, daha sonrası için birkaçından dönüş oldu.
Hala ilk günkü heyecanla deniz kabuklarını topluyor, taşıyor, yıkıyor, ayıklıyor, montaja hazır hale getiriyorum. Evde, işyerinde, apartman bodrumunda, çadırda elimden geldiğince dağıtmadan! İşlerimi yapmaya devam ediyorum. Bu arada hediye vermeye tam gaz devam ediyorum, hatta ilk zaman en basitinden yapıp hediye verdiğim kişilere yeni yaptığım modellerden de hediye vermeye devam ediyorum.
Önümüzdeki yıllarda yaptığım ürünleri aracıma yükleyip Akdeniz ve Ege kıyılarında bulunan hediyelik eşya satan yerlere ürünlerimi tanıtmak istiyorum.
