Deniz seviyesi, atmosfer ile deniz yüzeyinin birleştiği yükseklik olarak bilinir. Dünyanın herhangi bir yerindeki deniz seviyeleri birçok faktörden etkilenerek ve jeolojik zamanlar içerisinde değişebilir ve farklılıklar gösterebilir.

Gel-git, atmosfer basıncı ve rüzgâr gibi nedenler kısa süreli değişimlerin sebebi olarak gösterilebilir. Bir diğer deniz seviyesi değişim nedenlerinden ise küresel ısınma ve iklim değişiklikleridir. İçmekte olduğumuz ve günlük olarak kullandığımız su, dünyanın içinde kapalı bir sistemde hep devridaim halindedir. Bu devridaim döngünün içerisine atmosferin içinde bulunan suyun başka madde halleri de – katı, sıvı, gaz – yer almaktadır. İklim değişikliklerinden kaynaklanarak deniz seviyesi alçalıp, yükselebilir. Bu değişimler nedeniyle uzun vadedeki tüm deniz seviyesi hareketlilikleri ortalamaları alınarak hesaplanır ve buna da ortalama deniz seviyesi denir.

Doğal olarak, deniz seviyesi dünyanın herhangi bir yerinde ortalama deniz seviyesinin altında ya da üstünde olabilir. Ortalama deniz seviyesi meteoroloji ve haritacılık gibi alanlarda baz alınarak kullanılır.

Küresel deniz seviyesi günümüzde artış göstermektedir, bunun başlıca iki sebebi vardır ve her ikisi de küresel ısınmaya dayanmaktadır; buz tabakalarının erimesinden kaynaklanan denizlerdeki su artışı ve buzullardan eklenen su ve ısının artmasından dolayı deniz suyunun genişlemesidir. [1] Okyanusun sıcaklığının artması okyanusun genişlemesine yol açıyor. Buz tabakalarının erimesi de okyanuslardaki su seviyesini artırıyor.

Bölgesel deniz seviyesi de ayni küresel deniz seviyesi gibi değişiyor. Okyanuslar her zaman hareket halindedirler. Gerek rüzgâr gerekse deniz suyunun yoğunluğundaki değişiklikler, devasa okyanus akıntılarını harekete geçirerek saniyede milyarlarca ton deniz suyu taşımaktadır. Bu değişen su akımları, bir fincan kahveyi karıştırmak gibi, deniz seviyelerinin de dünya üzerindeki yerden yere farklılık göstermesine neden olur.

Deniz seviyesinin kıyılar üzerinde ki etkisi birincil olsa da aynı kıyı bölgelerinin bazılarında karanın da hareketi deniz seviyesini etkilemektedir. Deniz seviyelerinde ki kısa süreli olarak yüksek frekanslı varyasyonlar olan gelgitler, fırtınalar, dalgalanmalar, rüzgâr gibi etkenlerdir. Bu etkiler zamana göre, büyük olabilir ancak kısa sürelidirler.

Yani deniz seviyesi bütünüyle itibari bir kavram sayılabilir. Denizlerin ya da okyanusların hiçbiri aynı seviyede değildir. Bırakın hepsini aynı kıyının bir ucuyla öteki ucu bile farklı olabilir. Gelgitler, rüzgarlar, Coriolis kuvveti ve diğer bir sürü faktör deniz seviyesini etkiler.

Coriolis kuvveti, fizikte, eylemsiz bir çerçeveye göre dönen bir referans çerçevesi içinde hareket halinde olan nesnelere etki eden eylemsiz bir kuvvettir. Yani saat yönünde dönüşlü bir referans çerçevesinde, kuvvet, nesnenin hareketinin soluna etki eder. [2] Pasifik’in batı yakası, yerkürenin kendi ekseni etrafındaki dönüşünün yarattığı merkezkaç kuvvetinin bir sonucu olarak, doğu yakasından daha yüksektir. Dolayısıyla dünyanın doğu yönündeki dönüşü de suyu okyanusun batı sınırlarına yığar ve deniz seviyesi her iki tarafta birbirinden farklı olur.

Referanslar:

  1. https://climate.nasa.gov/vital-signs/sea-level/?fbclid=IwAR1L3tpye0rylXrICO5QO0CjGb_SLjSCehlfMW6Ebyl56Vr09OyBYwV6Ey8
  2. Frautschi, Steven C.; Olenick, Richard P.; Apostol, Tom M.; Goodstein, David L. (2007). The Mechanical Universe: Mechanics and Heat, Advanced Edition (illustrated ed.). Cambridge University Press.
Editör: TE Bilisim