Ülke 'algı' ile yönetildiği için; ekonomiyle hiç alakalı olmasam da, yaratılan algıya kapılmamak adına çok kişiden duyduğum bir konu hakkında yazasım geldi.

İnsanlar diyor ki: Ülkede ekonomik kriz var ama tüm cafeler, restoranlar, AVM'ler dolu, rezervasyon yaptıracak olsak tatil için tüm oteller dolu; kriz ya yok ya da sadece bize geldi heralde?!?

Hayır efendim, kriz var, maaşlı çalışan biz emekçi halk ki biz ülkenin %90 nüfusunu oluşturuyoruz, bize kriz acı acı geldi hem de.

-Para harcayabilen ülkenin %10'u zengin, hatta daha zengin... 16 milyonlu İstanbul'un yaklaşık 1.5 milyonu zaten o eğlenmeye yemeye içmeye para harcayabilen kesim, her zamanki gibi onlar gezmelerde.

-Alışveriş yapan ve otelde kalanların çoğu Arap turist; gerçi turist dememeli, ülke artık onların, turist biziz...

-Pandemi sonrası insanlar öyle sıkıldı, öyle ölümle burun buruna geldi ki, her an her şey olabilir modundaki halk, parasını son kuruşuna kadar harcıyor.

-Ülkede zaten tahtırevan hâcete giden bi ekip var biliyosunuz, yıllık maaşını kendinden çook akıllı bir telefona verenler ya da foto koymak için borçla harçla tatile giden instagram insanları, aynı heyecanda devam, sonra gazetelerde kredi borcu yüzünden intihar edenler, cinnet geçirenlerin haberleri...

-Para pul değerinde olduğu için, insanlar 'çektiğim kredi, ödediğim 2 yıl sonunda zaten pul olcak bari çekip harcayayım' modundalar. Herkes değeri günden güne düşen parayı elden çıkarmaya çalışıp panik alışverişler yapıyor ki, batan ülkelerdeki kısır döngü tam da bundan.

-Eskidendi o 'orta direk', o direk halka girdi, yoketti insanları şu an 'zenginler' ve 'fakirler' var. O yüzden lüks tüketim devam ediyor. Orta halli dediğimiz ailelerin satın alma ihtimali olan lüks olmayan 2 artı 1 evler satılıyor mu mesela, yok! Artan, rezidans ve lüks araba, yat, tekne satışları. Zaten ÖTV indirimi de onlara!

-Mal sahipleri, ürünlerine istediği zammı yapıyor, ücretli çalışana zam var mı, tabi ki yok, kriz maaşlılara geliyor işte.

-Krizin uğramadığı iş insanları için faturalar vergiden düşüldüğü için, onlar vergi verceklerine 'yiyorlar, geziyorlar, harcıyorlar'

Ülkenin kalan 70 milyonu bildiğiniz 'aç'.

Yani neymiş, 80 milyon ülkenin 8 milyonluk kısmı zaten o yerleri doldurmaya yeter, gördüğünüze, size inandırılmaya çalışana, baştakilerin 'ne kadar zam yaparsak yapalım herkes alışverişte' demesine bakmayın. Ülkenin kalan 70 milyonu bildiğiniz 'aç'.

Ama onların da büyük kısmı 'aç olduğunun bile farkında değil'. Kendini Somali'deki açlarla karşılaştırıp şükürle tevekkülle yaşayan, 'hayatta kalmayı, yaşamak sanan' zavallılar...

İşte açlığına sesini çıkarmayan bu kesim, hâlâ 'daha iyisi mi gelecek' mantığındaki fikir yoksunlarıdır bizim önce ruhumuzu, sonra yarınımızı öldürenler...

Mâlum şahsa anlatır gibi tane tane söyleyeyim: Aç-sınız ve ekonomiyi Nebati yağdaki soğan gibi öldürüyorlar, soğan pembeleşiyor, adamların utançtan yüzü kızarmıyor, bizimse geleceğimiz kararıyor...

 Dr. Figen Demir Kardeş (Hunili Doktor)

Editör: TE Bilisim