Şu içinde yaşadığımız çarkın sorunları çok. Hiç kimse az demesin. Dünya olmamışız da dünyamsı olmuşuz. Ayni insan olamadığımız gibi. İnsansılarız belki de bizler; insanlıktan yoksun olanlar ve içlerinde biraz insanlık taşıyanlar.

Neden mi bu suçlamalar? Hemen açıklayayım..

Fark ettiniz mi hiçbir dünya sömürücüsü olan ülkelerin liderleri koronadan ölmedi. Yani ölsünler demiyorum da, hani kötü oldular yoğun bakımlara yattılar falan ya ve ölen ölür kalan sağlar bizimdir dediler, hah işte onlar kalan sağlardan oldu. Olsunlar da tabii, yaşasınlar. Ama insanın aklı kurcalanmıyor da değil. Nasıl oluyor da bu gizli dünya yöneticileri ya da sömürücüleri ölmüyor da halktan kişiler ölüyor diye.

Mesela hiç savaşı bitmeyen ülkeleri düşünün, Afganistan gibi ve çoğu Afrika ülkesi gibi, neden onlar diye düşündünüz mü?[1] Sömürülmeleri bitmiyor da ondan. Gerek toprak gerek kaynak gerekse insanları. Her türlü varlıkları sömürülmek isteniyor. Görünürde en çok kaynakları sömürülüyor fakat saman altından insanlar, hatta onların organları sömürülüyor. Organ kaçakçılarının, insan pazarlayanların marketi bu çok gelişmemiş ülkeler. Küçücük çocukları alıp kesiyorlar.[2] Sanki at çiftliğiymiş gibi, az kullanılmış insansıdan organlar çiftliği yaratıyorlar. Evet, aynı zamanda dünyada organ bekleyen milyonlarca insan varken yapılıyor bu. Bunu yapanlar zaten dünyayı gizliden gizliye yönetenler.

Bu ülkelerdeki çocuklar sırf organ içinde kullanılmakla kalmıyor, aynı zamanda işçi ya da seks için pazarlanmaktalar da.[3] Çocuklar üzerinden yapılan sömürü ve ticaret var. Bunu da kimse durduramıyor. Dünya üzerinde bilindik olan nüfus etkisi bile yok bu kişilerin, çocukların. Bu ölümlerden, öldürmelerden ya da bu kişilerin varlıklarından dünyada kimsenin haberi yok sanki ya da herkes 3 maymunu oynamakla meşgul.

Bilginin varlığı ile o bilgiyi görmeyişimize ne demeli? Görmek istemiyoruz. Gerçekler apaçık ortada. Belki de ortada idi. Artık o gerçekleri yazanlar, örneğin gazeteciler ya da yazarlar, ya susturuldu ya da hapse girdi. Gerçekleri yazacak insan bile bulmak mümkün olmuyor bu günlerde.

Bugün dünyanın çoğu yerinde eğitim diye adlandırılan şeyin içinde hayat ve hayatın değeri yok. Sorgulamak yok. Sorgulama hakkı verilmiyor. Öğretilen tek şey insanların varolan sisteme karşı çıkmadan ayak uydurmalarının nasıl olacağı. Paranın gereksizce artan önemi ve dünyayı yönetmesi yok. Düşüncelerimizi kirletmeme yok. Kimse can almanın ezici yükünü anlamıyor, anlasa da görmezlikten geliyor. Gücün ve otoritenin insanlarda olduğuna inandırılıyoruz, bir kalıba sokulup aynı sistemde döndürülüyoruz. Kim bizi nasıl yönetmek isterse öyle yönetiyor, susturarak.

Farkında mısınız ki, hastalıklar aşırı derece de artmış durumda? [4] Özellikle kanser gibi insanın bağışıklık sistemini yok eden bir hastalığın günümüzdeki oranları gözden kaçırılmayacak gibi değil. Peki dünyada ki sağlık sistemleri ne kadar doğru? Hiç düşündünüz mü bunun da bir kapitalizm oyunu olabileceğini ya da ilaç satmak için olabileceğini ya da kim bilir dünyadaki nüfusu dengede tutmak için olabileceğini? Küçükken çeşitli hastalıklardan korunmak için olduğumuz aşıların, iğnelerin içinde neler olduğunu bilmiyoruz mesela. Ne çocuk ne ebeveyn ne de doktor biliyor belki de. Kapitalist sistemden ötürü ve artan nüfusu azaltma isteğinden dolayı dünyayı yöneten gizli aileler ya da kişiler biliyor birtek. Vücudumuza gerçekten iyilik mi kötülük mü yapıyoruz o aşılarla kim bilir. Çoğunun içerisindeki cıva aslında insan vücudunu yavaş yavaş hastalığa hazırlıyor, korunma mekanizmasını yavaş yavaş güçsüzleştiriyor. Peki ya o çok gelişmiş ilaç firmalarının tarihi geçmiş ya da içlerinde en kalitesiz olarak üretilmiş ilaçların hepsini insan hayatıyla oynamak pahasına başka ülkelere satması?

Petrol için yapılanlara ne demeli? Dünyanın yüzeyine insan hayatını geçindirecek kadar güneş enerjisi geliyor hem de sadece 1 günde ve biz halen daha petrolü tüketme hevesindeyiz. Petrolü çıkartırken yapılan kirlilik ayrı. Denizler mahvoluyor, denizlerin içerisinde yaşayan canlılar ölüyor. Petrol ve diğer çeşit fosil yakıtlar kullanıldıkça dünya daha çok zarar görüyor, küresel ısınma artıyor. Bu yakıtları bulmak için dünya delik deşik edilmiş halde.

Dünyada yapılan pislikleri buraya sıralasam bitmez. Fakat uykumuzdan ne zaman uyanacağız onu merak ediyorum. O büyük ülkelerdeki birkaç şehrin günlük yenmeyen yemek atığını toplasak, bugün aç olan o çocuklar toktu.

Taciz

Tecavüz

Hayvan ve/veya insan cinayeti

Küresel ısınma

Sömürme

Şiddet

Tüketim çılgınlığı

Yeşilden kaçış ve yapılaşma

Çevre kirliliği

Açlık

Bunların hepsi ve daha fazlası var. Kirli bir yer bu 1. Dünya, bir sonrakini alabilir miyiz? Hata aslında bizlerde yaşadığımız yeri yok ediyoruz ve yok etmekle kalmayıp aynı zamanda üstünün örtülmesine de göz yumuyoruz. Hukuk ya da adalet, hangisini söylerseniz söyleyin, bu çirkin durumların üstünün örtülmesini sağlıyor ne kadar ses çıkarırsak çıkaralım bunu değiştiremiyoruz. Bir müddet sonra bu sistem haline geliyor. İyi halden, haksız tahrikten, cezbedilmeden indirilen cezalar ya da hiç ceza verilmeden bir de madalya takmadıkları eksik kalmış halde eve yollanıyor “suçlu”. Gereği yapılmıyor.

Cehennemi, cennetle kamufle edip rahat rahat yaşıyoruz farkında mıyız?

İnsanın gözüne değmeyen kötülük, yok mu demek?

Dünyanın bir yarısı maddi imkansızlıklar içinde ölüyor ya da ölmemek için çabalıyor, diğer yarısı ile bu zafiyetlerden avantaj sağlama çabasında ve sağlıyor da. [5]

Ne olur uyanın, bizler bu çarka para verdikçe bu çark dönüyor. Artık bu sisteme hayır deyin, dur deyin.

Referanslar:

  1. https://www.thetimes.co.uk/article/rothschild-family-runs-the-world-an-age-old-conspiracy-theory-mbl6n0cfh
  2. Bagheri, A. Child organ trafficking: global reality and inadequate international response. Med Health Care and Philos 19, 239–246 (2016). https://doi.org/10.1007/s11019-015-9671-4
  3. https://asiasociety.org/trafficking-children-prostitution-and-unicef-response
  4. https://ourworldindata.org/cancer
  5. https://www.gfmag.com/global-data/economic-data/worlds-richest-and-poorest-countries
Editör: TE Bilisim