Emre; ”Eğitim-İş olarak Covid-19 ile birlikte ve sonrasında çocuk işçiliği ve çocuk gelinlerin sayısının artmaması için okullara devam zorunluluğunun da belli kriterlere dayandırılması gerekliliğini hatırlatıyoruz” dedi.

Eğitim çevrelerinden ve velilerden gelen tüm itirazlara rağmen “dediğim dedik” biçimde, pandemiye yönelik gerekli adımları atmadan yüz yüze eğitime geçen Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimdeki aşı trafiğini düzgün yönetememekle birlikte açmış olduğu köy okullarında da akla uygun bilimsel çerçevede bir plan oluşturamamıştır.

Eğitim-İş Adana 1 No'lu Şube olarak 15 Şubat itibariyle açılan köy okulları ve Bağımsız Anaokullarına yaptığımız ziyaretlerde hastalığa davetiye çıkaran okul ortamlarına şahit olduk. Elbette okullarımız açılsın, eğitim ancak yüz yüze koşullarda mümkündür, diyoruz. Ancak yüz yüze eğitim talebimiz gerekli tüm tedbirlerin alınması koşulunu barındırmaktadır. Sağlık ve eğitim noktasında iki yönlü olarak verilecek taviz yoktur. O halde önce sağlık ve muhakak eğitimle birlikte sağlıklı eğitim talebimiz geçerlidir. Mart 2020 tarihiyle birlikte Covid-19 tedbirleri kapsamında tüm dünya ile birlikte Türkiye'de de okullarımız haklı olarak kapatılmıştır. Geçen bir yıllık zaman zarfında alınan önlemlerin ve okulların yeniden yüz yüze eğitime dönüşünün tedbirler zarfında bir farkı olmalıdır ki geçen bir yıllık zaman gerekli bütçe sağlanarak tüm tedbirlerin alınmasına yeterli bir süre teşkil etmektedir.

Maske, mesafe, dezenfektan, seyreltilmiş eğitim sözleriyle süslenmiş tedbirlerin mali yönüyle de Bakanlığa yüksek bir bütçe oluşturmayacağı aşikardır. Eğitim-İş olarak açılmış ek okullar, iyileştirilmiş kullanım dışı köy okulları, ek bina kiralama, inşa etme ya da daha fazla öğretmen, hademe istihdamı yapılması önerilerimiz uygulanmamıştır. Okullarımız mevcut halleriyle ve mevcut eğitim çalışanı kadrosuyla maske, dezenfektan ikilisiyle eğitim öğretime yeniden açılmıştır. Ancak 700 kişilik okulun dahi köy okulu kapsamında açıldığı, sınıf mevcutlarının 35 rakamına ulaştığı okullarda maske ve dezenfektan Covid-19 mücadelesinde yetersiz kalacaktır. Öte yandan sınıf mevcudu 20 altında kalan okullarımız Bakanlığın seyreltilmiş eğitim söyleminin başarısı değildir. Havutlu, Doğankent, Yumurtalık, Bahçe, Yakapınarı, Köklüce, Ali Hocalı vb. Bölgelerde yaptığımız ziyaretlerde Bakanlığın devam zorunluluğu yoktur söylemi üzerine çocuklarımızın aileleriyle birlikte tarlalarda çalıştırıldığı gerçeğiyle karşı karşıya olduğumuzu bir kez daha gördük. Bu durumda bu çocuklarımızın tespit edilerek okula devamını sağlamak en temel yükümlülüklerimizdendir. Eğitim-İş olarak Covid-19 ile birlikte ve sonrasında çocuk işçiliği ve çocuk gelinlerin sayısının artmaması için okullara devam zorunluluğunun da belli kriterlere dayandırılması gerekliliğini hatırlatıyoruz.

1 Mart itibariyle Adana merkezinde yer alan İlkokullarımız tüm kademelerde, 8 ve 12. Sınıflar da orta ve lise düzeyinde yüz yüze eğitim sürecine girecek. Seyhan, Yüreğir ilçelerimizde yaptığımız görüşmelerde okulların sınıfları bölmek suretiyle çarşamba uzaktan eğitim, pazartesi, salı 1. Grup, perşembe, cuma 2.grup şeklinde eğitimi sürdüreceğini gördük. Eğitim-İş olarak aynı uygulamanın sayısı ve sınıf mevcudu yüksek köy statüsündeki okullarda da yapılması gerektiğinin altını çiziyoruz. 15 Şubat'ta köy okullarının açılma sürecini zaten Şubat sonu tüm öğretmenleri aşılayacağız söylemleriyle bize "kuşa bak" diyen Bakanlığa soruyoruz. Bugün 1 Mart, aşı nerede?

Editör: TE Bilisim