ELMALI DAVASI SONUÇLANDI…

Elmalı’da yaşayan iki çocuğun dramı ortaya çıktığında, sosyal medya yıkılıyordu, her yerde o masum çocukların çizdiği resimler, yürek yakan ses kayıtları dolaşıyor; olayın takipçisi olacağını söyleyen güruh gitgide kalabalıklaşıyordu.

Ve evet dava sonuçlandı: Çocukların çizdiği resimler, söyledikleri, adli tıp kayıtları delil olarak yetersiz bulundu, olayın altında çok daha trajik durumlar saptandı. Sonuçta anne ve üvey baba beraat etti. Peki sevgisizlik, istismar, şiddet içinde büyüyen iki çocuğun hayatı bu dünyanın pislikleri içinde zindan edilmedi mi, onlar beraat etti mi sizce?? Ya o sosyal medyayı inleten grup, bu trajediyi yaşayan, geçmişini koruyamadığı iki çocuğun geleceğini kurtarmak için birşeyler yapacak mı, yoksa her zamanki gibi esip gürleyip sönecekler mi?

SÖZÜN ve DÜNYANIN BİTTİĞİ YERDEYİZ...

Her şeyin sonu olduğu gibi, dünyanın da bir sonu olacaktır. İnsanoğlunun tükenmek bilmeyen hırsı, istekleri, vicdanını yok eden arzuları; önce insanı insana düşürecek, hayatta kalanlar; yine insanın yok ettiği tabiat ananın gazabından kurtulamayacak ve depremi, heyelanı, fırtınası, salgını... derken yeryüzü yitip gidecektir.

Pek çok felsefe, inanış, akım, din, ne derseniz adına; dünyanın sonunun geleceğine dair kehânetler içerir, çoğunun ortak paydası kötüleşen insanoğlunun kâinatı yok edeceği üzerinedir.

Çocukların üstüne yağan bombalar, o şehri değil sizce de dünyayı yok etmiyor mu? Çocukların açlıktan öldüğü bir dünyada yutulan her fazla lokma haram değil mi? Sizce de dünya, ağlayan çocukların gözyaşlarının selinde boğulup acılarının feryatlarından yıkılmaz mı?

Elmalı davasını hatırlarsak; 6 ve 9 yaşında iki çocuk, anneannelerine kalmaya gidiyor. İddialarına göre öz anneleri, çocuklarına para karşılığında cinsel istismarda bulunduruyor; üvey baba ve dayı dâhil iki çocuğa aylarca tecavüz ederken; anneanne olanlara göz yumduğu gibi oğluyla birlikte çocukları dövüp fiziksel şiddet de uyguluyor. Bu işkenceye aylarca maruz kalan iki yavru, babaannelerine durumu anlatınca savcılığa başvuruluyor. Sözle anlatamadıkları yerde yavrular başlarına gelenleri çizerek anlatmaya çalışıyor. O hepimizi dehşete düşüren resimlerin 6 yaşındaki bir çocuğun hayal dünyasına nasıl girebildiğini düşündükçe uykularımız kaçmıştı. İlk sorgulamada serbest kalan anne ve üvey baba sosyal medyadaki tepkilerden sonra tutuklanmıştı ve işte o mahkeme yeni sonuçlandı.

Gazetecilerin ayrıntılarıyla yazdığı raporlarda anlatılanlara göre; öz babanın istemeyip şiddet uygulanan ve ailesinin yanına dönen bir anne, çocuklarına bakamıyor, yeniden evleniyor, yasadışı işlere karışıp hapse giriyor. Geride kalıp ne anneanne ne babaanne evine sığmayan, kimsenin istemediği iki yavru, bir de babaannenin intikam alma oyunlarına âlet edilince ortaya bu vahim sonuçlar çıkıyor. 

Bu nasıl bir dünyadır? Bu dünya birilerinin cennetiyken, masum çocukların cehennemiyse eğer; o çocuklara bunları yaşatanların olduğu bir toplumda, biz insanlık adına yerin dibine batmıyorsak, o dünya zaten batmıştır, bitmiştir, sonu gelmiştir, gelmelidir de!..

Son yıllarda mülteci botlarında kıyıya vuran, hayatlarının bitme noktasında sığındıkları yurtlarda dahil tecavüze uğrayan; nüfus kağıdı çıkarılmadan toprağa gömülen, annesi gözünün önünde babasınca öldürülen, dedesi yaşındaki sapıklara satılan, savaştan kaçıp sığındıkları ülkede yitip giden milyonlarca çocuğun olması, sizce de kıyamet alâmeti değil midir??

Yüreğim acıyor, çocukların kahkahası değil çığlığının yükseldiği bir dünyada bu çığlıkları duymayan, kulağını kapatan, ayağına taş değmemesi gereken masumların yüreğine yaş düşüren insanoğlu da, buna göz yuman dünya da yerin dibine batsın!

Dr. Figen Demir Kardeş (Hunili Doktor)

https://www.habereguven.com/hunili-doktordan-saglikli-yasam-onerileri/
https://www.habereguven.com/dr-figen-demir-kardes-kac-kadin-daha-kac/
https://www.habereguven.com/dr-figen-demir-kardes-doktorlar-neler-yapar/
Editör: TE Bilisim