EMEP Mersin İl Örgütü, "Soda, Kromsan ve Tuz işletmesindeki grevin yasaklanmasına" ilişkin yazılı basın açıklaması gerçekleştirdi.

İl örgütü adına, İl Başkanı Mehmet Taşçı açıklamasında; "Grev yasağının hukuki ve haklı hiç bir gerekçesi yoktur."dedi

Taşçı; Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Petrol İş Sendikasının Mersindeki Soda, Kromsan ve Tuz işletmesindeki grevini yasakladı.  Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Petrol-İş Sendikası üyesi işçilerin grev kararı "genel sağlığı ve milli güvenliği bozucu nitelikte" görülerek 60 gün süreyle ertelenerek fiili olarak yasaklanmış oldu. AKP genel başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan  grev yasağı kararıyla; işçinin değil işverenin yanında durduğunu gösterirken Türkiye de “İşçilerin toplu pazarlık ve toplu sözleşme hakkını” iktidar gücünü kullanarak yok etmektedir.

Ocak ayında başlayan ve pandemi nedeniyle ara verilerek uzayan toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması nedeniyle Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları Anonim Şirketine ait Soda, Kromsan ve Tuz işletmesinde Petrol-İş Sendikası tarafından grev kararı alınmıştı. Ancak AKP Hükümeti daha öncekiler gibi bir kez daha grev hakkını yasakladı. Bir kez daha işçi sınıfının karşısında olduğunu gösterdi. Bir kez daha serbest toplu pazarlık ilkesini yok sayarak patronlara kıyakta bulundu. Her gün yeni zamların geldiği günümüz koşullarında elektrikten suya, temel gıda maddelerinden temizlik ürünlerine kadar her şeyin katbekat arttığı bu günlerde Soda Kromsan ve tuz işletmesi işçilerine aldıkları 2500-3000 TL maaşa devam ederek yokluk içinde çalışma ve yaşama dayatılmaktadır.  

Grev yasağının hukuki ve haklı hiç bir gerekçesi yoktur. İşçilerin grev hakkı anayasal güvence altında olan bir haktır. Daha önce grev yasaklarının hak ihlali olduğuna dair Anayasa Mahkemesinin grev yasağıyla ilgili işçiler lehine verdiği kararları mevcuttur. Ancak patronların partisi AKP tarafından bu hak yok sayılıyor. AKP, Anayasa Mahkemesi’nin kararını ve dolayısıyla Anayasal düzeni yok saydı. İşçiler bugün anayasal haklarını savuma görevi ile karşı karşıya kalmıştır.

AKP GREV YASAĞI KONUSUNDA REKORA KOŞUYOR

AKP iktidarı döneminde tekstilden, metale, lastikten, şişecama ve hizmet sektörüne kadar birçok işkolunda grev milli güvenlik ve halk sağlığı gerekçesiyle yasaklanmıştır. Bu nasıl bir milli güvenliktir ki hep işçilerin aleyhine patronların çıkarına işliyor.

Pandemi döneminde kısa çalışma ödeneği, yasal ücretsiz izin uygulaması, ekonomik destek paketi gibi teşvikler patronlara sunuldu. İşçi ise toplu pazarlık hakkını, grev silahını devreye soktuğunda yapılan ilk uygulama grev yasağı oluyor. AKP hükümeti, işçilerin biriken tüm ekonomik sosyal sorunların çözümünü grevi yasaklamada buluyor. Grev yasağı fiilen sendika ve toplu sözleşme hakkının yok edilmesidir. Cumhurbaşkanı hepimizin gözlerinin içine bakarak patronlara: ‘Grev yasakladık, daha çok kazandınız’ diyebiliyor.

Bu grev yasağı, ilk değil eğer işçiler bu haklarını fiilen kullanmaz, diğer iş kollarından işçilerde bu hakkın etrafında toplanmaz ise son da olmayacaktır.  Bundan önce cam ve metel iş kolundaki grev yasaklamalarını mahkemeler hukuksuz buldu ama işçiler emekçiler olarak bizler grev hakkımızı savunmaz ve grev yasağına karşı mücadele etmezsek, gelecek grevlerin yasaklanmasını engelleyemeyiz.

Hükümetin ve patronaların grev yasaklarını aşmak için, grev hakkını fiilen kullanmaktan başka seçenek kalmamıştır. Bu saldırılar işçilerin birliğiyle ve mücadelesiyle püskürtülebilir.

Partimiz işçilerin birliği, beraberliği ve grev hakkını yeniden kazanmak için girişeceği İş Ekmek Özgürlük mücadelesinde Petrol İş üyesi işçilerin yanında olacaktır.

Editör: TE Bilisim