Emek Partisi (EMEP), pek çok il ve ilçede düzenlediği protesto eylemlerinde, insanca bir yaşam için zamların geri alınması ve ücretlerin artırılması taleplerini dile getirdi.

Emek Partisi Adana İl Örgütü, 2021 yılına temel tüketim ürünleri ve temel hizmetlere yapılan zamlarla girildiğini belirterek: Elektrikten doğalgaza sıvıyağdan soğana zam yağmuru sağanak halinde. Yapılan zamlarla asgari ücret daha cebimize girmeden buhar olup uçtu.

Emek Partisi Adana İl başkanı Sevil ARACI BEK; Sağlığımızın tehdit altında olduğu, yokluk ve yoksunluğun, baskıların arttığı bir süreçten geçiyoruz. 2021 yılı bütçesinin belirlenmesinin üzerinden bir ay geçti. Açlık sınırının 2.748 lira, yoksulluk sınırının 8.750 lira olduğu koşullarda milyonlarca işçi ve emekçi, açlık sınırında yaşam mücadelesi veriyor. “Gerekirse acı ilacı içeceğiz” diyerek yapılan “fedakârlık” çağrıları ile hazırlanan 2021 yılı bütçesinden emekçilere zehir, patronlara bal tadında sömürü özgürlüğü çıktı. Asgari ücrete yapılan zammın ve Ocak zamlarının, Şubat ayı ücretlerine yansıması ile enflasyon karşısında erimesi bir oldu. Market raflarında bebek mamalarına alarm takıldı, peynir almak lüks sayılır hale geldi. Elektrik, su ve doğalgaza yeni zamlar geliyor.

“Kuru ekmek yiyorlarsa aç değillerdir” diyenler, geçinemediğini söyleyen yoksul köylüye cebindeki telefonu soranlar, kimin hükümeti olduklarını her gün yeniden kanıtlıyorlar. Televizyonlarda çöpten toplanan sebzelerle yapılacak yemek tarifleri veriliyor, tarihi geçmiş yumurtaların yenebileceği öğütleniyor, 5 litrelik sıvıyağ alabilen emekçiler sosyal medyada video çekerek kutlama yapıyor. Günlük harcaması 10 milyon lira olan sarayda oturanlar ise “aya çıkma” müjdesi veriyor. Oysa bu ülkenin emekçileri aya çıkmayı değil, ellerindeki üç kuruş para ile ancak ayı çıkarmayı düşünebiliyor!

SANAYİ VE TARIM MERKEZİ OLAN ADANA İŞSİZLİK VE YOKSULLUKLA ANILIYOR

Türkiye'nin gerçek gündemi işsizlik, açlık, yoksulluk ve yoksunluktur. 22 milyonu bulan işsizlik ordusu, 20 milyonluk çalışan sayısını geçti. Ülkemizde artık çalışanlardan çok işsiz var. Adana'da işsizliğin yüksek olduğu iller arasında. Bir dönem sanayi ve tarım merkezi olan Adana şimdi işsizlik ve yoksullukla anılır oldu. Çünkü Adana kapatılan fabrika mezarlığı oldu. AKP’nin iktidar olduğu son 19 yılda Adana'da 100 büyük fabrika kapandı. Bugün Adana’da 19 yılda hükümetin açtığı kamu kaynaklı tek bir fabrika yok! Kapatılan fabrikaların yerine ise Alışveriş merkezi kuruluyor. Peki işi olmayan, işi olanında alım gücünün her gün düştüğü yerde alışveriş merkezlerinin vitrinlerini süsleyen eşyaları alma şansı var mı? Ondan dolayıdır ki pandemi de ilk açtıkları alışveriş merkezlerinden biri satış olmadığı için halen açılamadı. Bugün ülkede işçisinden, emeklisine, esnafından çiftçisine herkes mağdur. Et ithal ederek, canlı hayvanı ithal ederek, yemi ithal ederek tarım ve çiftçi üreticisinin ipini çektiler. Kahvehaneler, kafeler, çay ocakları, aylardır kapalı. Çalışanların tenceresi boş. Bir masada 3 kişi oturmak yasak ama AKP’nin kongrelerini lebaleb doldurmak serbest! Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi'nin verilerine göre, 2020 yılı sonu itibarıyla bireysel kredi borcu olanların sayısı 2019 yılına kıyasla 2 milyon 107 bin kişi artarak 34 milyon 4 bin kişiye yükseldi. Bu kişilerin kredi borcu da 618,5 milyar liradan 866.6 milyar liraya ulaştı. Yaklaşık 3,5 milyon insanımız borcunu ödeyemiyor. Türkiye'de icra dairelerinde bekleyen dosya sayısı 23 milyonu aştı.

EMEKÇİLER YOKSULLUK VE SEFALETLE BOĞUŞURKEN PATRONLAR KARLARINA KAR KATIYOR.

Emekçilerin vergilerinden oluşan devlet bütçesi, sermaye gruplarına altın tepside sunulurken; yapılan asgari ücret zammı emekçilere bir damlanın bile çok görüldüğünü gösterdi. Pandemi döneminde emekçiler aç kalma, işsiz kalma korkusu ile canları pahasına çalıştırılırken, net karını %69 arttıran patronlardan Hacı Sabancı “ekonomiden umutluyum” dedi, TOBB Başkanının yüzü güldü. Ekonomik krizin sonuçları giderek daha yıkıcı hale gelirken, sermayedarlar pandemiyi bir sömürü fırsatı olarak, bu krizin yükünü işçilerin omuzlarına yıkmak için kullanıyorlar. Pandemi döneminde işçilerin milli gelirden aldıkları pay yüzde 35’ten yüzde 26,6’ya gerilerken, patronların aldıkları pay yüzde 56,2’den yüzde 63,9’a yükseldi. Bankalar hükümetin kredi genişlemesi politikasıyla kârlarına kâr kattı. AKP döneminde palazlanan ve halk arasında “5’li çete” diye anılan sermaye grupları da bu dönemde servetlerine servet kattı. Pandeminin ilk üç ayında Koç Holding 96,8 milyar TL, Sabancı Holding 3,8 milyar TL, Ülker 2,2 milyar TL kâr elde etti. Arçelik 4. çeyreği yüzde 384’lük kârla kapattı. Bir avuç patronun toplam kazancının, 19 milyon işçinin gelirinden iki kat daha fazla hale geldiği bu ülkede iktidar kapitalistlerin iktidarıdır!

“Çarklar dönsün” diye canları pahasına çalışmaya zorlanan işçiler Kod-29 ile tehdit ediliyor, ücretsiz izinle korkutuluyor, en temel hak olan örgütlenme hakkı gasp edilmek isteniyor. Çünkü çarklar işçilerin sömürülen emeği ile dönerken patronlar kâr etmeye devam ediyor.

Emek Partisi Adana il örgütünün dile getirdiği talepler;

2021 YILININ EMEKÇİLERE SEFALET, PATRONLARA CENNET YILI OLMAMASI İÇİN ACİL TALEPLERİMİZ:

• Dolaylı tüm vergiler kaldırılsın.
• Zengine, patrona servet vergisi getirilsin.
• Yoksulluk sınırı altında yaşayanların elektrik, su, doğalgaz, iletişim giderleri devlet tarafından karşılansın.
• Temel yaşam maddeleri vergiden muaf tutulsun ve bunlara gelen zamlar geri çekilsin.
• İşten atmalar, kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izinler son bulsun.
• Kaynakların halkın çıkarları için kullanıldığı bir bütçe oluşturulsun.

Editör: TE Bilisim