Erdal Yıldırım: Güzel Ahlak Bitti, Kuru İbadet Kaldı..

Allah’la aldatmak üzerine kurulan dinsel referanslı otokratik nizam tel tel dökülürken en çok kirlenen açık arayla din ve diyanet oldu. Dinsel nesil diye kutsanan kuşaktan, "kutlu dava " adamı abilerine kadar varan bir kirlenme bu.

Mahallemizin köylü şapkalı dindar bakkal amcası gitti, kravatlı yüksek bürokrat, ihale peşinde ibadetini tamamlayan abdestli kapitalistler geldi.
Bir elinde Kur'an, diğer elinde haram, dilinde bolca yalan, her işinde var bir dolan. El Aman!

Günahlar inancın, kamusal suçlar al bayrağın arkasına gizlendi.

Utanma duygusu örselendi, kendini bilmezlik derecesinde özgüven sahibi günahkar tipler suç üstünde yakalanıverdi.

Kötülük fışkıran bu topraklarda Yunus'lar, Hacı Bektaşlar, Mevlanalar değil, IŞID, El Nusra familyasından Emevi İslam ardılı zulüm çeteleri referans alındı, bin yıllık devlet geleneği bitirildi, bu güzelim ülke suç şebekelerine terk edildi.

Gün geçmiyor ki bir bakanın, milletvekilinin ya da yüksek bir bürokratın yolsuzluğu, yağması konuşulmasın, suçüstünde basılmasın.

Ne din, ne imanmış be birader?

Her dindarın boynuna yüklenen bu vebal zerrece rahatsız etmedi bu zevatı.
Varsa, yoksa haram saltanatları, köşkleri, sarayları, şatafatları.

Bu ülkede daha ne olur da utanır, sıkılır, yüzü kızarır bu saray şürekasının?
Hak, hukuk, merhamet, adalet uğramamış kapkara yüreğinize.

Cenabı Hak nur vermemiş kem bakan gözlerinize.

Kutsal devletten, Şeyh Edebalı’dan, Hz. Ömer adaletinden ne murat ettiğinizi gördük, bildik, iliklerimize kadar yaşadık, anladık.

Günün sonunda gözlerinize baktık son çığlık, Aşk yokmuş sizde beş paralık!

Editör: TE Bilisim