"Metropoll‘ün son kamuoyu araştırmasında, bugün seçim olsa, MHP’nin oyu, kararsızlar dağıtıldıktan sonra yüzde 7’yi bulmuyor"

Peki şimdi ne olacak?

Kısa süre içerisinde birbirinden farklı tam üç ekonomik model denendi ülkemizde. ‘Kur korumalı TL modeli’ adını taşıyan sonuncu denemenin hedefi, tasarruflarını TL dışındaki finansal araçlarda değerlendiren kişilerin dövizde yatan paralarını ve altınlarını bozdurup yeni modele göre açılacak hesaplara yatırmalarını sağlamaktı.

Bu hedefe kısa sürede ulaşılabilmesi için, TL’nin dolar karşısında akıl almaz bir oranda değer kaybetmesi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kameralar karşısına geçtiği akşam saatlerinde yeni modeli açıklaması ve bunun ardından da TL’nin kaybettiği orandan daha fazla değer kazanması gerekiyordu.

Aynen böyle oldu.  

TL bir günde yüzde 30 kayba uğrayıp ‘1 dolar = 18 TL’ gibi korkutucu bir değer kaybına uğradıktan sonra gece yarısı ‘1 dolar = 10 TL’ yüksekliğine kavuştu.

Fakat beş gün sonra tablo yeniden değişti. Cuma günü piyasalar kapandığında dolar 14 TL’ye yaklaşmıştı.

Yabancı paralarda yatan tasarruflar ve yastık altındaki altınlardan yeni modele göre açılacak TL hesaplarına geçiş sınırlı kaldı.

Pek çok ekonomi uzmanı “İktidar cephesinin elinde ‘model’ adını verebileceği denenebilecek başka formül kalmadı” görüşünde.

Kendim bu konularda iddialı görüşler açıklayabilecek donanımda değilim; bu sebeple uzmanlarla konuşuyor, alternatif medyayı kullanan ekonomistlere kulak veriyorum.

Atilla Yeşilada’nın söyledikleri bana makul geliyor.

O son programlarında “Hükümetin elinde son bir formül var” diyor.

Dediğine göre, kura dayalı hesapların ilgi görmemesinin sebebi enflasyon. Yani hayat pahalılığı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fazla gecikmeden yeni bir millete sesleniş konuşması yapabileceğini ve bu defa ‘enflasyon korumalı TL’ formülüne uygun yeni bir modeli tanıtabileceğini söylüyor bir süredir Atilla Yeşilada.

Olur mu, olur.

Kendisine yeni sistemi tanıtıcı konuşmalar yapma görevi verildiği hemen her TV kanalına çıkarak görüş açıklamasından belli olan Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Göksel Aşan, dün, Japon Nikkei Asia gazetesine, “Hazine ve Maliye Bakanlığı enflasyona endeksli yeni enstrümanlar üzerinde çalışıyor” bilgisini vermiş…

Enflasyona destekli enstrüman… Bingo… Atilla Yeşilada’nın beklediği bu…

Ancak yine de bir sorun var.

Yeni enstrüman ile açılacak hesaplar ile kur korumalı TL hesaplarında bir ay içerisinde 150 milyar TL toplanmasını, dövizde yatan paralardan da 5 milyar doların TL’ye döndürülmesini beklediğini söylemiş Prof. Aşan…

Sorun matematikte.

Matematiğe göre durum şöyle oluyor: 150 milyar TL son kurdan 12 milyar dolar tutuyor. Buna 5 milyar dolar daha eklediğimizde, bir ay sonra dövizden TL’ye geçecek dolar miktarı toplamının 12+5 = 17 milyar dolar olması bekleniyor demektir.

Son on gün içerisinde TL değer kaybetmesin diye 9-10 milyar doların piyasaya sürüldüğü söyleniyor…

Peki bankalarda dövizde yatan para ne kadar?

Geçen yılın son gününe ait (31 Aralık 2021) şu haberi birlikte okuyalım:

“Kur korumalı Türk Lirası mevduat hesaplarının açıklandığı ve doların 18’den 11 liraya indiği geçen haftanın ilk verileri açıklandı. TCMB’nin Haftalık Para ve Banka İstatistiklerine göre parite etkisi dikkate alınarak yapılan hesaplamalara göre DTH’lar 17-24 Aralık haftasında(DTH) 1 milyar 458 milyon dolar arttı. Dövizde tarihi hareketlerin yaşandığı haftada böylece DTH’lar toplamı 265 milyar 603 milyon dolara çıktı.”

Dövizde yatan 265 milyar dolar; son açıklanan ‘kur korumalı TL modeli’ ile yakın zamanda açıklanacağını Cumhurbaşkanlığı kaynağından öğrendiğimiz ‘enflasyon korumalı TL modeli’ için açılmış hesaplarda bir ay sonra toplanması umulan TL’nin karşılığı olan doların toplamı 17 milyar dolar…

265 milyar dolardan 17 milyar doları çıkardığımızda bir ay sonra Türk bankalarında açılmış yabancı para hesaplarında varlığını sürdürecek tasarrufların toplamı 248 milyar dolar oluyor…

Yazımın en başında sorduğum soruyu tekrarlayayım:

Peki şimdi ne olacak?

Bugün hükümet emekliler ile kamu çalışanlarının maaşlarına uygun gördüğü zam miktarlarını ilan edecek. Asgari ücrete yüzde 50 zam yapılmıştı, emekliler ve memurlar da kendilerine o oranda bir zam yapılmasını bekliyorlar.

Bir asgari ücretli bugün kameralara “İlan ettikleri yeni zamlardan vazgeçsinler, bize yapılan zammı geri alabilirler” diyordu.

Emekliler ve memurlar da maaşları ne kadar artarsa artsın günlük hayatlarını etkileyen zamlardan sonra memnun olmayacaklardır.

Atilla Yeşilada iktidara ‘erken seçim’ tavsiyesinde bulunuyor. Böylece iktidar cephesi kazanırsa Cumhurbaşkanı güven tazelemiş olur, kaybederse sorunların üstesinden gelmek muhalefetin üstüne kalır görüşünde.

Demokrasilerde çare tükenmiyor.

Herkes seçim tarihinin erkene alınmasını MHP’den ve lideri Devlet Bahçeli’den bekliyor; ben ise erken seçim sürprizini, kendisini siyaseten zayıflatan süreci “Gel beraberce sistemi değiştirelim” teklifiyle başlatan MHP liderine, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yapmasını bekliyorum.

Metropoll‘ün son kamuoyu araştırmasında, bugün seçim olsa, MHP’nin oyu, kararsızlar dağıtıldıktan sonra yüzde 7’yi bulmuyor…

*Bu yazı fehmikoru.com adresinden aynen alınmıştır.

Editör: TE Bilisim