Berna Kavaklı – Ceza Hukukçusu Dr Günal Kurşun Röportaj

Türkiye’nin insan hakları konusundaki ihtiyacı olan tek problemi bekçilere insan hakları eğitiminin verilmesi mi?

Ceza Hukukçusu Dr Günal Kurşun ‘’Bir kere devletin bireylerin hak ve hürriyetlerini koruma mükellefiyetine vurgu yapılıyor ama bu mükellefiyetlerin yerine getirilmesi için hiçbir şeyin yapılmadığını görüyoruz...’’

Ak Parti’nin Hukuk Reformu Paketi’nin dördüncü ayağı olan İnsan Hakları’na Dair Eylem Planı’nın Taslağını, Ceza Hukukçusu Dr Günal Kurşun KHK TV’den Berna Kavaklı’ya değerlendirdi.

Görünen O Ki Adaletin Kilometrelerce Uzağındayız

Geçtiğimiz günlerde Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün Ak Parti MYK’sına sunumunu gerçekleştirdiği Reform Paketi’nin İnsan Hakları Eylem Planı Taslağını değerlendiren Dr Günal Kurşun ‘’Bizim de hasretle beklediğimiz bir paketti. Dilerim insanlar için gerçekten fayda sağlayacak, hakikaten reform oluşturacak eylem ya da işlemler yapılır. Ancak bunun kilometrelerce uzağında olduğunu görüyorum. İçeriğine baktığımız zaman aslında dostlar alışverişte görsün yaklaşımında olduğu görülüyor. Bir kere devletin bireylerin hak ve hürriyetlerini koruma mükellefiyetine vurgu yapılıyor ama bu mükellefiyetlerin yerine getirilmesi için hiçbir şeyin yapılmadığını görüyoruz’’ dedi. Bekçilere insan hakları eğitiminin dev reform olarak sunulduğunu ekleyen Hukukçu Kurşun ‘’Sanki Türkiye’nin insan hakları konusundaki ihtiyacı olan tek problemi bekçilere insan hakları eğitiminin verilmesiymiş de bunu gidermeye yönelik bir eylemde bulunulacakmış gibi prezente edilmiş’’ ifadelerini kullandı.

İhtiyaç Olan Yargı Reformu Bu Değil

OHAL KHK’ları döneminde yüzbinlerce insanın işlerinden atıldığının ve kurulan OHAL Komisyonu’nun ne kadar hukuki olduğunun tartışılacağının altını çizen Dr Kurşun ‘’Komisyonun kararlarının yüzde doksanı ret, yüzde onu işe iade olarak çıkıyor. İade edilenlerin de ne ölçüde işe iade edildikleri tartışmalı. Ve hala on binlerce insan komisyonun kararını beklemekte. Ama sevgili iktidar partisi bekçilere insan hakları eğitimi vererek bürün bu problemin üstesinden gelebileceğini inanıyor olmalı ki böyle bir dev reform paketi açıklıyor’’ diye konuştu. Kurşun, kadın ve hayvan hakları, gıda güvenliği, erkeğe boşanma ayarı,.. Taslağın içerisinde kimsenin karşı çıkmayacağı, topluma faydalı, candan desteklenecek maddelerin de olduğunu fakat ihtiyaç olan insan hakları reformu, yargı reformunun bu olmadığını, bugün binlerce insanın cezaevinde olduğunu, yapımı devam eden ve biten cezaevlerinin bulunduğunu ve bu cezaevlerine kimler gireceğini merak ettiğini söyledi.

Bırakıp Gidin

İktidarın üç yüz bin üyeli terör örgütünden bahsettiğini belirten Hukukçu ‘’Ülkede üç yüz bin üyeli bir terör örgütü varsa bence bırakıp gidin. Terör örgütü kavramını bu kadar geniş kullanan ve yardım yataklığı maksimum genişleten, terör örgütü propagandasının yapılmasını olabilecek en ileri noktalara teşmil eden bir hukuk düzenini düzeltmek yerine son derece palyetif çözümlerle uğraşmışlar’’ dedi. İktidarın yürürlükteki hukuk politikalarına da atıfta bulunarak AKP iktidarının tüm toplum tabanına yayılacak bir yargı reformu yapsa da pratiğe koymayacağını söyleyen Dr Kurşun ‘’Türkiye’de gözaltında kayıplar yaygın ve sistematik bir hale geldi. Bunlar 90lı yılların ilk yarısındaki karanlık günleri hatırlatıyor bize. Ülkenin ve hukuk sisteminin geldiği nokta adına çok üzülüyorum’’ diyerek ‘’Adalet ve Kalkınma Partisi sivil toplumla bütün bağlantısını kesmiş bir görüntü arz ediyor’’ sözlerine ekledi.

AYM Kararlarını Tanımamak Anayasa İhlalidir

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün Anayasa Mahkemesi’nin kararlara uyulmamasının hakimler açısından disiplin suçu olarak tanımlanmasını öngören açıklamasına Kurşun ‘’Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına uymamak Türkiye’ye özgü bir ihlal çeşidi, bir fenomen olarak karşımıza çıkıyor. Hakimin disiplin hukuku çerçevesinde şüphesiz bunun bir disiplin suçu olarak düzenlenmesi olumlu bir etki yaratır AYM kararlarına uyması açısından. Ama ondan önce benim dikkat çekmek istediğim nokta şu, ‘ülkedeki en üst düzey yargı organının verdiği karar beni bağlamaz’ diyen bir hakimin hukuk fakültesi diplomasından da şüphe etmek gerekir. AYM ve AİHM gibi yüksek mahkemelerin kararlarına uymamak aslında bir Anayasa ihlalidir. Hukuku siyasete alet etmemek gerekir. Kanun, Anayasa ne diyorsa bu çerçeveden ayrılmamak gerekir’’ ifadelerini ekledi.

Editör: TE Bilisim