HDP Parti Sözcüsü Ebru Günay, HDP Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu:

HDP Parti Sözcüsü Ebru Günay, Genel Merkezde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Günay, şunları söyledi:

Katledilişinin 15’inci yılında Hrant Dink'i saygıyla anıyorum. Bize bıraktığı kardeşlik ve özgürlük mücadelesinin ektiği tohumlar her yerde yeşermeye devam ediyor. Bizler, kardeşçe özgürlük mücadelesinde tohumları yeşertmeye ve büyütmeye hep birlikte devam edeceğiz. 

Semra Güzel’i yalnız bırakmayacağız

Bildiğiniz üzere karma komisyon, bugün milletvekilimiz Semra Güzel ile ilgili dokunulmazlık fezlekesini görüşmeye başladı. Elbette vekilimizi yalnız bırakmayacağız, arkadaşlarımız, milletvekillerimiz karma komisyon toplantısındalar. Toplantı sonrası yaşananlara dair arkadaşlarımız kamuoyunu bilgilendireceklerdir. 90’larda hafızalarda kalan bir görüntü var. DEP’li milletvekillerinin Meclis'ten çıkarılma görüntüleri hepimizin hafızalarında kalıcı yer edinmiş durumda. AKP Kürt halkının iradesini gasp ediyor ve attığı her adımla da bu hafızayı maalesef daha da güçlendiriyor ve derinleştiriyor. 

Karma komisyonda insani, hukuki ve siyasi bütün hakikatleri ortaya sereceğiz

Bunu önce kayyımlara eliyle gerçekleştirdiler, seçilmiş belediye eşbaşkalarının, belediye eşbaşkanlıklarını gasp ettiler, vekillerimizin dokunulmazlıklarını kaldırarak vekillikleri düşürüldü, eşbaşkanlarımızın da aralarında olduğu vekillerimiz tutuklandı. 27’nci dönemde ise Leyla Güven, Musa Farisoğulları ve Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun dokunulmazlıklarını kaldırarak demokratik siyasete darbeler yaptı ve bugün de darbe siyasetini sürdürüyorlar. Şimdi de aynı darbe siyasetini Semra Güzel üzerinden gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Dokunulmazlığın kaldırılması için kullanılan her oy AKP- MHP iktidarının dizayn etme çalışmalarına onay vermektir, kabul etmektir, evet demektir. Semra Güzel vekilimiz insani bir öykü sonucu çözüm sürecinde gerçekleştirdiği bir ziyaret sonucu iktidarın özel operasyon merkezleri tarafından fotoğrafları servis edilerek bir linç kampanyasına maruz kaldı. Karma komisyonda insani, hukuki ve siyasi bütün hakikatleri ortaya sereceğiz, bunu kamuoyu ile paylaşmaya devam edeceğiz. 

HDP her zeminde barışçıl ve demokratik siyaseti savunmuştur

Bu yaşananlara ve linç kampanyasına dair birincisi Semra Güzel vekilimiz AKP’nin Kürt sorununa gerçekçi yaklaştığı çözüm sürecinde bu ziyareti gerçekleştirmişti, bu fotoğrafların tam da bu ziyaretten 6 yıl sonra partimize yönelik karalama kampanyası ve siyasi operasyonlara malzemesi yapılması asla kabul edilemez. Bu fotoğraflar üzerinden HDP’yi parti olarak başka bir denklem içinde göstermek, demokratik ve barışçıl ziyaret zemini dışında yer alıyormuş gibi göstermek kimsenin haddine değildir. İkincisi, HDP, bütün sorunların savaşsız, çatışmasız, diyalog ve barışçıl yöntemlerle çözülmesi için mücadele eden bir partidir. Savaş ve çatışmadan beslenen bir iktidar bu konuda HDP’yi asla suçlayamaz. HDP, her zeminde barışçıl, demokratik, çatışmasız müzakere siyasetini savunmuştur, demokratik siyaseti savunmuştur. Bu konuda da ısrarcı olmaya ve mücadele etmeye devam edecektir. 

Yapılan muhalefet değil iktidarın oyunlarına çanak tutmaktır

Üçüncü sözümüz ise muhalefete olacaktır. Kendilerine muhalefet diyen bazıları ise tek doğru olan çözüm sürecini mahkum ederek, diyalog girişimlerine karşı çıkarak, iktidarın vekilimiz üzerinden yaptığı siyasi operasyona çanak tutmaktadır. Bu yaptığınız muhalefet değil, iktidarın oyunlarına çanak tutmaktır. Bir kez daha bu konuda uyarılarımızı yapmak istiyoruz. Karma komisyon ve sonrasında yaşananları takip edeceğiz, görüş ve değerlendirmelerimiz olacaktır.

Üçüncü seçeneğe dair arayışlarımız sürüyor

Türkiye toplumu sistemin çizdiği sınır içinde siyaset yapan, çözüm arayan siyasi kutuplara elbette mahkum ve mecbur değildir. Bu nedenle üçüncü seçeneğe dair arayışlarımız sürüyor. Bunu önemsediğimizi birçok kez ifade ettik. Bu kapsamda bir başlangıç olması itibariyle bir toplantı gerçekleştirdik 18 Ocak Salı günü. EMEP, EHP, Halkevleri, SMF, TİP, TÖP, TKP ve HDP’nin aralarında olduğu siyasi partilerle bir toplantı gerçekleştirdik. Bu, bir başlangıç toplantısıydı, karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk, Türkiye siyaseti açısından önemli bir toplantıydı. Toplantı sonrası bütün siyasi partiler ortak bir bildiri yayınladı.

En geniş yelpazede mücadeleyi büyütme kararlılığımız devam edecektir

Türkiye’nin bütün ezilenleri, ötekileştirilenleri, mağdurları, kadınları, gençleri ve ekoloji mücadelesi verenler ile en geniş demokratik, eşit yurttaşlık ve mücadele ortaklığını kurmanın yol ve yöntemlerini konuşmaya devam edeceğiz demişlerdi. Bu anlamıyla çok önemli bir gelişme. Bu toplantı ve bu başlangıç görüşmeleri birilerinin iddia ettiği gibi seçim, koltuk ve pazarlığının yapıldığı buluşmalar değil. Ülkenin içinde olduğu çoklu sorun ve krizlere karşı hep birlikte omuz omuza alanlarda, meydanlarda, fabrikalarda, sokaklarda mücadele yollarının konuşulduğu, faşizme karşı karşı mücadele edildiği, en geniş konuşma zeminleridir. En geniş yelpazede mücadeleyi büyütme kararlılığımız elbette devam edecektir.

Tek dertleri karanlık iktidarlarını ayakta tutmaktır 

AKP ve küçük ortağı MHP'nin hukuk, refah, adalet gibi en ufak gibi dertlerinin olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Tek dertleri, karanlık iktidarlarını ayakta tutmanın yol ve yöntemlerini aramaktır. Bu karanlık iktidara karşı derdi toplum olan, krizler, yoksulluk, yoksunluk, işsizlik gibi sorunlara karşı talepleri dile getirenleri, itirazları dile getirenleri bastırmaktan başka bir şey yapmayan bir AKP-MHP iktidar gerçeği var. 

Zamlarla Türkiye halklarının mutfaklarına ateş düşüyor 

AKP’nin  2022’si Türkiye’de  zamlarla başladı. Her gün yeniden neredeyse her saat başı yeni zamlarla hayata devam ediyoruz. Türkiye halklarının mutfaklarına ateş düşüyor bu zamlarla. Zamlarla uyuyoruz ve sabah tekrar zamlarla uyanıyoruz. Yakıt ve motorine yapılan zamlar kuşkusuz hayatın bütün alanlarına etki etmeye devam ediyor. AKP’lilerin derdi halkın içinde bulunduğu açlık ve ölüm sınırındaki yaşam koşulları değil, karanlık iktidarlarını devam ettirmek olduğunu tüm Türkiye biliyor. Bunlara rağmen enflasyon 2023 Haziran'a dek enflasyona tek haneli rakamlara inecek diyorlar. 2023 Haziran’ında dertlerinin zamlar, enflasyon, kadınların, gençlerin işsizliği ve “barınamıyoruz” diyen gençler olmadığını, dertlerinin “geçinemiyoruz” diyen Türkiye toplumu olmadığını biliyoruz. Dertleri karanlık iktidarlarını devam ettirip yandaşlarını korumaktır.

Düşüreceğiz dedikleri işsizlik oranı şu an yüzde 20’nin üzerinde

2023 yılını hedef gösterenlerin Türkiye’ye söylediği kimi yalanlara ve referanslarına bakalım. Ben buradan birkaçını söyleyeceğim, çünkü onların topluma söylediklerine zaman yetmez. “İşsizliği yüzde 5’e düşüreceğiz” dediler, geniş tanımlı işsizlik oranı şu an Türkiye’de yüzde 20’nin üzerinde. “Yoksulluk sınırının altındaki nüfus azalacak” dediler bu oran Türkiye nüfusunun yüzde 75’i artık. Bölgeler arası gelişmişlik farkını kabul edilebilir düzeylere indireceklerini söylediler, bugün bu fark uçurumlar düzeyinde. Bunlar bile sadece Türkiye'nin içinde olduğu durumu gösteriyor. 

Hedefimiz halklarımızın boğuştuğu sorunları aşıp hep birlikte bir arada yaşamaktır

HDP olarak, Türkiye haklarına alternatif siyaset yollarını açarak, mücadele hattını güçlendirerek halkımızla, sokaklarda, meydanlarda omuz omuza direnerek, halkımızın esas sorunlarına çözüm bulacağımızın sözünü verdiğimizi bir kez daha belirtmek istiyoruz. Birilerinin hedefi 2023 olabilir, ama bizim hedefimiz haklarımızın geleceği, boğuştuğu sorunları aşıp daha huzurlu bir Türkiye'de hep birlikte bir arada yaşamaktır.

Em dagirkirin û tiştên ku li Efrînê pêk tên şermezar dikin

Birêz çapemeniya hêja, îro 4’emîn salvegera dagirkirina Efrînê ye. Ez cardin vê dagirkirinê û tiştên ku li Efrînê tên pêkanîn şermezar dikim. Efrîn cihê ku Kurd, Ereb, Tirkmen, Ermen û Asuriyên bi hev re xwe bi rê ve dibirin û bi hev re dijiyan bû, cihekî mînak û pir taybet bû beriya ku nehatibû dagirkin. Niha jî bûye cihê jin û sivîl tên revandin, cihê ku sûcê li hemberî mirovahiyê pêk tê, cihê ku sûcê şer lê tê kirin e. Di vî warî de sazî û dezgehên sivîl raporên taybet û eşkere weşandin. Tirkiye û di heman demê de çeteyên ku Tirkiye piştgiriyê dide wan li Efrînê sûcê li dijî mirovahiyê pêk tînin. 

Bila demildest Tirkiye cihê ku dagir kiriye vala bike

Piştî dagirkirina Efrînê 400-500 sivîl hatin kuştin, 400 hezar sivîl hatin koçberkirin. Wekî ku li Tirkiyeyê li hemberî zimanê Kurdî li hemberî nirxên gelê Kurd dijminatiyek tê meşandin, li Efrînê jî heman tişt pêk hat. Li Efrînê qad û cihên ku navê wan Kurdî bûn, ew bi tevahî kirin Tirkî. Li ser zimanê Kurdî zext û zordariya wan berdewam dike. Bi şiklekî polîtîkayên asîmîlasyonê li Efrînê berdewam dike. Ne em ne jî gelê Efrînê vê yekê qebûl nake. Bila demildest Tirkiye cihê ku dagir kiriye vala bike û rêveberiya wan deran bide gelê Efrînê û gelên wê derê. Bila ew xwe bi rê ve bibin.

20 Ocak 2022

Editör: TE Bilisim