Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, asistan hekimlerin maruz bırakıldığı ağır çalışma koşulları, uzun nöbet saatleri, mobbing ve şiddetin araştırılması ve bunlara karşı gerekli önlemlerin alınması amacıyla Araştırma Önergesi verdi.

(HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, soru önergesinde

Türkiye’de uygulanan başarısız sağlık politikaları ile bir yandan halk sağlığı yok sayılırken bir yandan da bu politikalar sağlık emekçilerinin hayatlarına mal olmakta,  sağlık emekçilerinin ekonomik ve özlük haklarını kayba uğramaktadır.

Geçtiğimiz günlerde Ankara Şehir Hastanesi Kadın Doğum Kliniği Asistanı Doktor Rümeysa Berin Şen 36 saatlik bir nöbetten çıkıp evine dönerken kullandığı otomobille kaza geçirmiş ve yaşamını yitirmiştir. Bu durum asistan hekimlerin karşı karşıya kaldıkları sorunları bir kez daha gündeme getirmiştir. Asistan Hekimlerin uzmanlık eğitim süreçleri çalışma koşulları, görev tanımlarının dışında kalan angarya işlerle uğraşmaları ve maruz kaldıkları mobbing ile birlikte eziyete dönüşmektedir. Asistan hekimler, aralıksız 36 saate varan sürelerle çalıştırılmakta, ücretli nöbet ertesi izin hakları yok sayılmakta üstelik buna karşılık emeklerinin karşılığını bile alamamaktadırlar. Yataklı Tedavi Kuruluşları İşletme Yönetmeliği’nin 41. Maddesinde Gece nöbeti tutanlara ertesi günü görev verilemez. Geceyi yoğun mesai ile uykusuz geçiren personele, kurumun personel durumu ve imkânları müsait olmak, hizmeti aksatmamak kaydıyla evinde veya kurum içerisinde lüzum görüldüğü sürece dinlenmesi için baştabip izin verebilir.  Denilse de asıl uygulama hekime ücreti ödeyip çalıştırmaya devam etmek yönündedir. Ücret yerine izin talep edilmesi mümkün ise de başhekimler  ‘kurumun personel durumu ve imkânları müsait değil, hizmet aksıyor’ vb. gerekçelerle kimi zaman da keyfi bir şekilde talepleri reddetmektedirler. Devlet memurları aylık 21 aktif çalışma günü üzerinden 168 saat mesai yaparken asistan hekimler aylık 45 aktif çalışma gününe denk gelen ve 360 saate varan mesai gerçekleştirmektedirler. Asistan hekimler sosyal ihtiyaçlarını karşılayacak zaman bulamadıkları gibi eğitimlerini de zor şartlar altında sürdürmeye çalışmaktadırlar. Vaka tartışmaları, eğitim seminerleri gibi mesleki katkı sağlayacakları tecrübeleri bile sağlık hizmetlerini aksatmamak için yemek saatlerinde ve mesai bitimlerinde gerçekleştirmektedirler. Yoğun çalışma saatleri akademik çalışmalar yapabilmelerini imkânsız kılmaktadır. Pandemi süreci asistan hekimlerin bu sorunlarının çok daha fazla katlanmasına yol açmıştır. Pandemi servislerinde, filyasyonda laboratuvarda ve pandemi ile mücadelenin her alanında emek vermelerine rağmen ücret adaletsizliği, emek sömürüsü ve mobbing ile karşılaşmaktadırlar. 3 kişilik işi tek bir asistan hekim yüklenmekte, asistan hekimler ucuz iş gücü olarak görülmekte ve mali hakları zamanında ödenmemektedir. Yorgunluk, uykusuzluk, ağır çalışma koşulları, stres ve mobbing asistan hekimlerin yaşamlarını tehdit etmektedir.

Züleyha Gülüm

Hatırlanacağı üzere yine bu sebeplerle Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde kalp damar cerrahi bölümünde asistan olarak çalışan Mustafa Yalçın mobbinge uğradığını açıkça belirttiği bir mektup bırakarak ve Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’nde pediatri asistanı Dr. Ece Ceyda Güdemek yine mobbinge uğradığını belirttiği bir not bırakarak intihar etmişti.

Dinlenme hakları ihlal edilen, mobbinge uğrayan, ağır çalışma koşullarında sömürülen, 36 saatlik uzun nöbetler tutmaya zorlanan buna karşılık emeklerinin karşılığını alamayan asistan hekimlerin hem mevzuattan hem de mevzuat dışı uygulamalardan kaynaklı yaşadıkları ihlallerin tespit edilmesi, ekonomik ve özlük haklarının verilmesi ve bu alanda gerekli hukuki düzenlemelerin yapılması amacıyla meclis araştırması açılması elzemdir.

Editör: TE Bilisim