Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, Otizmli çocukların eğitim alanında yaşadıkları sorunlara ilişkin Eğitim Bakanı Mahmut Özer tarafından yanıtlanması istemiyle soru önergesi verdi.

(HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, soru önergesinde

Doğuştan gelen, genellikle yaşamın ilk üç yılında fark edilen ve karmaşık bir nöro gelişimsel farklılık olan otizmin, beynin ve sinir sisteminin işleyişini etkiyen bir sürecin sonucunda ortaya çıktığı düşünülmektedir. Dünyada istatistiki olarak her 59 çocuktan birinin otizmli doğduğu saptanmıştır. Türkiye’de ise otizmin ne olduğuna ilişkin farkındalık oldukça düşüktür.

Otizmin tedavisi ancak erken tanı ve sürekli eğitim ile mümkünken, Türkiye’deki otizmli çocuklar, aileleri ve yakınları yeterli imkâna erişememekte ve gerek eğitim sürecinde gerekse toplumsal alanda birçok ayrımcılığa maruz kalmaktadırlar.

Çocukların bireysel farklılıklarının ve gereksinimlerinin olmasının, akranlarıyla bir arada eğitim görmelerinin önünde bir engel olmadığı fikriyle Türkiye’de de kaynaştırma ile ilgili yasa ve yönetmelikler düzenlenmiştir. Ancak uygulamada, özellikle her eğitim yılının başlamasıyla birlikte otizmli çocukların eğitim alanındaki temel sorunları daha da görünür hale gelmektedir. Eğitim her çocuğun hakkıdır ve bu hak anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmıştır. Ancak otizmli çocuklara yönelik eşitlikçi bir tutum sağlanmamakta; Otizmli çocuklar ve yakınları;  okullara ve kreşlere kayıtlarda birçok sorunla ve kaynaştırma ihlalleriyle karşılaşmaktadırlar. Otizmli çocuklara yönelik rehabilitasyon merkezleri üzerinden verilen eğitim saatleri oldukça yetersiz kalmakta ve sınıflarda özel eğitim bölümlerinden eğitim almış öğretmenler yerine hızlandırılmış ve kısa kurslar alan öğretmenler atanmaktadır. Bunun yanı sıra özel eğitim alanındaki materyaller hem nicelik hem de nitelik açısından oldukça yetersiz kalmakta, çocukların ulaşımını sağlayan servisler konusunda da birçok problem yaşanmaktadır.

Bu sorunlara karşılık Rehberlik Araştırma Merkezleri sorunlara çözüm geliştirememektedir

Bu bağlamda;

  1. Türkiye’de kaç otizmli birey vardır? Bu bireylerin yaş dağılımı nedir?
  2. Erken tanının önemi düşünülerek Türkiye’de 0-3 yaş aralığındaki çocuklar için otizm tarama ve takip zorunluluğuna ilişkin bir düzenleme düşünülmekte midir?
  3. 2021 itibariyle eğitim çağında bulunan kaç otizmli çocuk vardır? Bu çocuklardan kaçı örgün eğitime devam etmektedir? Örgün eğitimin dışında tutulan çocuklara ilişkin bir çalışmanız mevcut mudur?
  4. Eğitim kurumlarında, otizmli çocukların ve aile bireylerinin maruz kaldığı kaynaştırma ihlallerine ilişkin önleme ve denetim yapılmakta mıdır?
  5. Kaynaştırma programına dahil edilen otizmli çocukların maruz kaldığı ayrımcılık veya akran zorbalığı gibi konulara ilişkin alınan somut önlemler var mıdır?
  6. Kamu Denetçiliği Kurumu’nun 8 saatlik eğitim süresinin otizmli bir çocuk için yeterli olmadığı kararı ve tavsiyesi doğrultusunda devlet tarafından karşılanan eğitim saatlerinin uluslararası standartlara göre arttırılmasına ilişkin bir girişiminiz olacak mıdır?
  7. Özel eğitim alanındaki eğitimcilerin ve materyallerin yeterliği konusunda bir çalışmanız olacak mıdır?
  8. 2016 yılında resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ‘Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Bireylere Yönelik Ulusal Eylem Planı’ niçin etkin bir şekilde uygulanmamaktadır?
Editör: TE Bilisim