İstanbul’da İnsan Hakları Derneği (İHD) Hapishane Komisyonu üyeleri her hafta gerçekleştirdikleri “F Oturumu” eylemlerini 433’üncü haftasında salgın nedeniyle sosyal medya hesapları üzerinden gerçekleştirdi.

Komisyon üyesi Meral Nergis Şahin tarafından yapılan açıklamada Metris R Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan ağır hasta tutuklu Kemal Gömi’nun durumuna dikkat çekildi.

Türkiye’de, 19 Aralık 2000 yılında hapishanelerde gerçekleştirilen katliamla birlikte politik mahpusların zorla götürüldüğü F Tipi hapishanelerde sistematik olarak uygulanan ve başlı başına bir işkence yöntemi olan tecrit, Haziran 2005 yılında uygulamaya konan  5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 25. Maddesinde düzenlenen ağırlaştırılmış müebbet cezalarının infazına dair kurallar çerçevesinde çok daha ağırlaştırılmış, dayanılmaz boyutlara taşınmıştır.

Mahpuslar tek kişilik hücrelere alınmış, ziyaretine gelen anne ve babasını dahi birlikte görmesi yasaklanmış, görüş hakkı sayısı azaltılmış,  sosyal hakları tamamen ortadan kaldırılmış, havalandırmaya çıkması bir saat ile sınırlandırılmıştır.

Böylece kapatılmak,  tecrit edilmek, insani  ihtiyaçlardan yoksun bırakılmak  gibi bir çok baskı ve işkence olağan hale getirilerek mahpusların; fiziki olduğu kadar  sosyal ve  psikolojik  olarak da travmatize olmaları kaçınılmaz hale gelmiştir. Tüm bunların yanı sıra; mahpusun, hayatının sonuna kadar o hücrede kalacağını, sınırları başkaları tarafından çizilmiş bir hayatı yaşayacağını, oradan ancak bir tabut içerisinde çıkacağını biliyor olmasının getirdiği ağırlık ve umutsuzluk da göz ardı edilemeyecek kadar çıplak bir gerçektir. Nitekim AİHM kararlarında bu durum umut hakkı bakımından tartışılmış ve ihlal kararları verilmiştir.

Bugün 433. F Oturmasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmiş olan Kemal Gömi’nin durumunu sizlerle paylaşacağız.

1969 doğumlu Kemal Gömi, 1993 yılında tutuklanarak Ümraniye Hapishanesine götürülür. Uzun yıllar süren yargılama ile 1997 yılında verilen idam cezası, yasa değişikliği sonrası 2005’de Ağırlaştırılmış Müebbet hapis olarak onanır. 1996 ve 2000 yıllarında yapılan açlık grevi ve ölüm orucu eylemlerine katılan Kemal Gömi’nin sağlık sorunları 2003 yılında artmaya başlar. 19 Aralık Katliamı sonrası sevk edildiği Kocaeli/Kandıra 1 Nolu F Tipi Hapishanesi’nde tutulduğu yaklaşık 10 yıl süresince sürekli hastane-hapishane arasında gidip gelir. Kocaeli Devlet Hastanesi ve Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde birkaç kez  yatarak tedavi edilir. Eylül/2010 tarihli Adli Tıp Kurumu(ATK) raporunda ’’ Rezidüel Şizofreni olup, kalıcı hastalıktır ‘’ açıklamasının yanı sıra 104.madde kapsamında ve  Cumhurbaşkanı tarafından af edilebileceği belirtilir.

Vasisi ve ailesinin ısrarlı başvurularına  rağmen tahliye edilmeyen Kemal Gömi’ye ATK tarafından  en az 10-12 kez benzer içerikli rapor düzenlenir.  Ancak  2013 yılında verilen raporda, hastalığının derece ve şiddetinin giderek azaldığı bu nedenle de hapishanede kalmasında sakınca olmadığı belirtilir.  Bu arada avukatı 2011 yılında  Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’ne başvurur. AİHM, Şubat/ 2019 ‘da vermiş olduğu kararla  ‘’ mümkün olan en kısa sürede gerekli psikiyatrik ve sürekli tıbbi bir tedavi sağlayan özel bir kurumda yeterli tutukluluk koşulları sağlanması’’ kararının yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin maddi tazminat ödemesine hükmeder. Bu kararla birlikte, yaklaşık 3 yıldır tutulduğu Bolu F Tipi Hapishanesi’nden İstanbul/Metris R Tipi Kapalı Hapishanesi’ne sevk edilen Kemal Gömi halen tek kişik hücrede tutulmaktadır.

Ailesi ile yaptığımız görüşme sırasında ağabeyi Feyzullah Gömi ‘’ Kardeşim tutuklandığında biz anne-babamızla birlikte 8 kardeştik. Bir kardeşim Kemal’in durumuna dayanamayarak resmen intihar ederken şu  an anne –babası olmayan 4 kardeş kaldık. Kardeşim, çoğu zaman sadece nefes alan bir varlık gibi, ne konuştuğunu bilmiyor, sinirli, aşırı unutkan, herkesi (ben de dahil) casus olarak görüyor ve kişisel bakım ve ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Pandemi nedeniyle ziyaretlerimizde kısıtlandığı için bilmediğim bir numara aradığında hapishane sanarak endişe ile açıyorum. Kardeşim serbest bırakılsın, aramızda olsun başka bir şey istemem’’ diyerek hapishanelerde tutulan ve sağlık durumu ağır olan hasta mahpuslarla birlikte kardeşi Kemal Gömi’nin tahliye edilmesini istemektedir.

AİHM’in vermiş olduğu karardan sonra  Adli Tıp Kurumu da ‘tam teşekküllü ve güvenlikli hastanede kalması ‘ doğrultusunda rapor verdiği halde, hala hapishanede ve tecrit koşullarında tutulmaktadır.  Avukatı,  Bakırköy Savcılığın’na AİHM kararı ve ATK raporuyla başvuruda bulunmasına rağmen ret cevabı gelmesi üzerine ; Şubat 2020 tarihinde, Avrupa Konseyi Bakanlar Konseyi’ne başvurmuştur.

İnsan hakları savunucuları olarak, ağır tecrit koşulları nedeniyle sağlık sorunları daha da ağırlaşan ve yaşamını tehdit eder boyuta gelen Kemal Gömi  ve tüm hasta mahpusların serbest bırakılmasını istiyoruz.

Kemal Gömi Serbest Bırakılsın!

Hasta Mahpuslar Serbest Bırakılsın!

Tecrit İşkencedir, İşkence İnsanlık Suçudur!

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi

Hapishane Komisyonu

Editör: TE Bilisim