İNSAN HAKLARI DERNEĞİ İSTANBUL ŞUBESİ HAPİSHANE KOMİSYONU, “AĞIR HASTA MAHPUS KASIM KARATAŞ SERBEST BIRAKILSIN!” BAŞLIKLI BASIN AÇIKLAMASI GERÇEKLEŞTİRDİ.

İHD Tarafından Okunan Metin Şu Şekidedir;

“Devleti yönetenler, hapishanelerde; en temel insan hakkı olan yaşam hakkına saygı göstermeyerek, ulusal ve uluslararası hukuku pervasızca çiğneyerek, baskı, şiddet ve türlü keyfi yasaklamalarla,  mahpusu, insan onurunu  hiçe sayan bir sisteme kayıtsız şartsız boyun eğmeye zorluyor.

Bunun yanında, COVİD 19 salgınıyla birlikte, mahpuslara yönelik keyfi uygulamalar ve hak ihlalleri had safhaya çıkarılmış, karantina adı altında hücre cezaları normalleştirilmiş, bütün sosyal haklar kaldırılmış,  tecrit ve izolasyon derinleşmiştir. Birçok hapishanede saldırılar, hak gaspları, baskılar, haksız ve yasalara aykırı uygulamalar rutin hale getirilmiştir. Her gün yeni bir bürokratik engelle, yöneticilerin keyfi uygulamalarını yasallaştıran genelgelerle, tedavi hakkını da ellerinden alarak, mahpuslar hücrelerinde ölüme terk edilmektedirler.

441. F oturmamızda bu hafta, 29 yıldır hapiste tutulan ağır kalp hastası Kasım Karataş’ın durumunu sizlerle paylaşacağız.

57 yaşında olan Kasım Karataş 1991 yılında tutuklanmasının ardından sırası ile İzmir- Buca, Aydın, Antep,  2012 yılında yapılan açlık grevinden sonra ise Karabük T Tipi Hapishanesine sürgün edilir. Baş gösteren hastalıkları giderek artar ve 2 defa mide kanaması geçirir. Kalp ana damarının tıkalı olması nedeniyle iki defa anjiyo yapılır. Tıkalı kalp damarlarının anjiyo ile açılamaması üzerine Ocak 2016’da açık kalp ameliyatı olur, ameliyat sonrası koma halindeyken yoğun bakım odasında ayağından yatağa zincirli halde tutulur. Kasım Karataş, 2017 yılında Karabük’ten Urfa Hilvan hapishanesine sevk edilir.

Avukatından aldığımız son bilgiye göre; kalbi %35 oranında çalışan, şeker ve tansiyon hastalığı da bulunan Karataş 14 Temmuz 2020 tarihinde 2 gün süren yolculukla Urfa Hilvan hapishanesinden 8 arkadaşı ile birlikte sürgün sevk edilmiştir. Bir arkadaşı ile birlikte Tekirdağ 2 nolu F tipi hapishanesine getirilmiştir. İki gün süren yolculuk boyunca kendilerine hiç yemek verilmemiş, sadece bir şişe su verilmiştir. Suyu veren görevli, Urfa’daki müdürün su dahi verilmesine izni olmadığını,  inisiyatifleriyle su verdiklerini söylemiştir. Karataş yolculukla ilgili,  ‘benim sağlık durumumu biliyorlardı bizi ölüme gönderdiler’ demiştir.

Kötü muamele

Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Hapishanesine getirildiklerinde ise;  Kasım Karataş’a çıplak arama dayatıldığını, kabul etmeyip slogan atınca ağzı ve burnu kapatılıp darp edilerek elbiselerinin zorla yırtılarak çıkarıldığını, tedavisi için düzenli kullanması gereken ilaçların verilmediğini, uzun uğraşlar sonunda ilaçlarının verilmeye başlandığını,  hastalıklarından ötürü ve hapishane revir doktorunun diyet yemeği yemesi gerektiğine dair notuna rağmen diyet yemeği verilmediğini, bu süreçte verilen yemekleri yiyemediği ve bu nedenle beslenmesinin ve sağlığının bozulduğunu, halen yeterli hijyen malzemesi verilmediğini,  sevk sırasında birlikte getirdikleri giysilerin ve televizyonun verilmeyerek, yeniden satın almalarının söylendiğini belirtmiştir.

Karataş, 2 Eylül 2020 tarihinde yaptığı telefon görüşmesinde; yaşanan sorunlara ek olarak,  çeşitli kurumlara yazdıkları dilekçelerin işleme alınmadığı,  yazdıkları mektupların dışarıya postaya verilmediği, kötü muameleye maruz bırakıldıkları bilgisini aktarmıştır.

Ağır kalp, şeker ve tansiyon hastası olan Kasım Karataş, covid 19 gerekçesi ile uzman hekim ve hastane hizmeti alamamakta, sağlık sorunlarını hapishane revir doktoru ile çözmeye çalışmaktadır. Tedaviye erişiminin sınırlanması nedeniyle hastalıklarının yarattığı risk yaşamı tehdit eder hale gelmiş bulunmaktadır.

Ağır hasta mahpusların yaşadıkları sorunlar karşısında taleplerimizi ısrarla yineliyoruz; Tedavi hakkı önündeki tüm engeller kaldırılsın. Hapishane koşulları düzeltilsin. Tüm hasta mahpuslar ve Kasım Karataş bir an önce serbest bırakılsın.

-HASTA MAHPUSLAR SERBEST BIRAKILSIN!

-KASIM KARATAŞ SERBEST BIRAKILSIN!

-TEDAVİ HAKTIR ENGELLENEMEZ!”

Editör: TE Bilisim