Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde toplandı.

Erdoğan, toplantının ardından önemli açıklamalarda bulunuyor.

Geçtiğimiz haftalarda ülkemizin gündeminde iki ayrı köprü ile ilgili gelişmeler vardı. Biri 1915 Çanakkale Köprüsü diğeri de Karadeniz'in kuzeyinde kurmaya çalıştığımız barış köprüsü...

Ukrayna Rusya savaşında 2014'ten beri devam eden krizin diyalog yoluyla çözümü için samimi gayret gösteren neredeyse tek ülkeyiz. Biz taraflara her fırsatta barış çağrısında bulunduk. Barış yolunda en çok çaba gösteren ülke durumundayız. Dışişleri Bakanları Toplantısı Antalya'da yapıldı. Atreşkes ve narış müzakereleri yöneten Rusya ve Ukrayna heyetleri yarın İstanbul'da bir araya gelecek.

Toplantı öncesi heyetlerle kısa bir toplantı yağacağız. Putin ve Zelenskiy ile temaslarımızın sürdüğünü belirtmek isterim. Dünya 5'ten büyüktür diyerek kürsel adalet sistemine olan tepkimizi dile getirirken de aynı düşüncedeydik. Derdimiz barış, huzur ve insan hayatına saygıydı.

Türkiye 40 yıla yaklaşan terörle mücadele tarihinde ödediği onca bedele rağmen aynı çizgiden sapmamıştır.

Esasen ülkemizdeki siyaset yelpazesinde kendimizi tarif ederken, en önemlisinin milletimizle aramızda kurduğumuz gönül köprüleri olarak tanımlıyoruz.

Salgının tetiklediği ekonomik kriz, Rusya-Ukrayna savaşıyla derinleşirken, Türkiye taviz vermeden yolunda ilerlemektedir.

1915 Çanakkale Köprüsü'nün o görkemli görüntüsü altında ezildiklerinin de farkındayız. Unutmayın, orta açıklıkta şu anda bu köprümüz dünyanın bir numarası olmuştur. Bundan dolayı herhangi bir takdirinizi beklemiyoruz. Ama takdir etmeniz sizi küçültmez aksine büyütür.

Bugüne kadar ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetler elbette önemli. Asıl bundan sonra yapacaklarımızla Türkiye'yi en üst lige çıkaracağız. Zorluklarımız, sıkıntılarımız ve eksiklerimiz, önümüze döşenen mayınlar var... Ama bunların tamamının üzerinde bizim ülkemizi müreffeh yapma inancımız, hazırlığımız, birikimimiz var. Herkesin bir hesabı, planı olabilir. Fakat en büyük plan sahibi Allah'tır.

İnşallah 2023'e kadar gece gündüz çalışarak güçlü taraflarımızı tahkim, zayıf taraflarımızı takviye edeceğiz.

1915 Çanakkale Köprüsü derin manalara sahip bir eserdir.

Bu köprü, tüm kahramanlarımıza bir teşekkür ifadesidir. Temelinin atıldığı günden açılışının yapıldığı ana kadar adım adım bizzat takip ettiğim bu büyük eserin ülkemize ve milletimize bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum.

Bu projenin de ülkemize kazandırılmasında pek çok engeli aşmak zorunda kaldık. İlk köprüyü inşa ederken, birileri bu eserin 'İstanbul'a yapılan en büyük kötülük' olduğunu söyleyecek kadar ileri gitmiş, projeyi sabote etmek için ellerinden geleni yapmışlardır.

Marmaray projesine başladığımızda aynı zehirli oklar bu kez bize yöneldi. Mahkeme mahkeme dolaşarak 4 yıl bizi geciktirdiler. Sonunda tamamladık.

Yine Avrasya'da 5'li çete diyorlar ya. Burada aynı siyasi görüşü paylaştıkları arkadaşları, Avrasya tünelinin yapanların içindeydi.  Boğaz'dan gelip, güçleri yetse inanın her türlü ihaneti yapabilirlerdi. Bir mahkeme kararını yanlış anlayarak, "3. köprü 2 beton kuleden ibaret" diye attıkları manşeti, sefilliklerini unutmadık. Bay Kemal, yap-işlet-devret ne demektir, bilmez, anlamaz. Bu öyle her yiğidin karı değildir. Bunun için bu alanda mürekkep yalamak lazım. İGA'yı yaptık, onunla ilgili de konuştu. İGA nedir diye konuşsan bilmez. Şu anda ilk 3 havalimanından bir tanesi İstanbul Havalimanı.

Şimdi yüklenici firmalar buraya ilave bazı proje tadilatıyla güzellikler yapacaklar. 'Geçmediğimiz köprünün parasını ödüyoruz' çarpıklığı yaptılar. Bu yalanlar sebebiyle tereddütte düşen vatandaşlarımız varsa onlar için kısaca 'yap-işlet-devret'in ne anlama geldiğini anlatmak isterim. Dünyada 35,6 milyar dolarlık yatırım yapılmıştır. Türkiye bu modeli kullanan Avrupa'da 3. dünyada 13. durumdadır. Ülkemiz geçtiğimiz 20 yılda, ulaştırma ve haberleşme alanında 37,5 milyar dolarlık yatırıma kavuşmuştur.

Bay Kemal, bunları milli bütçeden yapmadık. Kendileri tedarikçi aynı zaman da yatırımı yaptılar.

Bu hesap sadece garanti rakamlarıyla ilgilidir. Kamu özel işbirliği modeliyle 2003-2021 yılları arasında hayata 395 milyar dolar, üretime 38 milyar dolar, istihdama 1 milyon kişi katkısı zaten olmuştur. Antalya Havalimanı'yla ilgili süreyi uzatma ihalesinde 2.38 milyar dolar olarak kasaya girdi. Neresinden bakarsanız bakın, ülkemizin için karlı, kazançlı verimli bir yatırım modelini Türkiye'de yaygın ve etkin bir şekilde kullanmaktan memnunuz.

Kamu eliyle ülkemizin her ilinde, ilçesinde, her karış toprağında, yol, köprü, hastane okul, sulama tesisi yatırımı yapılmaktadır. Her yatırım, ülkenin ortak malıdır. Doğrudan bütçeden yapılan yatırımlarda ücret peşin, hizmet ise peyder peyder yapılmaktadır. Kamu işbirliğinde ise kamudan herhangi bir ücret tahsisi söz konusu değildir. İnşa edilen eser, randımanla şekilde çalışmaya başladığında üste gelir sağlanmakta, işletme bitimi süresi tamamlanınca işletme süresi devlete geçmektedir. İstanbul-İzmir otoyolu işletme süresinde devlete sağlayacağı sadece KDV geliri toplam 1,3 milyar Euro'dur. Çanakkale Köprüsü'nün akaryakıt tasarrufunun yıllık getirisi 415 milyon Euro olacağı hesaplanmaktadır.

"DEVLETİN İMKANLARINI MİLLETİN EMRİNE VERİYORUZ"

Bilindiği üzere Antalya Havalimanı'nın Aralık ayında yapılan inşa ve işletme ihalesi bedeli 8 milyar 55 milyon Euro, TAVFRAPORT işletme ortaklığı kazanmıştı. İhaleyi kazanan firmalar az önce ifade ettiğim rakamı ödediler. Garanti ödemelerinin önemli bir kısmı bu yüzden ortaya çıkmaktadır. Devletin imkanlarını biz milletin emrine veriyoruz. Bunlara verilen misyon, mesnetsiz tartışmalarla ülkemizin yönetim sisteminden her alanda eskiye götürerek tökezletmek ve yere sermektir. Varsın birileri, ellerine tutuşturulan modelleri kendilerinin diye okutmaya çalışsın. Varsın birileri kendi hırslarının, karanlık ajandalarının peşinde koşsun.

Biz milletimize ve ülkemize aşığız.

Buralarda verilen hizmetlerin tamamı ücretsiz olduğu için kamuya doğrudan herhangi bir maddi geri dönüşte yoktur.

Eser kazandırmaya, 2023 hedefimizle 2050 misyonumuzla büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa ve ihya etmeyi sürdüreceğiz.

"HAYAT PAHALILIĞININ ÜSTESİNDEN GELECEĞİZ"

Hayat pahalılığı başta olmak üzere bugünkü sorunların üstesinden gelecek olan yine biziz.

Bir dönem bu ülkede terör örgütlerinin saldırılarıyla sosyal kaos çıkararak milletimizin huzuru hedef alınmak istendi. Türkiye'ye diz çöktüremeyenler son olarak ekonomimizi hedef aldılar. Biz tam da bu mücadelenin içindeyken dünya korona virüs salgını krizinin içine düştü. Bu süreç maruz kaldığımız ahlaksız, vicdansız, haksız adaletsiz kuşatmaya rağmen ülkemizin aslında ne derece güçlü bir altyapıya, yönetim kapasitesine sahip olduğunu herkese göstermiştir. "

Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokacak projeyi uygulyuyoruz. Sıkıntılarımız geçici. Milletimizden bize güvenmelerini istiyoruz.

KDV ORANINDA YENİ İNDİRİM

Deterjan, sabun, tuvalet kağıdı, peçete, bebek bezi gibi ürünlerin KDV'sinin yüzde 18'den yüzde 8'e indirme kararı aldık. Ayrıca yeme-içme hizmetlerinin tamamında KDV oranını yüzde 8 olarak belirliyoruz.

Konut ve arsalardaki KDV sadeleştirmesi bir diğer çalışmamızdır. Satın alınan konut nerede olursa olsun, metrekaresine göre değişen aynı kademeli KDV uygulamasına tabii olacaktır. Net alanı 150 metrekareyi aşmayan konutlarda KDV yüzde 8'dir. Bu büyüklüğü aşan konutların ilk 150 metrekaresi için yine yüzde 8, aşan kısmı için yüzde 18 KDV uygulanacaktır.

Afet riski alanların dönüştürülmesi kanunu kapsamındaki konutlarda ise 150 metrekareye kadar yüzde 1, aşan kısmı için yüzde 18 KDV tahakkuku yapılacaktır."

Arsa ve arazilerin KDV oranını yüzde 8'e indirerek inşaat sektörünün üzerindeki finansman yükünü azaltıyoruz.

Bir diğer düzenleme ihracatçılarımıza yöneliktir. İmalat aşamasında ödedikleri KDV'leri istisna kapsamına alabilen ihracatçılara, bunun yerine ihracat bedelinin belli bir oranına kadar iade yapılması da bir tercih olarak sunulacaktır.

Editör: TE Bilisim