Dünya Kahve Günü geçtiğimiz günlerden 1 Ekim’de idi. Kahve bana göre çok değerli bir içecek. Kahvemi içersem her şeyin üstesinden gelebilirim diyorum, bir işe başlamadan hatta güne başlamadan illa ki kahvemi içmem gerekiyor. Kültürümüzde de kahvenin önemi çok ayrıdır tabii ki.

Çoğumuz günümüzü en az 1 kahve içerek geçiriyoruz. Kahve dünyanın çeşitli yerlerinde üretilen ve çeşitli aromaları bulunan çekirdekleriyle günümüzü aydınlatıyor genellikle. Dalga dalga büyüyen bir tutku kahve. Kahve kültürü, Türkler için aslında çay kültüründen daha eskiye dayanmaktadır.

Kahve kökeni Arap yarımadasına dayanan harikulade bir bitkidir. Kahve evrensel bir içecektir. Ülkesine göre değişen kahve kültürleri içildiği yere göre ve yöresine göre değişmektedir.

Kahvenin tadı kadar en az ikramı da önemli bir boyutudur tabii ki. Bir fincanlık keyif diye adlandırılabilir genellikle fakat kahve sohbetlerin bahanesi ya da sohbetlerin tuzu biberi olabilir. Bir fincanın içindeki içecekten daha fazlasıdır, kahve.

Tarihi boyunca birçok kişinin tutkunu olduğu kahve tabii ki ünlülerinde tutkusu haline gelmiştir. Bunlardan bazıları ünlü Fransız yazar Honoré de Balzac, ünlü besteci J. S. Bach’dır. Bach kahveye olan tutkusunu notalara dökmüş ve “Kahvenin Öyküsü” adını verdiği besteyi yapmıştır.

“Ah, kahve ne tatlı / binlerce öpücükten daha tatlı / muscat şarabından daha yumuşak..” – Bach

Yorgunken içilen kahve, yorgunluğumuzu alır. Dostlarla içildiğinde neşelendirir. Yalnızken içildiğinde birçok duyguyu barındırır.

“Çayın kalabalıkla arası iyidir. Kahve yalnızlık ister.”

Kahve sırf lezzet ya da keyif için gerekli değildir; kahve hücrelerimizdeki toksinleri, kimyasalları önleyen antioksidanlar açısından zengindir de. İçerdiği kafein ile insanların enerji seviyeleri ve sportif performanslarının artırmaktadır.

Ben her gittiğim ve gideceğim ülkede ya da şehirde öncelikle kahve kültürünü araştırırım ve kahvelerini tatmadan asla oradan ayrılmam. Hatta sırf kahve kültürlerini daha fazla anlamak için sadece 1 yerde ayni özel kahvelerini değil çoğu mekanlarda denerim. Yerine ve yapıldığı kişisine göre değişen tadını tatmak ve kıyaslamak çok büyük keyif. Aynı zamanda o mekanlara göre içtikleri kahvelere göre insanları seyretmekse kahve eşliğinde ayrı bir keyif.

Kahve kültürü başlı başına ayrı bir dünyadır bence. Benim için kahveyi içtiğim bardak da en az kendisi kadar önemlidir. Fincan, kupa, kahve hepsi aslında kişiyi anlatır bence. Benimkiler orta boy seramik mat beyaz ya da siyahtır genellikle.

Yemek gibi, ev dekorasyonu gibi, kıyafet seçimlerimiz gibi kahve ve bardak tercihimiz hep bizi anlatır.

Kahvemi içmeden güne başlayamayan ben, şimdi kendime bir bardak filtre kahvemi dolduruyorum, size de tavsiye ederim. Yorgun akşamların vefalı dostu, sabahların uyanma sebebidir kahve.

Kendinize benden bir kahve ısmarlayın ya da demleyin..

Afiyet olsun..  

Editör: TE Bilisim