Kemalbay, üç termik santral ve onlara yakıt sağlayan linyit madenlerinin son bir yılda 280 erken ölüme, 300’ün üzerinde kişinin hastaneye yatmasına, 61 bin 300 iş günü kaybına neden olduğunu vurguladı.

Termik santrallerin insan yaşamı ve doğa tahribatında yaratmış olduğu olumsuz etkilerin azaltılmasını meclis gündemine taşıyan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, ulusal ve uluslararası çevreci politikalar benimsenmesinin önemli olduğunu vurguladı. Enerji üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi sağlayacak, kalıcı çözüm önerilerinin araştırılmasını istedi.

Konuyu meclis gündemine taşıyan Kemalbay, Hava kirliliğinin erken ölüme yol açan etmenler arasında üst sıralarda yer aldığını belirtti. Dünya Sağlık Örgütünün hava kirliliğine karşı acil eylem çağrısını hatırlatan Kemalbay, Türkiye’nin, kömürlü elektrik santrallerine bağlılıktan dolayı büyük şehirlerde ve sanayileşmiş bölgelerde hava kalitesinin Dünya Sağlık Örgütü kurallarının çok altında olduğunu, OECD raporu ve TÜİK’in, “İstatistiklerle Çevre” Bülteninde tehlikeli boyutlara yükseldiği bilgisini paylaştı.

İKTİDAR SAĞLIĞI HİÇE SAYIYOR

Kömürlü termik santrallerin, ciddi düzeyde hava kirliliğine yol açtığını yapılan araştırmalarla kanıtlandığının altını çizen Kemalbay, Şubat 2018 itibarıyla, 10 Avrupa Birliği ülkesinin elektrik üretiminde kömür ve termik santralleri kapatıp temiz enerjiye yöneldiklerini hatırlatarak, “Türkiye AKP İktidarı insan sağlığını hiçe sayan, şirketleri memnun etmeye yönelik doğa talanına müsaade eden, direnenlerin ise baskı, tehdit ve para cezaları ile sindirmeye çalışan politikaları ile 2020 yılı itibariyle planladığı yeni kömür yatırımları büyüklüğü ile dünyada ikinci, Avrupa'da ise ilk sırada yer almaktadır” bilgisini paylaştı.

Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri’nin ekolojik, toplumsal, ekonomik bedellerini ele alan ve Avrupa İklim Ağı'nın desteğiyle hazırlanan “Kömürün Gerçek Bedeli Muğla Raporu”nu paylaşan Kemalbay, üç termik santral ve onlara yakıt sağlayan linyit madenlerinin son bir yılda 280 erken ölüme, 300’ün üzerinde kişinin hastaneye yatmasına, 61 bin 300 iş günü kaybına neden olduğunu vurguladı.

YARGIYA RAĞMEN

Raporda santrallerin bu şekilde çalışmaya devam etmeleri halinde 2043 yılına kadar, 5270 erken ölüme 5600 kişinin hastaneye yatmasına 1 milyondan fazla iş günü kaybına neden olacağı bilgisini de paylaşan Kemalbay, Muğla’daki 3 termik elektrik santralin kapatılmasına ilişkin kesinleşmiş idari yargı ve AİHM kararlarının uygulanmayışının Türkiye açısından küçük düşürücü bir durum olduğuna dikkat çekti.

DOĞA TALANI SÜRÜYOR

Köylerinin maden bölgesinde kalması nedeniyle doğdukları yeri terk etmek zorunda kalan İkizköy ve Yeniköylülerin yaşadıkları sorunlara da değinen Kemalbay, Yatağan’ın arkeolojik bir SİT alanı olmasına rağmen, doğa talanı yapıldığını, hüküm sürdüğünü, binlerce zeytin ve ceviz ağacının maden ‘araştırmaları’ esnasında kesildiği bilgisinin Muğla Çevre Platformu açıklamasında yer aldığını kaydetti.

ARAŞTIRILSIN

Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerinin kademeli olarak kapatılması önerisinde bulunan HDP’li Kemalbay, “Aydın, Denizli ve Muğla illerinde toplamda 5 bine yakın işçinin aileleri ile birlikte katma değeri kömüre göre daha yüksek, işçi güvenliği açısından çok daha düşük riskli iş kollarında istihdam edilebilmesi için gerekli bir adil dönüşüm süreci, rehabilitasyon ve eğitimlerin sağlanması, iş olanaklarının yaratılması, bunun için gerekli planlamaların somut olarak uygulanması gerekir. Enerji üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi sağlayacak bölgesel ve ulusal düzeyde uygulanabilir kalıcı planların oluşturulmasına yönelik çözüm önerileri geliştirilmesi için Meclis Araştırması açılmasını teklif ediyorum.”

Editör: TE Bilisim