KESK 10. Dönem 1.Genel Meclis toplantısı 11 Temmuz 2021 tarihinde, Ankara’da, TİS süreci gözetilerek KESK 10. Genel Kurulunun hemen sonrasında, aşağıdaki belirlemeler ışığında gerçekleştirildi.

KESK 10. Dönem 1.Genel Meclis toplantısıyla ilgili sonuç bildirgesi şu şekildedir;

Bir yandan sermayenin sonsuz kar hırsı diğer yandan AKP iktidar bloğunun emekçi düşmanı politikaları salgının etkileri ile birleşerek işyerlerinde binlerce emekçinin yaşamını yitirmesine neden olmuştur.

Salgındöneminde çok sayıdasağlık emekçisi COVİD-19 nedeniyle yaşamını kaybetti.Hala Covid-19’u meslek hastalığı saymayarak sağlıkçıların mağduriyetini arttırmaya devam ediyor.Buna karşılık salgının bütün yükünü sağlık emekçilerinin omzuna yüklüyor. Zamanında ve hızlıca yapılamayan aşılamadan dolayı çok sayıda insanın salgından kaynaklı ölümünün önüne geçilmiyor.

Patronların salgın dönemi boyunca yaptıkları kod-29 saldırısı işçilerin insanca yaşama hakkını fiilen ellerinden alıyor. İşçilerin maaşından yapılan kesintilerle oluşan İşsizlik Sigortası Fonu’ndaki birikim sermayeye peşkeş çekilirken, salgın döneminde işsizlere kırıntı düzeyinde ödemeler yapılıyor.Bugün ülkemizde 10 milyonu aşan işsizliğe karşı bir Kamusal istihdam politikası yürütülmediği için milyonlarca işçi, emekçi,genç geleceksizliğe terk ediliyor.

AKP-MHP iktidarı ülkeyi açık cezaevine dönüştürmek istiyor. İktidarın politikalarına itiraz içeren her söz, eylem azami baskıyla yok edilmek isteniyor. Kadınlar emeğine, bedenine ve kimliğine yönelen saldırılara karşı seslerini yükseltirken İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile çıkılmasını tanımadıklarını 1 Temmuzda ülkenin her yerinde haykırarak barikatları aştılar.

 Yargı paketinde geçtiğimiz günlerde çocuğa yönelik cinsel istismar suçlarında ‘ somut delil ‘ aranması koşulunu getiren 13. Maddenin meclis genel kurulundan geçmesi kabul edilemez. Çocuklarımızın bedeni, yaşamı ve geleceğinin yağmalanmasına izin vermeyeceğiz. İstanbul sözleşmesinin fesih kararı ve 13. Madde iptal edilinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.

HDP’ye yönelik açılan kapatma davası ve milletvekili,yöneticilerine dönük siyaset yapma yasağı girişimleri ve HDP İzmir İl Binası’nda Deniz Poyraz’ın katledilmesi barışa, demokrasiye, özgürlüklere, yaşam hakkımıza, laik yaşamave tüm toplumsal muhalif kesimlere dönük saldırıların son halkasını oluşturuyor. Bu karanlığı yırtmak, aydınlık, güneşli bir Türkiye’yi yaratmak için tek yolumuz emekçilerin, ezilenlerin, özgürlük, barış ve demokrasi isteyen güçlerin bir araya gelmesi ve mücadeleyi büyütmesi İle mümkündür. Bu mücadele büyüdükçe özgürlükler demokrasi güçlendikçe emekçilerin hakları ve ekmeği de büyüyecektir.

AKP-MHP iktidarının emeğe, kadına, lgbti+lara ve doğaya/ekolojiye yönelen saldırılarda yeni bir aşamaya geçilmesine yol açarken karşısında da güçlü bir direniş imkânı sunmaktadır. Türkiye’de OHAL hukuku ile başlayan ve tek adam rejimi ile devam eden kamu emekçilerine yönelik saldırı, ihraç ve diğer hukuksuz saldırılar sürecinde kamu emekçileri başta olmak üzere birçok toplum kesiminden tepki görmeye başlamıştır. Hukuk dışı olan OHAL komisyonu, KHK’ler ve devam eden ihraç süreçlerine rağmen iktidarın ve güdümlü sendikalarının meşruiyet kaybı hızlanmıştır. Pandemi sürecinde toplum sağlığını tehdit eden sağlık politikaları, emekçiye ve halka sunulmayan bütçe politikaları bir yandan, açığa çıkan mafya-devlet ve yandaş medya ilişkileri de öte yandan halkın ve emekçilerin gözü önünde artık meşruiyeti kalmayan bir iktidar açığa çıkarmıştır.

Kayyum politikaları ile halkın iradesini gasp eden, halkın vergilerini yandaş şirketlere ve kişilere aktaran, kamu emekçileri arasında her türlü ayrımcılığı yapıp yandaşı olmayan herkesi ötekileştiren bu iktidar ve güdümlü sendikası toplu iş sözleşmesi sürecinde kendisine yönelen tepkilere ve önceki dönem kayıplarının karşılanması taleplerine karşı geleneksel bir tutum içindedir. Biz bu iktidarı ve güdümlü sendikasının emekçilere yaşattığı tüm kayıpların karşılanması ve temel çalışma haklarının ayrımsız uygulanması için mücadele edeceğiz. Halkın bütçe hakkını savunan, kamucu, laik, anadilinde, cinsiyet eşitliği perspektifinden bir mücadele hattını yeniden işyerlerinden, sokaktan, emekçilerin katılımıyla başlatacağız. İstanbul Sözleşmesine yönelen saldırı ve feshi kabul etmeyeceğiz ve kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesini daha da büyüteceğiz. Direniş ne iktidarın belirlediği alana hapsedilir ne de kendi içine çekilmedir.

Mücadelemizi bir ay süren TİS görüşmeleri süreci ile sınırlamayacağız!

Kamu emekçileri AKP ve güdümlü sendikası eliyle yoksulluk sınırının altına hapsedilmiştir. Kamu emekçilerinin insan onuruna aykırı iş koşulları ve yoksulluk sınırının altında kalan ücreti AKP ve güdümlü sendikasının eseridir. Bu nedenle; emekçilerin maddi çalışma koşulları ve özlük haklarının iyileştirilmesi ve ülke genelinde demokratik hak mücadelesinin KESK öncülüğünde verilmesi hedeflenmelidir.

KESK olarak TİS süreçlerine etkin, aktif, eleştirel bir katılım yapılmalıdır. Kamu emekçilerinin geçmiş dönem kayıplarının ve uygulanmayan TİS sözleşmesi bölümlerinin bu yıl yapılacak TİS toplantıları öncesinde kamuoyuna sunulması gereklidir. Sendikalarımızın TİS toplantılarına katılımını önceki yıllarda engellemek isteyen, ihraç edilen üyelerine karşı herhangi bir dayanışma göstermeyen, İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere kadın mücadelesinde eril bir tutum sergileyen güdümlü sendika ile birlikte, merkezi düzeyde herhangi bir ortak birliktelik ve görünüm sunulmamalıdır. Bu yaklaşım yerellerde, iş yerlerinde ve diğer platformlarda Memur-sen üyeleri dâhilbütün emekçilerin dâhil olabileceği çalışmalara katılım önünde bir engel teşkil etmemektedir. AKP-MHP faşizmin emeğe saldırılarına karşı olan tüm direniş odakları, kurum ve kuruluşlarla birlikte hareket edilmelidir.

KESK’li olmak bedel ödemek değildir! TİS sürecinde ve sonrasında yer yer“daha fazla bedel ödememek için tüm kamu emekçilerini KESK’te örgütlü olmaya çağırıyoruz” vurgusuyla basın yayın çalışması yapmak yerinde olacaktır.

Kamu emekçilerinin dâhil olduğu emekçi sınıfın; işsizlerin, güvencesiz çalışanların, yoksullaştırılan emeklilerin, engelli emekçilerin ve kadın emek mücadelesi üzerinden doğayı ve toplum yok saymayan bir yerden mücadele etmesi gerekmektedir. Taban ve işyerlerinin emeğe ilişkin taleplerini esas alan ve toplumun tüm emek kesimlerine yönelen bir çalışma oluşturulmalıdır.

Gelecek dönemde toplu sözleşme ve genel mücadele hattımıza ilişkin danışma meclisimizde ve genel meclisimizde yapılan tartışma ve öneriler doğrultusunda;

  1. KESK ve bağlı iş kolları için önümüzdeki süreçte sendikal mücadelede tüm toplum kesimlerini kapsayıcı ortak bir dil ve tutumun çalışmalara yansıtılması,
  2. Genel Kurul karar önergelerinin tasnif edilip kararların takipedilmesi ve mücadele çalışmalarının yürütülmesi,
  3. TİS sürecinde ve sonrasında süreci etkileme ve sonucu kamu emekçilerine duyurmak amacıyla merkezi, yerel ve çevrimiçi etkinliklerin yürütülmesi, TİS masaları açılması, stant açma, miting, bilbord, TV programları, işyeri ziyaretleri/toplantıları, sosyal medya kampanyaları ve hazırlığı yapılmış güçlü alan çalışmaları yapılması,
  4. TİS toplantılarına katılım heyetinde kadın taleplerinin kadın bir arkadaşımız tarafından sunulması,
  5. KESK ve bağlı iş kolları için kolektif sosyal medya çalışma biriminin oluşturulması,
  6. KESK ve bağlı iş kolları için yeni nesil iletişim dijital araçların ve sosyal medyanın etkin kullanımının sağlanması,
  7. KESK’in ihraç, sürgün, grev ve benzeri durumlar için dayanışma imkânlarının çoğaltması,
  8. Bize üye olmayan, yeni işe giren, genç ve diğer kamu emekçilerine yönelik sendikayı, sendikal mücadeleyi ve KESK’in ilkelerini tanıtan çalışmaların yapılması,
  9. Genel Meclis üyelerinin çalışma birimlerinde ve alt komisyonlarda çalışmasının etkinleştirilmesi, online toplantılarla sürekliliğin sağlanması,
  10. Kültür sanat çalışma biriminin oluşturulması
  11. Kamusal hizmetler çalışma biriminin oluşturulması,
  12. Engelli emekçiler biriminin oluşturulması,
  13. Hak İhlalleri Birimi çalışmaları altında KHK Hukuki Destek Grubu oluşturulması, KHK ve İhraçlar için bir gönüllü, alanında uzman ve yetkin hukukçularla hareket edilmesi
  14. Üyelere, işyerlerinde, iş kollarında ve örgütlenmede görev alanlara yönelik işyeri temsilciliği,sendikal haklar, ekolojik farkındalık ve toplumsal cinsiyet eşitliği konularında eğitim verilmesi,

Kararlaştırılmıştır.

Editör: TE Bilisim