Öncelikle Taksim'de yine kamuoyunda bir çok soru işareti oluşturan patlamada hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifa dileyerek başlamak istiyoruz.        

25 Kasım startı; 18 Kasım günü erkek adalete karşı adalet mücadelesini iki yıla yakın zamandır tüm saldırılara rağmen yürüten Emine Şenyaşar ile dayanışmak için Şanlıurfa Adliyesi’ndeki nöbetten başlatacağız, aynı hafta yerellerde devam eden adalet arayışında bulunan kadınlarla buluşmalar gerçekleştireceğiz.  Yıllardır kayıplarını arayan cumartesi insanları, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri ve hasta tutsakların serbest bırakılması için adalet nöbetinde bulunan tutsak yakınlarıyla 25 Kasım vesilesiyle yerellerde  buluşmalar gerçekleştirileceğiz.

Siyasal iktidarın toplumsal muhalefete, emek mücadelesi yürütenlere dönük saldırıları devam ediyor. Eylem ve etkinliklerimiz engelleniyor. Gözaltı ve tutuklamalarla örgütlenme hakkımız ve eşitlik ve özgürlük mücadelemize saldırılar devam ediyor. SES bir önceki dönem MYK üyemiz Gönül Erden ve bu dönemki MYK üyemiz Selma Atabey başta olmak üzere tutsak edilen üyelerimizle yine Irak'ta kimyasal kullanımına ilişkin bağımsız heyetlerce incelemede bulunulması yönünde bilimsel görüşünü paylaştığı için tutuklanan şebnem Hoca ile dayanışma için kart illerden kartlar göndereceğiz.

WhatsApp Image 2022-11-16 at 13.09.20

KHK hukuksuzluğuna karşı her dönem olduğu gibi bu dönemde mücadelede kararlıyız tüm arkadaşlarımız dönene kadar geri adım atmayacağız ve KHK'li kadın arkadaşlarla buluşmalar yapacağız.

Geçtiğimiz 25 Kasım'dan bu güne erkek şiddeti hız kesmeden devam etti. son on ay içerisinde 376 kadın katledildi. AKP  iktidarı erkek devlet şiddetine dönük önlem almadığı gibi tekçi,gerici, cinsiyetçi temelde oluşturmayı tasarladığı yeni toplumsal düzenin inşası için kadın kazanımlarını hedefe alan politikalara hız verdi. İstanbul Sözleşmesinden geri çekilme, 6284 sayılı yasanın hedefe konulması ile eril yargının cezasızlık politikaları kadına yönelik şiddetin artması sonucunu açığa çıkardı. Erkek adaletin cezasızlığı karşısında kadınlar adalet arayışını büyüttü.

WhatsApp Image 2022-11-16 at 13.09.19 (1)

2023 BÜTÇE

 Kadın istihdamında OECD ülkeleri arasında son sırada yer alan Türkiye'de kamu sektöründe istihdam edilen kadın işçilerin oranı 2020'de yüzde 29 iken Mayıs 2022 verilerine göre yüzde 18'e düşmüştür. Her 100 kadından sadece 18’si kayıtlı ve tam zamanlı istihdam içerisinde yer almaktadır. Aynı zihniyet 2023 bütçesinde de devam ettirilmektedir. Ne Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 2022 performans programında ne de 2023 bütçe teklifinde kadın istihdamına ne kadar bir bütçe ayrıldığına ilişkin bir kalem yoktur.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının genel bütçe içerisindeki payında daha önceki yıllara göre bir artış yaşanmıştır. Ancak bunun nedeni seçim için araçsallaştırılan“Yoksullukla Mücadele Ve Sosyal Dayanışma” adı altında sosyal yardımlara ayrılan paydır. Bakanlık yürütmesi gereken kamu hizmetlerini hayır işi gibi sunmakta, ihtiyaç sahiplerini azaltacak bir politika üretmek yerine sosyal yardımlara bağımlı kişi sayısını arttırmaktadır.

2023 bütçesi daha önceki bütçeler gibi toplumsal cinsiyet eşitsizliğini gündemine alıp çözüm üreten değil eşitsizlikleri arttıran bir bütçedir.Kadınların istihdama, kamusal hizmetlere, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanan şiddete karşı korunma haklarına erişimi için çözüm olmadığı gibi bakım ve ev içi emeğinin kamusal hizmetler aracılığıyla paylaşımı içinde çözüm üretmemektedir. Özellikle kadın emekçilere dönük iş yaşamında cinsiyetç2023 bütçesinin görüşmeleri devam ederken 22 Kasım KESK kadın meclisleri olarak saraydan, sermayeden,savaş politikalarından yana bütçeye karşı toplumsal cinsiyete dayalı bütçe talebiyle  yerellerde  basın açıklamaları gerçekleştireceğiz,

WhatsApp Image 2022-11-16 at 13.09.20 (1)

ILO 190 ÇALIŞMA YAŞAMINDA ŞİDDET VE TACİZ SÖZLEŞMESİ

Özellikle kadın emekçilere dönük iş yaşamında cinsiyetç i, ayrımcı uygulamalar, taciz ve mobbing kadınları daha fazla istihdamın dışına itiyor. Kadınlar neoliberal politikaların yarattığı rekabetçi, esnek, güvencesiz ve kayıt dışı istihdam koşullarında çalışmaya mecbur bırakılıyor, sadece çalışan oldukları için değil kadın olmalarından dolayı da şiddete, tacize,  ayrımcılığa ve mobbinge daha fazla maruz kalıyor. 8 Mart'ta başlattığımız İLO 190 Çalışma yaşamında şiddet ve taciz sözleşmesinin imzalanması  kampanyamızı güvenli ve güvenceli  bir çalışma yaşamı için devam ettireceğiz. Bu kapsamda işyerlerimizde kokart takma eylemi ve bilgilendirici çalışmalar yürüteceğiz.

 

 

Dünyada ataerkil kapitalizm çoklu krizini aşmak için bir taraftan halklar arasında savaşlardan bir taraftan da kadınların, emekçilerin yıllarca süren mücadeleler sonucunda kazandığı haklarına, örgütlülüğüne saldırarak çıkış yolu bulmaya çalışmaktadır.

Türkiye’de ise AKP iktidarı tekçi, gerici, cinsiyetçi, militarist ve homofobik temelde oluşturmayı tasarladığı yeni toplumsal düzenin inşası için kadın kazanımlarını zayıflatmayı temel almış, baskı mekanizmalarını tümüyle seferber ederek kadınları ev içinde ve kamusal alanda iradesizleştirmeye dönük saldırılarına hız vermiştir.

Ataerkil güç ilişkilerinden beslenen erkek devlet şiddeti her gün daha vahşi yöntemlerle can almaya devam ederken eril yargı erkekleri korumakta, kadına yönelik şiddette, LGBTİ+ lara yönelik nefret söylemlerine ve çocuk istismarında cezasızlık uygulamaya devam etmektedir. Yine kadınların yürüttükleri örgütlü mücadele hedef alınmakta baskı, gözaltı ve tutuklamalar hız kesmeden devam etmektedir.

Tüm bu saldırılar karşısında dünyada ve ülkemizde emeğimiz, kimliğimiz, bedenimiz üzerinde kurulmak istenen tahakküme karşı mücadele eden kadınlar olarak alanlarda toplumsal mücadelelerin en önünde eşitlik, adalet ve özgürlük mücadelesini büyütmeye devam ediyoruz.

Kadın kimliğimize dönük ideolojik saldırıların hız kesmediği, kazanılmış hakların yok edilmeye çalışıldığı ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin derinleştiği bir süreçte yaklaşan 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü etkinliklerinin gerek işyerlerinde gerekse alanlarda erkek-devlet şiddetinin teşhir edilmesi ve son bulması için yürüttüğümüz mücadeleye sunacağı katkı her zamankinden daha önemli hale gelmiştir.

25 KASIM PROGRAMI:

Buna göre:

1)    18 Kasım-25 Kasım 2022 tarihleri arasında; işyeri etkinlikleri, alan etkinlikleri ve sosyal medya etkinlikleri olmak üzere üçayak üzerinden gerçekleştirilecek eylem ve etkinlikler  “SAÇIMIZIN TELİNE, HAKLARIMIZA, ÖZGÜRLÜĞÜMÜZE SAHİP ÇIKIYOR, DİRENİŞİ BÜYÜTÜYORUZ!” şiarıyla gerçekleştirilecektir.

 

Buna göre:

İşyeri Çalışmaları:

 

·        Genel merkezler tarafından gönderilen bildiri, broşür, afişlerin işyerlerinde yaygın dağıtımının yapılması,

·        Yemekhanelerde ve işyeri önlerinde bildirilerin okunması, kadın emekçilerle toplantılar yapılması, 

·        Sendika panolarının güncellenmesi, AKP iktidarının kazanımlarımıza dönük saldırılarının teşhir edilmesi, İstanbul Sözleşmesi'ndeki ısrarımız ve 6284'e neden sahip çıkılması gerektiğine dair bilgilendirici faaliyetlerin yürütülmesi,

·        Çalışma yaşamında karşılaşılan şiddet, mobing ve tacize karşı ilk uluslararası sözleşme olan ILO 190'a Türkiye'nin imzacı olması için çalışmalar yürütülmesi,

·        25 Kasım günü KESK olarak hazırlayıp paylaşacağımız “ILO 190 İmzalansın” talebimizi içeren kokartların takılması,

·        Hafta boyunca işyerlerinde, şubelerde forum, panel, film, tiyatro izleme gibi etkinliklerin örgütlenmesi,

 

Alan Etkinlikleri:

 

·        25 Kasım eylem ve etkinlikleri 18 Kasım 2022 tarihinde, iki yıla yakın zamandır tüm saldırılara rağmen erkek adalete karşı adalet nöbeti eylemi gerçekleştiren Emine Şenyaşar’ı ziyaret ile başlatılacaktır.  Aynı gün yerellerde de, adalet arayışında bulunan kadınlarla dayanışma ve buluşma etkinlikleri gerçekleştirilmesi,

·        2023 bütçesinin görüşmeleri süreci içerisinde, yerellerin belirleyeceği gün, saat ve yerlerde KESK kadın meclisleri tarafından, emek, meslek örgütleri ve kadın platformlarından kadınlarla birlikte sermayeden, savaş politikalarından yana bütçeye karşı emekçilerden yana toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe talebiyle yerellerde basın açıklamaları, basın toplantıları vb eylem ve etkinliklerin yapılması,  

·        Hafta boyunca kadına yönelik artan sistematik şiddete dikkat çekmek amaçlı kadın platformlarıyla birlikte Mor Konvoy, Mor zincir, Bisiklet Turu gibi kent merkezlerinde etkinlikler yapılması,

·        Kent meydanlarında stantlar kurularak bildiri dağıtılması,

·        25 Kasım günü miting, kitlesel açıklamalar, yürüyüşler şeklinde kadın platformları ile alan etkinlikleri yapılması,

·        Tutuklu kadın arkadaşlarımıza dayanışma amaçlı kart gönderilmesi,

·        KHK'li kadın emekçilerle dayanışma amaçlı buluşma etkinlikleri gerçekleştirilmesi,

 

Editör: Haber Merkezi