ANKARA – CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, Türkiye’de milyonlarca yurttaşın borç yükü altında ezildiğini belirterek, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “reform”, “enflasyon düzenlemesi”, “küresel belirsizlik” ve “dış şok” açıklamalarını sert bir dille eleştirdi. Kış, Türkiye’nin artık “borç ekonomisi” ile yönetildiğini söyledi.
“9 Milyon İcra Kapısında”
Son bir yılda vatandaşın borç yükünün 1 trilyon 600 milyar lira arttığını vurgulayan Kış, “Bu ülkenin 9 milyon yurttaşı sadece 10 ayda icra kapısına düştü. Bankalar, finans kuruluşları ve varlık yönetim şirketleri 4 milyon 164 bin kişiyi kara listede tutuyor. Her evde bir borçlu, her sokakta bir icralık insan var. Hâlâ ‘küresel belirsizlik’ diyorsunuz, halk pazara çıkamıyor, ekmek bulamıyor. İçerideki beceriksizlik ekonomiyi çökertiyor” dedi.
Bireysel kredi ve kredi kartı borçlarının 5,7 trilyon lirayı aştığını, 533 milyar liralık batık kredi bulunduğunu ve 24 milyon 912 bin icra dosyasının adalet saraylarını doldurduğunu hatırlatan Kış, “Adalet sarayları artık adaletin değil, borcun sarayı oldu. Bankaların kasası dolarken, vatandaşın buzdolabı boş” ifadelerini kullandı.
“Şimşek’in Reformu: Bankalara Kâr, Halka İcra”
Kış, Bakan Şimşek’in sıkça kullandığı “rasyonel zemin” ifadesine tepki göstererek, “Sayın Şimşek’in rasyonel zemini halkın cebini boşaltan bir zemindir. Türkiye, dünyanın en yüksek faizini ödeyen ama halkına en düşük refahı sunan ülke haline geldi. Bu sistemin adı reform değil, yoksullaştırma politikasıdır. Dokuz milyon insanın adı icra dosyalarında yazıyor, tek birinin cebinde umut yok” dedi.
“Küresel Belirsizlik Değil, Yerli Beceriksizlik”
“Küresel belirsizlikler” bahanesinin her kriz döneminde tekrarlandığını belirten Kış, “Türkiye’nin en büyük belirsizliği, bu iktidarın ekonomi yönetimidir. Ne üretim kaldı, ne adaletli vergi sistemi, ne gelir güvencesi. Beceriksizliklerini dünyaya yıkmaktan vazgeçin; halkın yaşadığı sefaletin tek sorumlusu sizsiniz” diye konuştu.
“Bir Yanda Saray Işıkları, Diğer Yanda Mum Işığında Borç Hesaplayan Halk”
Kış, Türkiye’de gelir adaletinin yok edildiğini ve ekonomik çöküşün sosyal çöküşe dönüştüğünü vurgulayarak, “Cumhuriyetin ikinci yüzyılında yurttaş üretimle değil, borçla ayakta kalmaya çalışıyor. Bir yanda sarayın ışıkları hiç sönmüyor, diğer yanda vatandaş mum ışığında borç hesaplıyor. Bu, sadece ekonomik değil, insani bir krizdir” ifadelerini kullandı.
“Bu Tabloyu Düzeltecek Olan Halktır”
Kış son olarak, “Bir avuç sermaye için değil, milyonlarca emekçi için siyaset yapan bizler; bu yoksulluğun, adaletsizliğin ve borç düzeninin son bulması için mücadele edeceğiz. Çünkü bu tabloyu yaratan iktidar değil, bu tabloyu düzeltecek olan halktır” dedi.